Zihinsel ve duygusal gündem yoğunluğu -2

Algı yönetimi, genellikle medya, siyaset veya pazarlama stratejileri aracılığıyla bireylerin düşüncelerini, duygularını ve kararlarını yönlendirmek için kullanılan bir araçtır. Bu yönetim, bireylerin olaylara dair objektif bir bakış açısı geliştirmesini zorlaştırır. İnsanlar, kendilerine sunulan gerçekliklere adapte olurken, bu gerçekliklerin manipülatif etkilerini fark edemez hâle gelir. Bu durum, bireylerde zihinsel yorgunluk ve duygusal karmaşaya yol açar. Toplumlar ise bu manipülasyonla şekillenen bir gerçeklik içinde, pasif ve mutsuz olmaya mahkûm edilir.

 

Gerçeklik algısının korunması ve algı yönetimlerinin etkilerinden arınma, bireyler ve toplumlar için kritik bir gerekliliktir. Bunun yolu, öncelikle bireylerin kendilerine sunulan bilgileri sorgulamasından geçer. Eleştirel düşünce, bu süreçte önemli bir araçtır. Bireyler, her duyduklarını doğru kabul etmek yerine, bu bilgilerin arkasındaki niyetleri ve çıkarları analiz etmeye başlamalıdır. Bu farkındalık, bireylerin kendi düşüncelerini şekillendirme gücünü artırır ve manipülasyondan kurtulmalarını sağlar.

 

Toplum düzeyinde ise gerçeklik algısının güçlendirilmesi, iletişim kanallarının şeffaf ve dürüst bir temelde yeniden yapılandırılmasını gerektirir. İnsanlar arasındaki güven duygusunun yeniden tesis edilmesi, toplumsal dayanışmayı artırabilir ve algı yönetimlerinin etkisini azaltabilir. Gerçeklik, yalnızca bireysel bir farkındalık meselesi değil, aynı zamanda toplumsal bir dayanışma ve ortak bilinç oluşturma sürecidir.

 

Kaosun etkilerinden korunmak ve bireysel gerçeklik algısını yeniden oluşturmak hem bireylerin hem de toplumların zorluklara karşı daha dirençli hâle gelmesini sağlar. Çünkü gerçeklik, yalnızca onu anlamaya cesaret edenler için bir güç kaynağıdır. Bu güç hem bireylerin iç huzurunu hem de toplumların birlikte hareket etme kapasitesini artıracak bir potansiyele sahiptir.

 

     Asu Can

 

 

ŞİİR

 

 

     Sosyal medya

 

Yedin bitirdin bizi sosyal medya.

 

Aile ilişkilerini kemirdin,

 

Saygı, sevgiyi yok ettin.

 

Karı koca arasına kara kedi gibi girdin.

 

Yedin bitirdin bizi sosyal medya.

 

 

 

Anne baba çocuğuna aynı evde hasret kaldı,

 

Kapılar hep ardına kadar kapandı.

 

Aileler evlerde gurbeti yaşadı.

 

Aile sıcaklığı yerini dönük ekranlara bıraktı.

 

Yedin bitirdin bizi sosyal medya.

 

 

 

Akraba ilişkileri beğenme tuşuna havale edildi,

 

Bayramdan bayrama tebrikleşme yeğlendi.

 

Nedir bizdeki bu ekran bağımlılığı,

 

Yedin bitirdin bizi sosyal medya.

 

 

 

Duyarsızlığımızı,

 

Ekranda duyar kasarak bastırdık,

 

Biz kendimize acımazken,

 

Ekranda başkalarına acır gibi merhamet dağıttık.

 

Ama gerçekte cebimizde akrep var,

 

Muhtaç görsek kafamızı ekran kumuna gömeriz,

 

Zira biz modern deve kuşlarıyız,

 

Ekrana bakınca bizi kimse görmüyor sanırız(!)

 

Yedin bitirdin bizi sosyal medya...

 

 

 

Uğruna neler verdik bir bilsen,

 

Edep, hayâ, ar perdemizi çoktan yırttık bir bilsen.

 

Nenemiz görse utanır bizden.

 

Yedin bitirdin bizi sosyal medya.

 

 

 

Şimdi ne sen suçlusun ne de biz kabahatli(!)

 

Ortada faili meçhul bir cinayet.

 

Elden gitti mahremiyet, masumiyet

 

Yedin bitirdin bizi sosyal medya...

 

 

 

Ey insanlar duyun sesimi,

 

Kaldırın ekrandan gözlerinizi!

 

Kendinize sorun nereden geldiğinizi?

 

Ve ömrünüzün nereye gittiğini!

 

 

 

Şimdi sen!

 

Ekrana bakmaktan beyni uyuşmuş kardeşim,

 

Yeter artık kendine zulmettiğin,

 

Kendine gel bir iyilik yap,

 

Hemen öğren yaratılış gayeni

 

Kır artık şu internet kepengini...

 

Amine Kübra Salar

 

 

 

Yetenekli Kalemler'de önceki yazılar...