Usta öğretmenler

Öğretmenler Günü'nü kutladık 24 Kasım’da... Öncelikle ve özellikle belirtmeliyiz ki; usta öğretmenler, her yılın mimarıdır. Bilgili, kültürlü, ahlaklıdır. Cümle bireylere karşı müspet düşünürler, bağnazlıktan arınmışlardır. Saygıyla, samimiyetle kuvvetlenmişlerdir. Sabırlı ve anlayışlıdırlar.

 

Usta öğretmenler; mizah hisleri, bilgileri, prensipleri, kararlılıkları, yılmadan ve yorulmadan mütemadiyen çalışmaları ile tanınır, fedakârlıkları ve nahif davranışlarıyla sevilir, her daim ilgi ve hayranlıkla izlenirler. Sürekli daha doğruya, daha güzele ulaşma gayretleri, gıpta eyleyeceğimiz düzeydedir.

 

Usta öğretmenler; yerli ve millî düşünürler. Başarıları takdir eylerler. Muhataplarındaki noksan tarafları düzeltirler. Planlı çalışırlar. İşlerini, vaktinde ve gereğine uygun görürler. Sürekli kendilerini geliştirip çağdaş bilgi ve teknoloji ile donanırlar. İnsanı, cemiyeti, tarihi doğru anlar, doğru tanımlarlar. Problemlerin çözümünde nedenlere odaklanırlar. Sebepleri tedavi eyledikten sonra, problemin kendiliğinden çözüldüğünü görür hem mutluluğa ulaşır hem muhataplarını mutluluğa ulaştırırlar.

 

Usta öğretmenler karakterli ve dürüst öğrenciler yetiştirmeye çalışırlar. Her daim doğrudan, haklıdan ve haktan taraftırlar. Doğruları doğru metot ve tekniklerle öğretirler. Genel kültür sahibidirler. Eğitim teknolojisinden en güzel şekilde faydalanır. İnsan psikolojisini bihakkın bilirler.

 

Birbirinden kıymetli özellikleriyle yüreklerde taht kuran, bir ömür ilim ve ahlak bahçelerini yeşertip medeniyetin en tatlı ve faydalı meyvelerini milletine ve insanlığa sunan, imanı ve vicdanıyla sürekli aydınlığa yürüyen, samimiyet ve sağduyu ile her bakımdan sağlıklı nesiller yetiştirmeye uğraşan millî ve manevî değerlerimize bağlı usta öğretmenlere teşekkür ediyor saygılar sunuyorum.

 

     Durdu Şahin/Şair-Yazar

 

 

 

 

 

ŞİİR

 

 

 

     Tek sefer

 

 

 

Aşkın cümlesi fânide nazar buldu

 

Âlem gülizar divanda can kurdu.

 

Nice divaneler aklı başa koydu

 

Irmaklar bu ummanda son buldu.

 

 

 

Bir içti bu derya bütün mülkü

 

İçilen gönülde ruh sükûn buldu.

 

Can kafesine girmeyen yurdu

 

Bu âlemi candan geri buldu.

 

 

 

Değişti aşık cana, bütün âlemi

 

Kırıldı gönülde masiva kalemi

 

Kudretten hediye levh-i kalemi

 

Aşkı yazar bilir ervah-ı âlemi.

 

 

 

Kader okur her kelâmı elif gibi

 

Ezel azık ebet vuslat, ey Selim

 

Âlemi oku yayına koy selimi.

 

Can tende iken vurasın nefsini

 

Bulut tek sefer eyler dönmez geri.

 

 

 

     Yavuz Selim Bulut

 

 

 

 

 

DUYGU DAMLASI

 

 

 

SOSYAL MEDYA YORGUNU TOPLUM: Düşünün bir anne ki çocuğunu huysuzluğu için psikoloğa götürüyor. Gece internetten başını kaldıramayıp sabah uyanamıyor. Terapi saati öğleye bir saat kala... Geç kalmışlar yetişemiyor... Sabah çocuk kahvaltı yapmamış, açlığı sinir sistemini bozmuş. Anne onun kahvaltı yapması gerektiğini düşünecek hâlde değil. Ne çocuk sinirliliğinin açlıktan olduğunun farkında. Ne anne çocuğu aç kalınca sinir sisteminin bozulacağını düşünüyor. Çocuk sinir küpü... Anne stres küpü... Psikoloğa çocuğu sakinleştirmek için götürüyor... O psikolog da bu çocuğun hırçınlığına etki edebilecek bir veri olarak çocuğun sabah kahvaltı yapıp yapmadığını sormak bile sormuyor... Ah tecrübe... Ah modern zamanlar... Ah çaresiz anneler çaresiz babalar çaresiz sosyal medya mağduru toplum...

 

Yetenekli Kalemler'in önceki yazıları...