Fuzuli’nin meşhur beytidir: "Aşk imiş her ne var âlemde,/İlim bir kıyl ü kal imiş ancak."
Hazreti Mevlâna ise aşkı bir kimyaya benzetip bu kimyanın sadece can denilen cevherde olduğuna işaret eder. Ona göre aşk hayatta var olmanın aslıdır. Onun için (şeb-i arûs) yani sevgiliye kavuşma, yani düğün gecesidir. İnsan hayata âşık olmak için gelir...
Şems-i Tebrizî’ye de "aşk ile sevmek arasında ne fark var?" diye sorduklarında Şems şöyle cevap vermiştir: “Senin baktığına herkes bakar ama senin onda görebildiğini herkes göremez. Seni özel kılan sevdiğin değil, senin ona olan sevgindir...”
O da aşkın insandaki can denilen cevherde olduğuna işaret etmiş ve demiştir ki:
“Ey aşk! Seni senelerce yaban ellerde, hoyrat dillerde aradım. Oysa bendeymişsin bilememişim!..”
“Sevmek bu kadar güzelse, kim bilir sevmeyi yaratan ne kadar güzeldir” sözü de ona aittir...
İmamı Gazali hazretleri de insanın yaratılışının esas gayesinin Allah’ı sevmek olduğunu, özünde insanın bedenindeki ruhun ondan geldiğini ve ona âşık olmak için yaratıldığını anlatır.
En güzeli de Yüce Allah’ın Sevgili Peygamberine “Habibim” diye hitap etmesidir ki, habibim "sevgilim" demektir... Yüce Allah ona hitaben “Levlake levlak le ma halekt’ül eflak” buyurmuştur. Yani "Ey Habibim! Sen olmasan, sen olmasan; on sekiz bin âlemi (felekleri) yaratmazdım” buyurmuştur.
"Habibullah" kelimesi Sevgili Peygamberimiz Muhammed Mustafa “sallallahü aleyhi ve sellem” için kullanılan meşhur ünvandır. "Allah'ın sevgilisi" manasındadır...
Nice mutasavvıflar eserlerinde aşk içinde aşkı anlatırken esasında Allah adamlarının Allah aşkına bir pencere aralamayı amaç edinmiştir. “Allah’ın aşkıyla gözlerinizden yaş geldiğinde sevinin ve sevinçten ağlayın… İşlediğiniz günahlar hatırınıza geldiği zaman ağlayın… Ama eğer Allah ismini duyduğunuzda yüreğinizde bir heyecan oluşmuyorsa asıl o zaman oturup hâlinize ağlayın!”
Muhsin Kiriş
ŞİİR
Şu geniş kâinat kimin eseri?
Sorumun cevabı sadece Allah.
Ay ile güneşin nasıl seferi?
Sorumun cevabı sadece Allah.
Nasıl oluşuyor ağaçta kabuk?
Nasıl yeşillenir yerdeki çubuk?
Çiçekler açıyor ne kadar çabuk?
Sorumun cevabı sadece Allah.
Kuşlar kanat ile dağlar aşıyor
Denizde balıklar nasıl yaşıyor?
Sıcakta bu tenim niçin üşüyor?
Sorumun cevabı sadece Allah.
Serde unutmak var, aklımda silgi
Sürekli akıyor zihnime bilgi
Anneden bebeğe bu nasıl ilgi?
Sorumun cevabı sadece Allah.
Kadir Fidan der ki görüyor gözüm
Yalnızca bana has parmakta izim
Nasıl da yüklenmiş gövdemi dizim?
Sorumun cevabı sadece Allah.
Kadir Fidan-Dağların Şairi
GIDALARIN SAKLANMASI: Meyve, sebze ve hububatın bozulmadan uzun zaman muhafaza edilmesi. Elverişli iklim özelliklerine sâhip yurdumuzda, bütün meyve ve sebze çeşitleri ile hububatın her cinsi, bol miktarda yetiştirilmektedir. Bunlar taze ve zamanında tüketildiği gibi, aynı zamanda, diğer mevsimlerde geniş bir kitle tarafından da saklanabilmektedir. Sebze ve meyvelerin pek yaygın şekilde ambalajlanıp saklanmasında kullanılan başlıca ambalaj malzemeleri: Plastikten yapılmış çeşitli kutular ile teneke ve cam kaplardır. Teneke kutular daha çok büyük işletmeler tarafından saklanılan gıda maddeleri için kullanılırken plastikler ise uygun olmayan ham maddeden yapılmaları ve birçok yan etkisi gündeme gelmesi sebebiyle pek tercih edilmezken cam kaplar gıda saklanmasında özellikle evlerde ön sırayı almaktadır.