Her gün birbirimize mektup yazarak başlıyoruz güne artık. Kâğıt ve kalemin vefakârlığı, mürekkebin hususiyeti kalmadı elimizde... Mürekkep lekesini silmeden iş görenlerin samimiyeti hayallerde hayat buluyor, hâlbuki bir masal gibi dilden dile anlatılmakta bilenlerce…
Evde bir daktilo olması ne güzeldir. El yazısından sonra köşeli metal harflerin hayatımıza kattığı izlere bir de o cenahtan aşina oluruz. Harfler çıtçıtlara, saniyeler tik taklara karışır umarsızca.
Gök gürültüsü iyidir ve gönlü zengin insandan korkulmamalı hiçbir zaman. Bir zalim ölünce binlerce masumun ruhu özgür kalırmış. Binlerce masumun özgürlüğü adına herkes haklıymış ve herkes parmaklarıyla harflere dokunurmuş bir zamanlar. Giden gitmiş, sırada bekleyen nice masumlar esas duruşa geçmiş cümlelerin kayıtsızlığında.
Vatan dediğiniz yer doğduğun ya da doyduğun yer değil. Vatan geçmişinden sana sarılıp hiç bırakmayan yerdir. Ne kadar Ensar olduğun Muhacire dair ne düşündüğünle alakalıdır. Vatan, aynı zamanda Ensar olabilmektir. Hicretin ayak izlerine yüzünü sürebilmek, mütebessim bir yüzle “hoş geldin, hayatıma bereket getirdin!” diyebilmektir.
Tarihten aldığımız sorumluluk “vatan evladı nasıl olurmuş” gerçeğini de sırtımıza yüklemektedir.
Her trenin bir bekleyeni vardır. Her sözün bir karşılığı… İstasyonlar menzilleri birbirine bağladığı gibi insanları birbirinden uzaklaştırır, kavuşturur onları. Parmak uçlarıyla dünyayı kalbine sığdırdıklarını düşünenler hayatın sillesini yemeden -ki sille geri döndürülemez bir tokattır- kalbini avuçlarının arasına alıp semaya doğru yıkamaya durmalıdır.
Yeri yurdu bu dünyada olmayan insan, son durağa bu hayatta çok yorulmadan, çok yük yüklemeden sırtına, varabilmeli. Düşüncemizi çeyrek şairle bitirelim:
“İndirimli fiyatların çirkinliğinde/boğulmuş insan;/yürüse yarım, dursa tam.”
Onur Genişcan
ŞİİR
Düşmüşem bir gül bahçesine ben
O gül bahçesinde huzur buldum ben
Gül bahçesinde gül kokusu aldım ben
Gül bahçesi içinde gülüme kavuştum ben...
Mutluluğu, huzuru ve sevgiyi buldum ben
Sanki yeniden doğdum güller içinde ben
Gül bahçesinde gül kokusu aldım ben
Gül bahçesi içinde gülüme kavuştum ben...
Ömrüm, nefesim yaşama sevincim
Düşünmem, düşünemem onsuz hayat
Gül bahçesinde gül kokusu aldım ben
Gül bahçesi içinde gülüme kavuştum ben.
Abdulkadir Yılmaz
ESKİMEZ KELİMELER
CENAH: 1. Kuşun kanadı. 2. Taraf 3. Kanat
MÜTEBESSİM: Gülümseyen; güleç.
SİLLE: Elin içyüzüyle vurulan tokat.
TEŞEBBÜS: Girişim, girişme.
TAHKİM: 1. Sağlamlaştırma. 2. (hukukta) Anlaşmazlıkların hakem yoluyla çözülmesi yöntemi.
GÜNBEGÜN: Günden güne.
TAHRİR: 1. Yazma. 2. Gözün renkli kısmındaki çizgiler; tahril. 3. Çizgi. 4. Kompozisyon.
DEM: 1. Hazırlanan çayın renk ve koku bakımından istenilen durumu. 2. Zaman, çağ 3. (Halk ağızlarından) Pişirilen yemeklerin yenecek kıvamda olması. 4. Soluk.
AVANE: 1. Yardakçı. 2. Yardımcı.
Yetenekli Kalemler'de önceki yazılar...