Behçet Fakihoğlu

Değişik köşelerde nafakalarını kazanmak için adeta sürünen yaşlılarımıza hepimiz şahit olmaktayız. Çalışmak ayıp değil tabii, ama acaba durum bu kadar basit mi?

Ben, Milli Eğitim Bakanlığı'nda görev yapan bir branş öğretmeniyim. Mevzuat gereği branş öğretmenleri haftada 15 saat maaş karşılığı ders okuturlar. 15 saatin üzerinde derse girerlerse her saat için ek ücret alırlar.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na; 09.10.1971 tarihinde Almanya'ya işçi olarak gittim. 31.07.1992 tarihinde işsiz kaldım, Almanya İşçi Bulma Kurumu'na kaydımı yaptırıp, işsizlk yardımı almaya başladım.

Güneydoğu' da sükunetin gelmesiyle birlikte, ordumuz yöredeki insanlara değişik hizmetler götürmeye başladı. Gençlerin üniversiteye hazırlanmalarına yardımcı olmak için Mehmetçik Dersaneleri açıldı. Birçok kişinin bu dersaneler sayesinde üniversiteye girdiğini öğrendim.

Bazı sendikalar ne yapmak istiyor, anlamak mümkün değil. SSK Hastanelerinin şu anki halinden bir tek işçi memnun değilken, bu statü ile düzelmeleri de mümkün değil iken, Hükümetin bu yönde atmaya çalıştığı iyi adımı yürüyüşlerle protesto ediyorlar.

Ben, Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği Bölümü'nü bitirdim. KPSS'de (Kamu Personeli Seçme Sınavı) 69.846 puan aldığım için atanamadım. 4 yıl öğretmen olmak umuduyla okudum, şu anda ise evde oturmuş, belki bir gün öğretmen olurum umuduyla KPSS için hazırlanıyorum.

İstanbul gibi kalabalık bir şehirde yaşamak gerçekten çok zor. Adapte olabiliyorsan gidişatına bırakıyorsun, iyi bir şekilde yaşayamasan da yaşamaya çalışıyorsun. Ama yaşayabilene... Zaman olmuyor ki, İstanbul seni sıkıntıya sokmasın.

Son yıllarda üniversite mezunlarına yapılan uygulamalar çok abartılı olmaya başladı. Bu durum gençlerin ve ailelerinin tepkilerine yol açıyor.

5234 sayılı kanunu yeniden düzenleyen 5434 sayılı kanun 21 Eylül 2004 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girdi. Bu düzenlemeyle, memurların da isteğe bağlı ödeme yaparak emekli olma imkanına kavuşmaları amaçlanmış. Ama enaz 10 yıl çalışarak ayrılmış olanlarla bu sınırlanmış.

SSK Hastanelerinin Sağlık Bakanlığı'na devredileceği açıklandı. Bu karar o hastaneleri kullananlarca olumlu karşılandı. Ama ne hikmetse Disk ve Tür-İş yöneticileri buna karşı çıktılar.

Yürürlükteki mevzuata güvenerek, zamanında yurt dışında bir üniversitede okumuş, diploma almış; sonra da bu diplomaları YÖK tarafından kabul görmemiş gençlerin dramını yazmıştım. Ne çok mağdur genç varmış...

Türk şeker fabrikalarında 35 bin civarında işçi çalışıyor. Hepsinin yaptığı iş aynı, ama üç ayrı ücret ödeniyor. 15 kampanya dönemi çalışmış, yılda 120 gün, hatta 90-70 gün çalışarak gençliğini şeker fabrikalarında tüketmiş geçici işçilere neden kadrolulardan da düşük maaş veriyorsunuz?

Bağ-Kur emeklileri bu aralar çok dertli. Birkaç gün önce değindim, ama çığlıkları bitmiyor. 10-15 yıl önce emekli olmuş, yaşları 70-80'e dayanmış bazı vatandaşların sağlık karnelerinin yenilenmesi esnasında olmadık işler yapılıyor.

Mübarek ay, bereketiyle geldi. Ülkemiz üzerindeki kara bulutların dağılmaya yüz tuttuğu, iyimserliğin arttığı, milletimizin kâbuslardan kurtulduğu bir zamanda Ramazan ayının rahmeti geldi. Bütün kara gözlüklere rağmen, iyi niyetli yöneticilerin gayretleri meyvesini verecek ve ümit ederim bu millet hak ettiğini bulacaktır.

Başka ülkelerdeki bazı üniversitelerin denkliği YÖK tarafından tanınmıyor. Çeşitli vesilelerle başka ülkelerde üniversite bitirmiş, hatta o ülkelerde doğup büyümüş, okumuş gençler Türkiye'ye dönünce, diplomalarının tanınmadığı gerçeği ile sarsılıyorlar.

Yıllarca insanlarımızı eğitip, sonra da emekli olmuş, İstanbul'a yerleşmiş hocalarımız kırgın. Önceleri kendilerine indirimli seyahat hakkı tanınıyordu. Ama Ali Müfit Gürtuna'nın İstanbul Belediye Başkanlığı döneminde bu hakları ellerinden alındı. Çalışan öğretmenlere ise bu haklar hâlâ tanınıyor.

Tarım Bakanlığı'nın bastırdığı afişte çok önemli uyarılara yer veriliyor: İlaç kalıntısına dikkat! Kendinin ve ailenin sağlığını düşünüyorsan; senin yüzünden, senin tarlandan, bağından ya da bahçenden elde edilen ürünlerden insanların zehirlenmesini istemiyorsan, ihracatın devam etmesini istiyorsan; -Gereksiz ilaçlamalardan kaçın!

Biz; Bakırköy Anadolu Kız Meslek Lisesi Açık Lise Bölümü öğrencileriyiz. 2 Ekim 2004 Cumartesi günü, okulun başladığı ilk gün okula geldiğimizde büyük bir sürprizle karşılaştık. Yöneticiler bizim bölümün derslerini hafta içi 5 gün akşam 17.00 ile 21.00 arasına almış. Ve biz bunu okulun başladığı gün öğreniyoruz...

Avrupa Birliği Komisyonu Raporu olumlu çıktı, muhtemelen 17 Aralık'ta liderlerin vereceği siyasi karar da öyle olacak. Artık Türkiye için yepyeni bir dönem başlayacak.

9 Eylül 2004'te bir kaza yaptım. Kazanın şokuyla ilk olarak, güvendiğim, arabamı daha önce de kendilerine tamir ettirdiğim Suzuki Servisini aradım. Sağolsunlar ilgilendiler ve bir yetkili ve usta gönderdiler. Arabayı yürür vaziyette ustanın da yardımıyla o servise çektim.