M. Necati Özfatura

Kıbrıs, Türkiye'nin milli ve güvenlik meselesidir. Kıbrıs Meselesi son günlerde AB'nin kaypak, kaygan ve son derece haksız, hukuka aykırı bir nevi kalleşçe politikası ile ENOSİS'e doğru hızla gitmektedir. ABD son aylarda ortaya çıkan çok uluslu şirketlerin yolsuzluklarını örtmek için, Irak'ta askeri bir müdahale yapması muhtemeldir.

Başkan Bush, ABD Musevi lobisinin elinde bir nevi "esir"dir. Birleşik Devletler'i Bush değil, Şaron ile ABD Yahudi lobisi idare etmektedir. ABD ekonomisinin bel kemiği silah sanayiidir. Silah üreten şirketlerin yüzde 92'si ise Yahudi sermayesinin kontrolündedir. Ve aylardır silah fabrikaları 24 saat ve 3 vardiya olarak çalışmaktadır.

Son yıllarda IMF'den kredi alan ve IMF'nin programını uygulayan hiçbir ülkenin ekonomik krizi aşarak; ekonomik darboğazdan çıktığı gösterilemez. Ama IMF'nin tuzağına düşerek tünel içinde boğulan, borç içinde batarak en stratejik ekonomik zenginliklerini kaybeden ülkeler sayılamayacak kadar çoktur. Bunlara, Arjantin'den sonra, Brezilya ve son günlerde Uruguay katılmıştır.

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) başta olmak üzere Bush iktidarındaki şahinler; S. Arabistan'ın düşman ülke ilan edilmesi için kesif bir faaliyet içindedirler. "Karanlıklar prensi" lakablı Yahudi asıllı Richard Perle'nin başkanlığındaki "Savunma Politikası Kurulu" 10 Temmuz 2002 tarihinde Pentagon'da bir "brifing" verdi. Perle, dünyanın her köşesindeki gizli işlerin, askeri darbe ve müdahaleler ile hükümetlerin düşürülmesinde perde arkasındaki adamdır.

Türkiye ya da dünyanın neresinde olursa olsun gelişmekte olan ya da fakir ülkeler, IMF ve Dünya Bankasının esaret zincirini kırmadıkça ekonomik krizlerden asla kurtulamazlar. Görünen odur ki erken seçim sonrası iktidar da IMF'nin esaret zincirine, kelepçeye ellerini uzatacaklardır. AB'ye giriş için çıkarılan yasaların bazılarına gelince Tanzimat sonrası Batının baskısı ile yapılan reformlardan farksızdır. Bu reformlar Osmanlının yıkılışını hızlandırmıştır. AB için kabul edilen bazı kanunlar Türk Devletini yıkmak ve Türk Milletini bölmek için kullanılabilir. Basiretli ve ferasetli bir iç ve dış politika ile tehlike önlenebilir.

ABD'nin Afganistan'ı işgali ile ilgili Türk basınında en çok yazı yazan kişiyim. Bu yazım ise ABD emperyalizmine karşı çıkan 76 yaşındaki ABD'li yazar Gore Vidal'ın 5-11 Temmuz 2002 tarihli LAAWEEKLY'de çıkan "Batsın bu imparatorluk!..." başlıklı yazısından aynen alınmıştır: "Hükümet Amerikan halkının izafi masumiyetinden daha doğrusu ataletinden faydalanıyor. Belki de bu yüzden İkinci Dünya Savaşından bu yana okullarda doğru dürüst coğrafya öğretilmiyor.

Bir ülkede ekonomik çöküntü ile ahlki çöküntü doğru orantılı olarak birbirine bağlıdır. Nitekim Türkiye'de de iktidarın ekonomiyi iflasa sürüklemesi ve çığ gibi artan işsizler ordusu ile ahlâki çöküntü son derece artmıştır.

Irak'a saldırının amacı Basra Körfezinden Doğu Akdeniz'e uzanan hattı kontrol etmek. Bu planın diğer bir amacı da İsrail'in önü Basra Körfezine kadar açılacak. İsrail'in bölgesel etkinliğini Basra Körfezine kadar yaymak ve İran ile körfez ve bölge ülkeleri arasındaki yakınlaşmayı sabote etmek, başta gelen hedeflerdir. İslam Körfezi Teşkilatı, Arap Birliği acilen toplanarak ABD'nin Irak'a saldırısına karşı olduğunu ve bu savaşa karşı çıkacaklarını ilan etmelidir. İktidar bu saldırıya karşı cephe alamaz.

