Zeki misin, akıllı mı?

A -
A +

Usta tulûat oyuncusu İsmail Dümbüllü'ye soruyorlar:

 

-Bir zamanlar Eftelya başta olmak üzere aktrisler vardı. Şimdikilerle karşılaştırınca ne dersin?

 

-Efendim, eskiler afetti afet. Şimdikiler felaket!..

 

Dildeki incelik budur işte.

 

Yerinde kullanılınca 'afet' iltifata dönüşüveriyor. İki olumsuz kelimeden biri övüyor, diğeri yeriyor. Akıl ve zekâ eş anlamlı kelime gibi görünse de değildir. Aslında dilde eş anlamlı kelime yoktur. Ancak eş anlamlı zannına kapılanlar nüansları bilmeyenlerdir. Misal mi?

 

“Baş”, “kafa”, “kelle” kelimeleri eş anlamlıdır değil mi?

 

Değil efendim...

 

“Başım ağrıyor” deriz de “kellem ağrıyor” diyeni duydunuz mu?

 

“Kafası çalışmıyor” deriz de “başı çalışmıyor” demeyiz. Efendim siz sakatatçıya gidip de “ben kafa veya baş alacağım” diyeni duydunuz mu? Sakatatçıda kelle bulunur. Eş anlamlı sandığımız kelimeler demek ki birbirinin yerine kullanılamıyor...

 

Zekâ ile akıl da eş anlamlı değildir.

 

Zekâ, kavrama gücü ve hızıdır denilebilir. Hatta tahlil gücü, sentez ve analiz yapma kabiliyeti de denilebilir. Peki akıllı adamlarda bu kabiliyet yok mudur? Elbette vardır. Ancak üstün zekâlı herkes akıllı değildir. Şeytan da zekidir ama yolu yanlıştır. Aklın içinde erdem, doğruluk ve sağduyu gizlidir. Akıllı adamın tavrı genel kabullere yakındır. Absürtlükten uzaktır. Akıllı adam; nereden geldiğini ve nereye gideceğini bilendir. Bu da dinin akıllı insan tanımı...

 

Zekâsıyla övünen arkadaş! Var sen çok zeki ol. Yaradan beni akıldan mahrum bırakmasın!..

 

     Şaban Özüdoğru

 

 

ŞİİR

 

 

          Bu gece

 

Bu gece öyle bir yalnızım ki

 

Ay doğmadı yıldızlar yok bu gece

 

Ateş böcekleri greve gitmiş

 

Çekirgeler boykotta sanki bu gece

 

 

 

Kurbağalar vıraklamıyorlar

 

Horozlar protestoda sanki bu gece

 

Kediler firarda miyavlamıyorlar

 

Tavuklar gıdaklamıyorlar bu gece

 

 

 

İnekler 'mö'lemez olmuş bu gece

 

Eşekler sessizliğe ayak uydurmuş

 

Sessizlik korosu derin uykuda

 

Kuzular melemez olmuş mu gece

 

 

 

Bu gidiş hiç hayra alamet değil

 

Bu gidişin sonu selamet değil

 

Beklenilen durum kıyamet değil

 

Olağanüstü hâl var sanki bu gece

 

 

 

Sıkıcı bir durum sabah olmuyor

 

Şafak sökmüyor güneş doğmuyor

 

Olmuyor olmuyor yine olmuyor

 

Aksilikler üst üste sanki bu gece

 

 

 

Süleyman diyor ki canım sıkıldı

 

Kan ter içindeyim yorgan ıslandı

 

Çok uzun rüyaymış ibre takıldı

 

Nihayet sıkıcı rüya bitti bu gece

 

     Süleyman Usta/Espiye-Giresun

 

 

KELAM-I KİBAR KİBAR-I KELAMEST

(Büyüklerin sözü, sözlerin büyüğüdür)

 

 

Din büyüklerimiz buyurdular ki: "Allah bir kuluna hayır murad ederse yani iyilik murad ederse, ona iyi iş nasip eder. Eğer Allah (celle celalüh) bir kulunu kovmuşsa, bu nereden belli olur? Yaptığı işten belli olur. Eğer o kul Allahü teâlânın rızasına uygun hizmette ise, o kul Allahü teâlânın verdiği işte ise, ne mutlu ona. Mesela Eshab-ı kiram niye bu kadar üstündür efendim? İki sebebi vardır. Birisi, bizzat gördüler. Yani bir insanın görmesi ile inanması bir olmaz. Hakkel yakîn, ilmel yakîn, o farklı. Onlar Cenab-ı Peygamberin (aleyhissalatü vesselam) talebesi idi. Cenab-ı Peygamberi bir defa gören, bir defa konuşanın tepesinden tırnağına kadar kimyası değişir. Yani eskisi gider yenisi gelir. Bütün hücreleri ışınlanırdı. Her tarafa ama. Ve ilm-ü ledün sultanı olurlardı. O ilm-ü ledün; kitap okuma yazma değil, o başka bir şey. O, sohbetin verdiği, kalpten kalbe akan bir manevi ilimdir. Ona hiç kimsenin aklı ermez.”

 

 

 

Yetenekli Kalemlerde önceki yazılar...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Mehmet G. 1 Şubat 2025 14:15

Eş anlam mevzuunda bir örnek de benden olsun: Yıl ile Sene kelimeleri de eş anlamlı değildir: "Seneye mezun olacağım" diyebiliriz de "Yıla mezun olacağım" diyemeyiz!