Ahmet Sırrı Arvas

Bir insanın maksûdu; arzûsu, teveccüh ettiği, özendiği, sağ kaldıkça ele geçirmek istediği ve ele geçirmek için, her zillete, alçalmaya katlandığı, hiç vazgeçmediği şey ise, bu maksûdu, ma'bûdu olur ve bu hâli ibâdet olur!

Bazı tarihçiler hadiseye iyi tarafından bakar, Osmanlının 6 asır yaşamasını Ankara Savaşına bağlarlar. Zira Çelebi Mehmet devleti silbaştan kurarken adımlarını dikkatli atar ve öncelikle müesseseleşmeye bakar...

Timur Han tartışmasız yaşadığı çağın en büyük hükümdarıdır. Hepsi zaferle biten 17 sefer yapar ve tam 27 devlet yıkar. Tarihçiler onun adını İskender, Sezar ve Dârâ gibi cihangirlerin arasına yazarlar.

Tezellül, bayağılık, kendini aşağı tutmak yani zillet demektir. Tezellül, kötü bir huydur ve haramdır. Bir günlük yiyeceği, içeceği olan bir kimsenin, başkalarından yiyecek, içecek, para istemesi, dilenmesi, tezellül olur ve harâmdır...

Göçebe Hunlar önce Ostrogotlar'ı sonra Vizigotları ağır bir yenilgiye uğratır, Germenleri sürer atarlar. Vandalları, Slâvları ezer ve gelip Macaristan ovalarına otururlar...

Albay Fethi Bey tam 21 süngü yer 21 kere "Zito Venizelos" demeyi reddeder. Ancak her seferinde kanı biraz daha çekilir, yüzü biraz daha beyazlar. Yıkılmamaya kararlıdır ancak 22'nci süngü göğsüne girdiğinde damarlarında dolaşacak kan kalmaz...

Dertler, belâlar, sıkıntılar, câhiller için sıkıntı ise de, Peygamberlere ve Onların yolunda olanlara, sıkıntı, eziyet değildir. Çünkü seven, sevdiğinin her şeyini sever. Din büyüklerine, sevdiklerinden gelen her şey, tatlı olmaktadır...

Zaharoff İstanbul'da kurduğu Akdeniz Ticaret Bankasına 12 milyon frank yatırır, 30 milyon frank kazanır. Yani Türklere karşı açılan savaşın masrafını yine Türklere yıkar.

Zaharoff, soylularla, bürokratlarla, parlamenterlerle, piskoposlarla senli benli olur, karda yürür, iz bırakmaz. Dublörleri Atina'da boy gösterirken kendi gider İstanbul'da iş bağlar...

İsa aleyhisselama indirilen İncil'in bugün tek nüshası bile kalmadı. Hıristiyanların elindeki dört muharref İncil'i Metta, Luka, Markus ve Yuhanna yazdı. Bunların aralarında ihtilaflar göze çarpar. Halbuki Hazret-i İsa'ya indirilen İncil'de ihtilaf, tenakuz ve yalan olamaz! "Tuhfet-ül Erîb'ten"

Yılbaşı gecesi oyuncak bırakılacak en az 100 bin kapı vardır, Noel Baba uzay araçlarıyla yarışsa bile bu turu tamamlayamaz. Kaldı ki Ren geyikleri tembel yaratıklardır, kırbaçlasanız dahi 15 kilometreyi aşamaz ve tez yorulurlar...

Batılılar "Noel Baba"nın Antalya civarlarında yaşayan St. Nicholaos (Santa Klaus) olduğunu söyleseler de çizdikleri tip, anlattıkları kişiye uymaz. Öyle ya kırk yılın bir başı kar yağan Antalya'da Ren geyikleri ne arar, kızaklar neye yarar?

Fıkıh öğrenmeyip, yalnız hadîs öğrenen, iflâs etmiş demektir. Çünkü , farzları, harâmları, âlimlerden veyâ bunların yazmış oldukları kitaplardan öğrenmek farzdır. Kendisi yapmak ve başkalarına öğretmek için fıkıh kitapları okumak, nâfile namaz kılmaktan dahâ sevâbdır.

Efendimize peygamberliği bildirildiği andan, yaşadığı güne kadar nerede bir hadise cereyan etmişse vaka mahalline gider, halkı konuşturur, rivayetleri toplar. Bunları talebesi İbn-i Sa'da yazdırır ve ortaya mükemmel eserler çıkar...

Allahü teâlâdan kim bir şey istedi de vermedi, kim O'nun kapısını çaldı da eli boş döndü? Elbette istemesini bilmeyen, bir şey alamaz. Cenâb-ı Hakkın huzûruna edeble çıkmayan, O'nun rahmetine kavuşamaz. Allahü teâlâ, duâ eden kulunu çok sever...

Cemaat dağılırken Sünbül Sinan Efendi karşısına çıkar "daha ne bekliyorsun Muslihiddin" der, "kapıların ardına, saklanamazsın. Sandıkları dolapları yıkar seni yine alırız!"

Şarlo hakkında kimileri "uyanık Yahudi", kimileri "kıpkızıl komünist" buyursalar da hayranları onu "sinemanın fedaisi" ve "yedinci sanatın mimarı" olarak hatırlarlar...

Gladyatörleri ardına alıp dövüşmek tamamdır da, bu ipten kazıktan dönme adamlarla düzen kurmaya kalkınca işler sarpa sarar. İsyancılar Romalıların neyine kızıyorlarsa fazlasını yaparlar...

Umûmi olarak zâlim, başkasının hakkına tecavüz eden anlamında kullanılmaktadır. Allahü teâlânın, insanların ve hayvanların haklarına tecavüz eden kimse, zâlim olmaktadır. Hatta insan, kendisi için bile zâlim olabilmektedir...

Büyük sahabenin cenazesi omuzlarda taşınırken Hazret-i Ali "Ey Avf'ın oğlu! Güle güle git. Sen bu fânî dünyanın en güzel günlerini gördün. Bu revnaklı hayat bulanmadan ahirete göçüyorsun" der, gözyaşlarını saklayamaz...