Ahmet Demirbaş

Bir adam Hazret-i Ömer'in yanında bir hususta şahitlikte bulunmuştu. Ona; "Ben seni tanımıyorum, seni tanıyan birini getir!" buyurdu...

Bir zamanlar, anneleri yatalak hasta olan iki kardeş vardı. Bir gece biri, diğer gece biri hizmetini görmek üzere anlaşmışlardı. Ancak!..

Hiç şüphe yok ki Çanakkale Savaşları, bir Türk destanıdır... Bu savaşta Türk askeri, düşmanlarını bile kendine hayran bırakmıştır...

"Hanife Hanım! Bugünlerde her zamankinden daha önemli muharebelere gireceğiz. Gidip de gelememek, gelip de bıraktıklarımı bulamamak var."

Çanakkale muharebelerinde bir "Bombacı Mehmet Çavuş" vardı. İngilizlerin fırlattığı el bombalarını korkusuzca hemen yakalar, karşı siperlere fırlatırdı!..

"Hâfız, yarın Ramazan Bayramını idrak edeceğiz inşallah! Asker toplu olarak bayram namazı kılmak istiyor. Ne dediysem, vazgeçiremedim."

Eli silah tutan herkes toplanmış Alipınar'da... Gelenlerin içinde Hacı Mesud adında bir derviş var... Yaşlıca, esmer tenli garip. Trablusluymuş...

İngilizlerin "Yenilmez Armada" adını verdikleri donanmaları; 18 Mart 1915 akşamı, o güne kadar görmedikleri perişanlıkla Boğaz'dan çekiliyordu...

Savaş yılları... Bir tren, Bilecik İstasyonunda beklemektedir. Askerlerin hepsi sakin, belki bir daha geri dönmeyecekler. Ama hiçbiri tedirgin değil...

Ebu Saîd, İbn-üs-Sakkâ ve Abdülkâdir-i Geylâni, ilim öğrenmek için Bağdat'a geldiler... Yûsuf-î Hemedânî hazretlerini ziyarete gittiler...

Ca'fer-i Sâdık? hazretleri bütün din bilgilerinde olduğu gibi, zamanının bütün fen ilimlerinde de söz sahibiydi. En meşhûr talebesi İmâm-ı a'zamdır.

Bir fakir, alacaklısı tarafından sıkıştırılıyordu. Kısa zamanda ödeyecek durumda değildi. Ravda-i Mutahhara'ya gidip, durumunu arz etti!..

1402'de Çubuk Ovasında yapılan ve çok şiddetli geçen muhârebe sonunda Osmanlı ordusu mağlûp olur ve Yıldırım Bâyezîd de esir düşer!..

Din büyükleri buyuruyor ki: "Hiç kimsenin en ufak iyiliği zâyi olmaz. Cömert olan kâfirlerin, son nefeste îmânla ölmeleri umulur."

"Büyükleri inkâr edenler, Peygamber efendimizin zamanında yaşasalardı, Onu da inkâr ederlerdi. Sevenler o zaman yaşasalardı, Eshab-ı kiramdan olurlardı."

Abdülganî Nablüsî hazretleri, İslâm âleminde en çok kitap yazan âlimlerdendir. Yüz seksenden fazla eseri vardır. Şam'da vefât etti...

Selâhaddîn-i Eyyûbî, Haçlıları Orta Doğu'dan atmak için, büyük bir faaliyet içine girdi. Başta Papalık olmak üzere, Hristiyan âlemi telaşlanmıştı...

Bayezid-i Bistami hazretlerine, sevenlerinden birkaçı şöyle dedi: "Filan şehirde evliya bir zat var, ziyaret edelim." O da ısrarları üzerine kabul etti...

Emîr Sultan hazretlerinin bir yayı ve sadakta (ok torbası) sadece bir tek oku vardı. Bunlar, gazâda kullanılmak üzere asılı dururdu. Ve bir gün!..

Bir vezir, yoksullara Hazine'den borç verir, alanlar "Ne zaman ödeyeceğiz?" dediklerinde; "Hükümdar ölünce" derdi. Bu söz hükümdarın kulağına gider!..