Abdüllatif Uyan

Enes bin Mâlik hazretleri anlatır:

Enes bin Mâlik (radıyallahü anh), Ensâr'ın büyüklerindendir. Resûlullah Efendimiz, Medîne'yi teşrîflerinde on yaşındaydı. Annesi onu aldı.

Rekâne adında iri cüsseli bir pehlivan, sahrâda koyun otlatırken Resûlullahla karşılaştı.

Bedir Harbi’ydi. Efendimiz, karşısında bine yakın kâfiri görünce secdeye kapanıp;

Tebük Harbi’ne gidilecekti.

Hazret-i Âmine anlatır:

Resûlullah Efendimiz Bedir'den zaferle dönmüştü. Yetmiş de esîr alınmıştı. Esîrler hakkında henüz bir vahiy de gelmemişti İstişâre edip karar verdiler: Esîrler, fidye karşılığı serbest bırakılacaktı.

Mahşerde Allah meleklere emreder:

Söğüt’te medfun evliyâdan Koç Tâceddîn Baba’nın bir talebesi, odasında otururken Ahmet adındaki bir arkadaşı hakkında sû-i zanda bulundu.

​Koç Tâceddîn Baba, Söğüt toprağını nûrlandıran bir Allah dostudur. Kabr-i şerîfi, Söğüt'tedir. Bir talebesi vardı.

Ahmed Eğribozî hazretlerinin Ahmed isminde çok sevdiği bir talebesi vardı.

Manisa'da yaşıyan Dârendeli Ömer Rızâî hazretlerinin kabr-i şerîfi Medîne'dedir.

​Anadolu velîlerinden Şâh Süleymân Efendi’yi sevenlerden biri vefât etti bir gün.

Manisa'nın Kula ilçesinde medfun Şâh Süleymân Efendi’nin bir talebesi evlenmişti. Çok da mutluydular. Ama maddî sıkıntıları vardı.

​Hoca Seyfeddîn Efendi, Manisa’da medfun bir Allah dostudur.

Hoca Seyfeddîn Efendi, Manisa'nın Kula ilçesinde medfun bulunan bir Hak dostudur.

Bir sahâbî anlatıyor:

Ebû Hureyre (radıyallahü anh), îmân ettikten sonra annesinin de Müslüman olmasını çok istiyor, bunun için çok uğraşıyordu. Ama o, îmân etmiyordu.

Ebû Hureyre hazretleri anlatır:

Ebû Hureyre hazretleri anlatır: