Abdüllatif Uyan

Ahmed Mekkî Efendi'nin en büyük zevki talebe okutmaktı.

Ahmet Mekkî Efendi’nin Üsküdar müftülüğü zamanında bir müezzin askere gitmişti.

Ahmed Mekkî Efendi hazretleri, hiç abdestsiz durmazdı.

Ahmet Mekkî Efendi hazretlerinin vefâtından dört yıl sonra, mübârek kabri Ankara'nın Bağlum nâhiyesine nakledilecekti. Mübârek kabir açıldı. Zerre kadar çürümemişti.

Ahmed Mekkî Efendi'nin vefatından bir hafta önce, muhterem hanımları, banyoyu yakıp;

"Bir çuval da altın ver deseydin ya!.."

Ahmed Mekkî Efendi anlatır: Ben, gençliğimde Van'da ilim okuyordum.

​Ahmed Mekkî Efendi'nin oğullarından Bahâ Bey kansere yakalanmıştı.

Ahmed Mekkî Efendi’nin mevkî ve makâmda hiç gözü yoktu.

Ahmed Mekkî Efendi hazretleri, büyük âlim ve velî idi.

​Allah dostlarından Ahmed Mekkî Efendi hazretlerine bir gün bir genç gelip; “Efendim, çok günah işliyorum. Bundan kurtulmak için ne yapayım?” diye sordu. Büyük zât da ona sordu: “O günahları herkesin gözü önünde mi işliyorsun evlâdım?”

Ahmed Mekkî Efendi âlim ve velî idi. Kabr-i şerîfi, Ankara'nın Bağlum nahiyesinde, babası Seyyid Abdülhakîm Arvâsî hazretlerinin yakınındadır. Tevâzûundan müftülük koltuğuna oturmaz, kenardaki sandalyelere otururdu.

Efendimizin âzâtlı kölesi Zeyd bin Hârise (radıyallahü anh), kira ile katırcı tutup sefere çıktı.

Niğde'nin Bor kazâsında doğan bir mübârek zât var.

Ahmed-i Kuddûsî hazretleri, Pâdişahın dâvetiyle İstanbul’a varır.

​Ahmed Kuddûsî Efendi Niğde'nin Bor kazâsında yaşadı ve orada vefat etti.

Kânûnî Sultân Süleymân Hân zamanında, Yahyâ Efendi hazretleri vardı ki Sultân, ona (Ağabey) diye hitap ederdi.

Eshâb-ı kirâmdan Nevfel bin Hâris Resûlullah Efendimiz İslâmiyeti yaydığı vakitlerde Müslüman değildi.

Üftâde hazretleri, bir kış gecesi, talebeleriyle sohbet etmektedir.

Birinci Sultân Ahmed Hân, büyükçe bir câmi yaptırır. Bir Cumâ günü inşaat biter. Açılış yapılacaktır. Herkese haber salınır.