Merhabalar Sevgili okuyucularımız: Hayatımızda yanlış yapmaktan hem çekinir hem de korkarız. Oysa yanlış yapmak da insan olmanın en doğal hâlidir. İnsan, yanlışlarıyla büyür, olgunlaşır ve kendini tanır. Hata yapmak zayıflık gibi görülse de insanlar toplum içinde mükemmel görünmek için çabalamakta. Bu durum, yanlış yapmanın getirdiği öğrenme fırsatını da elimizden alıyor. Oysa hatalar, hayatın öğretmenleridir.
Yanlış yapma hakkı, aslında özgür iradenin bir sonucudur. İnsan, diğer varlıklardan farklı olarak doğru ve yanlış arasında seçim yapma yeteneğine sahiptir. Bu yetenek, hata yapma ihtimalini de beraberinde getirir. Ancak bu, bir zayıflık değil, bir imkândır. Yanlış yaptığımızda, nerede hata yaptığımızı anlayıp daha iyisini yapma şansına sahip oluruz. Hatalar hem kendimizi hem de çevremizdekileri daha iyi anlamamıza yardımcı olur.
İslam dini, yanlış yapma ve bu yanlışlardan dönme üzerine derin bir hoşgörüye sahiptir. Günümüzde pek çok insan, yanlış yapma korkusuyla hareket ediyor. Bu korku, cesaretimizi kırıyor, bizi risk almaktan alıkoyuyor. Oysa hayat, denemelerle ve bazen de yanılmalarla ilerler. Thomas Edison’un ampulü keşfetmeden önce yüzlerce kez başarısız olduğunu hatırlamak gerek. Bu yanlışlar olmasaydı, bugün bildiğimiz ampul asla var olmayacaktı.
Kendi hayatımızda da yanılgılarımızı birer başarısızlık değil, birer deneyim olarak görmeliyiz. Yanlış yapma hakkımızı reddetmek, öğrenme ve gelişme hakkımızdan da vazgeçmek demektir. Kimse mükemmel değildir. İnsanların yanlışlarını anlayışla karşılamak, toplumsal huzurun anahtarıdır. Önemli olan, hatalardan ders çıkarıp daha iyi bir insan olmaya çalışmaktır. Yanlış yapma hakkımızı sahiplenmek, insan olmayı kabul etmek demektir. Hem kendimize hem de çevremizdekilere bu hakkı tanıyalım, daha anlayışlı ve daha güçlü bir toplum oluruz.
Tuğba Özönal
Aman dikkat!
Göz görmüş dünya güneşini
Akla pay yoksa beyhudedir
Gönül körse, vuslat incisine
Gündüzün güneşi nafiledir
İçi boş yelkensiz rüzgârdadır
Fâni yokluk, daha ne uğraştadır
Baki varlık, kalp atışı arştadır
Arşın içinde belki hep nazdadır
Her ateş güneş değil kanma
Gönlüne, her ısıtanı yâr alma
Belki nefis ağlatır, Leyla sanma
Hakka ağla sultan bulur seni.
Sen seni bulmadan bul bileni
Bekle kapıda çağırır elbet seni
Adem kafesinde bülbül eder
Ötersin gönlünde dertli dertli
Derman nice dertten olsun hasat
Vuslat hançeri kör tutmaz masat
Gemi delik değil kulağın mı delik
Sultana göster kendini, ona sat
Alıcısı çoktur nefsin zararına vermeyesin
Aşk yolu rahmana çıkar gevşemeyesin
Kandili muhabbet deryasından alan zatı
Dikkat et bir an bile aman kaybetmeyesin
Yavuz Selim Bulut
PİLLER: Pilin iç direnci elektrolitin yoğunluğu ile ve sıcaklıkla ilgilidir. Elektrolitin yoğunluğu fazla ise iç direnci azdır. Sıcaklık artınca iç direnç artar. Bu pilin kendi içinde harcadığı güç bakımından önemlidir. Genellikle 0,1 ile 1 ohm arasında değişir. Bitik pillerin iç direnci büyüktür.
Piller hakkında pratik bilgiler: Piller daima taze satın alınmalıdır. Gereksiz yere bol miktarda pil alıp saklanmamalıdır. Çünkü zamanla bayatlar ve ömrü azalır. Saklanması icap ediyorsa, buzdolabı gibi soğuk ve serin yerlerde saklanmalıdır. Pillerin kutupları hiçbir hâlde birbirine değdirilmemeli, yâni kısa devre yaptırılmamalıdır. Aksi hâlde pil ömrünü kaybeder.
Uzun süre kullanılmayan cihazlardaki piller akarak, cihaza zarar verebilir. O hâlde uzun süre kullanılmayacak olan cihazların pillerini çıkarmayı ihmâl etmemelidir, geciktirmemelidir...
Yetenekli Kalemlerde önceki yazılar...