ABD'nin Irak'a düzenleyeceği operasyon, Başkan Bush'a olan iç ve dış desteği gün geçtikçe azaltıyor. Operasyona çok uluslu şirketlerin adamı olan Başkan Yardımcısı Cheney ve Savunma Bakanı Rumsfeld destek vermekte, Dışişleri Bakanı Powel ile CIA Başkanı Tanet, saldırı yapılmasına karşı çıkmaktadır.

Son Bilderberg zirvesinde ABD'nin Irak'a saldırısı, Saddam'ın devrilerek Irak'ın başına Karzai gibi bir ABD uşağının getirilmesi ve Ortadoğu'nun ikinci büyük petrol rezervine el konulması konusunda alınan kararların icrası için düğmeye basılmıştır.

"Devamlılık" mekandan ve zamandan münezzeh, azamet ve kibriya sahibi ve bütün âlemleri yoktan yaratan Allahü teâlâ'ya mahsustur. İnsanlar gibi, medeniyetler, milletler ve devletler de fanidir. Ve inişli çıkışlıdırlar. Herşeyin ezelde takdir edilen ömürleri vardır. Her zirvenin bir zevali vardır. Hiçbir şey zirvede devamlı kalamaz. Zulümler, adaletsizlikler, haksızlık ve yolsuzluklar zevalin itici gücüdür.

Son aylarda Medya da, politika da adeta Avrupa Birliği'ne kilitlenmiş durumdadır. Sanki Avrupa Birliği sıladaki sevgilinin hasreti ile yanıp tutuşan kişi gibi görünmektedir. Ya da bazılarınca böyle gösterilmektedir. Kaldı ki durum, tamamen tersinedir.

Yurtiçi ve yurtdışından okuyucularımdan çok sayıda mail, faks ve mektup almaktayım. Bunların hepsini sizlere arz etmek isterdim. Ama dış politika sütunumun okuyucu köşesi ve köşemin de en çok yarım sayfa olması gerekir. Fakat gelen bütün bu bilgileri arşivimde muhafaza ederek, zaman ve zemine göre istifade ediyorum.

Kim ne derse desin, bana göre ABD'nin Irak'a saldırısının asıl hedefi Türkiye'yi ekonomik olarak çökertmek, Kuzey Irak'ta Kürt devleti kurmak, Filistin'deki Filistinlilerin çoğunu Kuzey Irak'a (Kürdistan'a) sürmek, "Nil'den Fırat'a kadar Büyük İsrail" hedefi için yolu açmak. Ve asıl hedef Türk milletini bölmek için ortam hazırlamaktır.

Geçmiş asırlarda sömürgeci ülkelerin orduları, genel valisi ve bürokratları ve sömürülen ülkelerdeki misyonerlerin faaliyetleri ile sömürge ülkeler iliklerine kadar sömürülüyordu. Bu ülkelerde sömürge eğitimi ile sömürü çarkının işlemesi için ortam hazırlanıyordu.

ABD ekonomisi tarihinin en büyük çöküşünü yaşamaktadır. Yalnız Enron ve Worldcom değil çok sayıda çokuluslu şirketler iflas etmiş ya da sahte muhasebe kayıtlarıyla zararlarını gizlemişlerdir. ABD'li bir internet sitesi ABD halkına şu ikazı yapmaktadır: "Ekonomik çöküş kapıda. Tedbirinizi alın. Her şeyinizi kaybedebilirsiniz. Dolar yere çakılacak ve ABD'den hızlı sermaye kaçışı dünyanın her tarafında etkilerini hissettirecek.

Kıbrıs Rum Muhafız Ordusu Komutanı Korgeneral Evangelos Florakis, Hava Kuvvetleri Komutanı Tuğgeneral Stelios Demenagas ve helikopterde görevli 3 subay helikopter kazası neticesinde yanarak öldüler.

ABD'nin ikinci büyük telekomünikasyon (Telekom) ve dünyanın en büyük "İnternet" sağlayan şirketi Worldcom iflas etmiştir. Aslında bu iflas yalnız ABD'nin değil dünya tarihinin en büyük şirket iflasıdır.

Ekonomisini "Savaş ekonomisi"ne dayandıran ve son aylarda ENRON ile başlayan çok sayıda çok uluslu şirketlerin yolsuzluklarını örterek, ABD kamuoyunun dikkatlerini dışa kaydırmak için Irak saldırısı gündeme gelmiştir.

Afganistan'da görev yapan ABD birliklerinin komutanı General Dan McNeill: ABD uçaklarının yanlışlıkla düğün evini hedef aldığını, 48 sivilin ölümüne sebep olduğunu ve 117 kişinin yaralandığını itiraf etmiştir. Ölü sayısı aslında 100'ü aşmıştır. ABD 18.500 dolar tazminat ödedi.