Korkutan araştırma! Memnuniyetsiz ebeveyn ve çocuk kuşağı doğuyor

Sosyal medya bağımlılığı hızla artıyor. Aile içi yabancılaşma korkutuyor. Konuşacak ortak konuları yok. Kafa karışıklığı, uyumsuzluk ve umutsuzluk artıyor. Çare: Beraber bir şeyler yapmak...
MAHMUT ÖZAY'IN HABERİ - Düşünce kuruluşu Enstitü Sosyal’in gerçekleştirdiği “Dijital Çağda Ailenin Dönüşümü: Yeni Nesil Bağlar ve Dinamikler” araştırmasında ürkütücü sonuçlar ortaya çıktı.
Ailelerin birlikte geçirdiği zamanın önemli ölçüde azaldığının belirlendiği araştırmada beraber oldukları zamanda da vakitlerini daha çok çevrim içi iş veya eğitim ile sosyal medya zaman geçirdikleri kaydedildi.
YALNIZ BAŞINA İZLENECEK AKTİVİTELER
Dijitalleşemeyen ebeveynlerin otokontrol oluşturamadığı anlatılan araştırmanın sonuç raporunda algoritmalar geliştikçe sosyal medya bağımlılığının arttığı TV ve dijital içeriklerin giderek “yalnız başına izlenecek” aktiviteler hâline büründüğü vurgulandı.
Bu durumun ev içinde bireyselleşmeyi ve yalnızlaşmayı artırdığı belirtilen raporda bunun aile içinde konuşulacak ortak konuların sayısını da giderek azalttığı belirtildi.
Raporda şunlar kaydedildi: Aile içinde roller dönüşmekte. Benzeri yaşanmamış bir nesiller arası iletişim ve tutum farklılığı yaşanıyor. İlişkiler gerginleşiyor, ebeveynlerde kafa karışıklığına yol açıyor. Memnuniyetsiz bir ebeveyn ve çocuk kuşağı doğuyor. Çocuklar ve gençlerde uyum sorunu ve gelecekten umutsuz olma duygusuna yol açıyor.
FİZİKEN EVDELER, RUHEN DEĞİL
Enstitü Sosyal Genel Koordinatörü İpek Coşkun Armağan, ailelerin dijital kullanım konusunda çocuklarından yana çaresiz olduklarını söyledi. Yetişkinler ile çocukların bağının koptuğu bir sürecin yaşandığına dikkati çeken Armağan “Aslında aynı evdeler, herkes bir arada ama fiziki olarak evde olsalar da zihnen orada değiller. Yetişkinler televizyon, çocuklar telefon veya bilgisayar ekranlarında” dedi. Prof. Dr. Hatice Ferhan Odabaşı “Soframız hâlâ kutsal. Yani yemek masasına kimse cep telefonunu getirmiyor. Yemek zamanı herkes için hâlâ özel” dedi.
NELER YAPILABİLİR?
ÖNCE AİLELER OTOKONTROLÜ SAĞLAMALI
- Ebeveynlerin otokontrollerini sağlamadıkları müddetçe çocukları için belirledikleri dijital sınırlamaların etkili olması beklenemez.
- Dijital araçların ve platformların belli bir süre sınırına sahip olması ve otomatik olarak kilitleniyor olması kullanımı daha kontrollü bir hâle getirebilir. Otomatik kilit özelliğine sahip dijital araçlar ve platformlar, teknoloji ile ilişkiyi daha kontrollü bir forma taşıyacaktır.
- Çocukların dijital araç kullanımlarının yasaklanması çoğunlukla aile içinde gerilimlerin fitilini ateşlemektedir. Bu noktada etkili strateji, aile üyelerinin tümünü dijital araçlardan uzak tutacak seçenekler çoğaltılması olmalı.
- Düzenlenecek dijital okuryazarlık eğitim programları yaygınlaştırılmalı ve bu eğitimlere erişimin maddi ve manevi anlamda imkânlar dâhilinde olması sağlanmalı.
- Başta siber zorbalık ve güvenlik riskleri olmak üzere 18 yaş altındaki çocukların karşılaştığı dijital tehditlerin ulaştırılması için özel bir şikâyet mekanizması oluşturulmalı.