Ömer Faruk Ünal

Ligde ve Avrupa'da alınan kötü sonuçlardan sonra biz sahada mermi gibi bir G.Saray hayal etmiştik.

Ligin ilk haftasında yaşanan birkaç olay beni çok etkiledi. MHK, bu olayların farkında mı? Farkındaysa neler yapacak bekleyip göreceğiz.

Bu maç seyircisiz son maçtı. Talimat değişti. Disiplin talimatının 99. maddesine yeni bir hüküm eklendi.

Futbol Federasyonu önemli başarılara imza atıyor. Yayın ihalesinden tutun, kurumsallaşma, sponsor gelirlerinin artırılması gibi ciddi hamleler yaptı. Kurullarına karışmamaya özen gösteriyor.

Klasmanını beğenme!

Federasyon Başkanımız Mahmut Özgener, 19 ay önce Antalya'daki açıklamasında profesyonel hakemliğe geçileceğini duyurmuştu.

Almanya'daki Dostluk Kupası 90 dakikası sonrası yazıp çizen ve konuşanların neticesinde hakem Thorsten Kinhöfer duman oldu!

Bir dönemin yıldız hakemiydi. Hakemliği ve fiziği çok beğenilmişti. 1982-1992 arasında derbiler ve kritik maçlar ondan soruluyordu. Ama o 18 yıl önce sessiz sedasız futbol dünyasından çekildi. Peki neden?

Klasmanlar açıklandı. Büyük heyecan sona erdi. Sevinenler oldu, üzülenler oldu. Herkesi memnun etmenin mümkün olmadığını kabul etmek gerekir. Ancak bana gelen ve benim de katıldığım bazı tespitler olacak.

Futbol Federasyonu, MHK ve hakemlerle ilgili köklü değişikliklerin olduğu talimatları yayınladı. Adına da "devrim" denildi. 16 Temmuzda Mali Genel Kurul var. Bu değişikliklerin devrim olup olmadığına hakem kampının başlayacağı 25 Temmuzda karar vereceğiz. Talimatlar uzun süredir ihtiyaç duyulan ve konuşulan problemlerin giderilmesine yönelik hazırlanmış kulağa hoş gelen reformlar gibi gözüküyor.

Bundan önceki yıllarda Süper Lig kadrosuna çıkabilmek için torpilin nasıl işlediğini bana sorun. Bu 8 hakem bileğinin hakkıyla geldiği için Süper Lig'i hak ediyorlar. Hiçbirini arkadan iten olmadı.

Dünya Kupası'nda günde 3 maç oynanıyor. Birinin analizini yapamadan, diğer maç başlıyor. Dolayısıyla bu maçların hakemleri çok şanslı. Şu maçlar birer gün arayla oynansa, Erman Toroğlu ve Şansal Büyüka maçı şöyle bir mercek altına alsalar. Pierolara bakılsa...

Dünya Kupası'nda 26 ülkeden toplam 29 hakem görev yapacak. Paraguaylı yardımcı hakem koşamayınca vatandaşı Carlos Amarilla listeden çıkarıldı. Takdir gören iyi bir hakemdi. Ancak iki yıldır enteresan bir şanssızlık yaşıyor. Geçen yıl Konfederasyon Kupası'nda sakatlandığı için görev alamadı. Bu defa da yardımcısı koşamadığı için turnuvadan çıkarıldı.

Gazeteciliğe ilk başladığım yıllardı.

Bugün 2016 Avrupa Şampiyonası'na ev sahibi olup olamayacağımız Cenevre'de oylanıyor. Alırız alamayız... Ama bir gerçek var ki, bu konuda ciddi bir çaba ve güçbirliği sergilendi. Ben esas başka bir konuya dikkat çekmek istiyorum.

Tarih 28 Mart 2007 Çarşamba. Ekranda Türkiye-Norveç (2-2) maçı var. Almanya'da seyircisiz oynadığımız bu maçta Hamit Altıntop 2 gol atmıştı. Bu tarihte İzmir'deydim.

Alkışlardan bir demet Şenol Güneş'e, Egemen'e, Onur'a, Sağlam'a, hatta Sarvan'a!

Bu sezon birkaç maçta hakem hataları ciddi noktalara ulaşmıştır.

Türk futbolcusu, Türk hakemi, Türk müteahhidi, Türk mühendisi, Türk işadamı, Türk cerrahı uluslararası alanda bir yerlere geliyor ama bu yerli teknik adamlarımızın bu kafayla hiç şansı yok!

Bu ülkede hakem kötü bir maç yönetince, yorumlar kurşuna dönüşür: "Bu hakem 6 hafta dinlenmeli!" "Sezonu kapattı!" "Düdüğü asmalı!" "Bundan hakem olmaz!"