“O söz içime işledi!..”

Tıraş olup kahvaltıdan sonra bir sigara yaktım. Başçavuş saat onda arz-ı endam etti. Gözleri sevinçten pırıl pırıl yanıyor, yaptıklarını heyecanla anlattı. Sanığı, ablasının evinde bulmuş, kanlı bıçak ve samanlıktan çıkardığı kanlı elbiseleri teslim etti.

 

Kalkıp herkesin içinde alnından öperek teşekkür ettim.

 

Cinayet tasarlanarak işlenmiş, o gün öldürdüğü şahsın oradan geçeceğini saati saatine biliyor ve pusu kuruyor, tabii idamla yargılanacak. Köy yol ayrımında dayısından Bursa'daki ablasına gideceğini söyleyerek ayrılıyor ve çalılıklar arasına gizlenerek maktulün gelmesini bekliyor. Aralarında zorlu bir mücadele geçiyor. Kaç bıçak darbesi vurduğunu hatırlamıyor. Tek hafızasında kalan maktul yere düştükten sonra "Ortalık henüz kararmamıştı, adamdan akan kanları görünce" diyordu, "efendim orada kalakalmışım, ayaklarım kilitlenmiş gibi adım atamıyorum, sonra birden aklıma geldi, bu gibi hâllerde insanı kan tutarmış. Biraz ötede çalıların arasına girip bir sigara yaktım. Ortalıkta in cin yok. Sessizliği ilerideki Balıkesir Bursa yolunun rampasına tırmanan kamyonların motor sesleri bozuyor. Gecenin ilerlemesini bekledim. “Bizimkiler çoktan uyumuştur” diyerek köydeki evimize gidip gizlice içeri girdim, elbiselerimi değiştirerek ahırdaki samanların içine soktum ve aynı şekilde ses çıkarmadan evden ayrılıp ana yola çıktım. Balıkesir'den ilk gelen bir kamyonu durdurarak Bursa'da Yıldırım'da oturan ablamın evine geldiğimde sabah yaklaşmıştı. Bıçağı ablama göstermeden yattığım divanın alttaki kolanlarının arasına gizledim. Öğleye kadar uyumuşum. Beni başçavuş uyandırdı. Fail tamam ama cinayetin sebebi ne? Yaptığım soruşturmada bir kadın için işlenmişti cinayet. Sanığa sorduğuma:

 

-Efendim bir kızı seviyordum, demişti, o da bana âşıktı. O adam yaşı bizden çok büyük üstelik evli de kendisi için değil belki, kimin için, neden bilmem kızın babası ile akrabalar, önce razı iken hep fişekledi ve bana vermesine hep engel oldu. Karışmaması için çok yalvardım, asla yola gelmedi ve bana son konuşmamızda "ben o kızın gerçek bir erkekle evlenmesini isterim" dedi. Çok dokundu bu laf, içime işledi, kaldıramadım...”

 

     Ali Rıza Cemeroğlu-Em. Cumhuriyet Başsavcısı