Ata Karataş

BEYAZ RUSYA- Ayda bir kez, Atina 2004'e kadar devam edecek olan yazı dizisinde beşinci bölüm...

Sevgili okurlar, bu yazımı da yurtdışından yazıyorum İkili kamp için geldiğimiz Beyaz Rusya'da güzel bir kamp ortamı var, tüm milli takım size sevgi ve selamlarını sunuyor.

Grekodan sonra bu kez serbest güreşin kampındayız. Teknik ve İdari menajer Yakup Topuz yılardır bıraktığı kamp hayatına yeniden başladı.

Ayda bir kez, Atina 2004'e kadar devam edecek olan yazı dizisine devam ediyorum.

Bu haftaki yazıma başlamadan önce tüm okuyucularımın Kurban Bayramı'nı yürekten kutluyor, saygılar sunuyorum.

Olimpiyat, Dünya ve Avrupa şampiyonlarının bulunduğu greko-romen güreş kampındaki sporcularımızın iç dünyalarını, muzipliklerini ve özelliklerinin bir kısmını size aktarmadan önce kampta bulunan 30 güreşçiden 9'unun üniversite mezunu, 17'sinin üniversiteye devam ettiğini, 2'sinin liseyi yeni bitirdiğini ve 2'sinin de lise mezunu olduğunu bilmenizi istedim.

Önce geçen hafta bahsetmiştim TRT Genel Müdürü sayın Demiröz'den... Bakınız neler oldu. Sayın Genel Müdür ve Güreş Federasyonu Başkanı Osman Şansal Ankara'da bir araya geldi.

9-11 Ocak 2004 tarihleri arasında önemli turizm beldemiz, yağlı güreşin Edirne'den sona Elmalı -Korkuteli gibi ünlü organizasyonlarının yapıldığı, seyirci rekorlarının kırıldığı Antalya'da önce Serbest Güreş 1.Lig Finalleri ve ardından Büyükler Türkiye Şampiyonası, Dilek Sabancı Spor Salonu'nda yapıldı.

Daha önce de dediğim gibi, 2004 Atina Olimpiyatları'na kadar ayda bir kere bu köşede olimpiyatlarla ilgili siz değerli okuyucularımı bilgilendirmeye devam edeceğim.

Evet, güreşte gerçekten güzel şeyler oluyor.

Özerkleşmeye ilk adım diyorum, nedeni ise Ankara Gölbaşı Spor Vakfı Tesisleri'nde temel hazırlık kampına giren Greko-Romen Güreş A Milli takım kampını, açılır açılmaz ziyart eden Gençlik Spor Genel Müdürü Mehmet Atalay ve Güreş Federasyonu Başkanı Osman Şansal'ın bizzat sporculara hitap ettiklerinde, mutlu haberi beraber verdiler değerli güreş severler.

Güreşte çok yoğun gündem var. Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası'nı alan ASKİ, güreş ligleri, olimpiyatlara hazırlanan milli takımlar, Kahramanmaraş'ta yapılan Güreş Eğitim Merkezi toplantısı, milli takım antrenörleri vs...

Evet her ayda bir kere olimpiyatlarla ilgili bir yazı bu köşede yer alacak demiştik. Burada amaç sizlere olimpiyatlarla ilgili bilgi vermek, önemi üzerinde durmak ve tarihe mâlolmuş, olimpiyatlara katılmış, derece almış, madalya kazanmış güreşçilerimizi de kısa da olsa hatırlamak ve tanımaktır.

Spor eğitim sürecinde; spor eğitimcilerinin temel kriterleri eğitimin içerdiği kriterler gibi olmalıdır. Sonuçta amaç eğitim, sonrasında şampiyonluk olmalıdır.

Geçen hafta bir takım değerlendirmelerimizden sonra yazımızın sonunda iyi bir antrenörün neler yapması, nelere dikkat etmesi vb. hususlarda görüşlerimizi belirteceğimizi ifade etmiştik. Bugün devam ediyoruz.

Yazıma 1948 Olimpiyat, 1951 Dünya ve 1946-1947-1949 Avrupa Şampiyonu efsane güreşçi ve antrenör Yaşar Doğu ile başlamak istedim.

Değerli okuyucularım, 2004 Atina Olimpiyatları'na kadar geçecek olan süreçte, haftada bir kere yazacağım "Olimpiyatlar ve Türk Güreşi" adlı dizinin ilk yazısını değerli takdirlerinize sunuyorum.

Türkiye'de ilköğretim çağına gelmiş öğrenci sayısı ile spor yapan öğrenci sayısı arasında bir çelişki var. İstatistiklere bakıldığında görülecektir.

Güreş Federasyonu, cumhuriyetin 80. yılında, ilköğretim çağındaki spor yapan çocuklara yönelik projelerinden biri olan ve protokolü imzalanan çalışmayı, içinde MEB ve diğer projelerin de bulunduğu klasörü Gençlik ve Spor Genel Müdürü Mehmet Atalay'a sundu ve bekliyor.

İkisi de ayrı stilde olan ancak tek isimde toplanan bir spor dalı... Serbest, adı üstünde serbest güreş...