M. Necati Özfatura

Venezuela'da CIA'nın darbesi ters tepti. 11 Eylül 2001'den sonra bütün dünyada savaş rüzgarları estiren ve Filistin'de soykırım yapan Şaron'u barışçı ilan eden Bush'a Venezuela'daki karşı darbe şok tesiri yaptı. Darbeyi yapanlar US Army School of the Americas mezunu generaller idi. Devlet Başkanı Chavez, ABD menfaatlerine değil kendi ülkesinin halkına hizmet ediyordu.

Şaron iktidarının ve İsrail ordusunun Filistinlilere icra ettiği soykırıma tepkiler devam etmektedir. Bush'un çifte standardı ve Şaron'a desteği; Powell'ın Şaron'u sulha hizmet ve soykırımı ise meşru müdafaa olarak takdimi, bu soykırımı asla temize çıkaramaz.

Yazımın başlığındaki bu söz İsrail'de yaşayan 35 yaşındaki Sergio Yahni isimli İsrail vatandaşına aittir. Filistin'de yapılan soykırıma isyan ederek, yalnız Filistin'de değil İsrail ordusunda asker olmayı reddediyorum demiştir. 28 gün hapis cezasıyla hapistedir. İsrail Savunma Bakanına yazdığı açık mektup İsveç'in en büyük gazetesi olan Aftonbladet'te yayınlanmıştır. Soykırım, katliam, ırkçılık ve insanlığa karşı işlenen suçu reddetmektedir.

Küreselleşme, çok uluslu şirketlerin ülkeleri silahsız işgalidir. Zenginin daha zengin, fakirin daha fakir olması demektir. Milletlerin imhasıdır. İşte bu itibarla, acımasız, son derece çetin bir savaşın içindeyiz. Güçlü olmaya mahkumuz.

Bir taraftan Hollywood filmleri bir yandan romanlar hikâyeler... Bize yıllardır Gestapoların zulmünü anlatıyorlar. Halbuki siyonistlerin 1918'den bu yana yaptıkları soykırım ve katliamlar ciltlere sığmaz. Yahudiler medyayı ellerinde tuttukları için göz boyamayı iyi beceriyorlar.

Sovyetler Birliği 14-16 Kasım 1944 tarihinde, Gürcistan'ın Ahıska bölgesinde yaşayan yüzbinlerce Türkü; o tarihteki İçişleri Bakanı olan Lavrentig Beria'nın hazırladığı ve Stalin'in imzaladığı emre göre Özbekistan, Kırgızistan, Kazakistan gibi ücra yerlere sürdü. Yolda 17 bin kişi açlık, susuzluk, havasızlık, salgın hastalık ve donma sebebiyle şehid oldu.

İngilizler Arapları Osmanlıya karşı "Arap imparatorluğu" ile kandırırken; Sykes-Picot Anlaşması ve 1917'de imzalanan Balfour Deklerasyonu ile İsrail'in temeli atıldı. 1918-1948 arasında başta İrgun ve Hagana olmak üzere çok sayıda Yahudi tedhiş teşkilatları işkence ve katliamlarına bütün güçleriyle devam ediyorlardı.

Bütün dünya kamuoyunu hiçe sayarak soykırıma devam eden Şaron bu cüreti Bush'tan almaktadır. Dünya basınına göre Bush çifte standartlıdır. "İsrail ordusu çekilsin" derken, gizlice Şaron'a "katliama devam et" diyor.

Filistin'i işgal ve soykırım emrini veren Ariel Şaron olsa bile gerçek suçlu Bush ve ABD'dir. Şaron, ABD'nin İsrail'e sağladığı muazzam destek (mali, askeri, siyasi ve teknolojik) sayesinde bu katliamı yapmaktadır.

Filistin 1516-1918 arası (4 asır) huzur içinde altın çağını yaşadı. İngiliz oyunu ile Osmanlı gitti huzur bitti. 1918-1948 arası İngilizler Filistinlilere kan kusturdular. Araplar Yahudilerin en az 16, bazı kaynaklara göre ise 25 misli idi. İngilizlerin izni ve teşvikiyle nüfus dengesi bozuldu.

Şaron'un yaptığı zulmü, Bush'tan başka tasvip eden bir lider yoktur. İsrail, dünya kamuoyu nazarında suçlanmakta ve tecrit edilmektedir. Şaron sadist duygularını ve Filistinlilere duyduğu kin ve düşmanlığını tatmin ederken; Yahudilere ihanet etmektedir. İkinci Dünya Savaşı esnasında Hitler'in kıyımı ile siyonist medyaya malzeme oldu.

Filistinlilere karşı icra edilen soykırım Şaron ve Bush'un ortak kararıdır. Görünmeyen gerçek suçlu ABD'dir. İslâmi terörle mücadele maskesi altında İslâm dünyasını işgal, Afganistan cephesi ile açıldı. İkinci cephe olarak Irak'a hazırlık yapıldı. ABD tarihinin en vasat başkanı olan Bush'un akıl hocası, aslında gölge başkan Cheney'nin Ortadoğu'da 12 ülke gezisinden sonra verdiği rapor üzerine Irak'a saldırı gelecek bahara bırakılarak, Filistin'e işgal ve soykırım gündeme geldi.

Bülent Ecevit'in "Filistin halkına karşı dünyanın gözleri önünde soykırım uygulanmaktadır" cümlesi siyasi hayatında söylediği tek doğru söz ve gerçek idi. Ama bu söz üzerine Amerika Yahudi lobisi, Türkiye'deki İsrailleşmiş Yahudi muhibleri ve bilhassa Ankara'daki Batı ülkelerinin büyükelçileri son derece büyük bir kampanya başlattılar. Neredeyse Dışişleri Bakanlığının merdivenleri aşındı. Ve Bülent Ecevit gece yarısı sözünü geri aldı.

Gazetemiz Cağaloğlu'nda iken odamın girişinde büyük harflerle "sıra kimde?" başlıklı levha vardı. Bu levhada: -Doğu Türkistan -Keşmir -Eritre -Moro -Filipinler - Afganistan -Azerbaycan -Bosna -Çeçenistan -Bağdat 2000 ????? Yazıyordu. Meğer ????? işaretleri olan yere Kosova, Afganistan, Keşmir ve Filistin yazmak gerekmiş.

Kendimi bildim bileli "Siyonizm" tehlikesine dikkat çekiyorum. Zaman zaman beni fanatik olmakla ve yalan yazmakla suçladılar, aldırmadım. Aldırmadım ama derdimi de anlatamadım. Bakın şu işe ki benim yapamadığımı Şaron yaptı, uykuda olanların gözlerini açtı. Eğer Siyonizm alehtarı kampanyalara milyarlarca dolar harcansaydı bu denli propaganda yapılamazdı.

Şaron-Bush ikilisi, (sözde) terörle mücadele adı altında İslâm dünyasına savaş açtılar. 1.5 milyar Müslüman ve 56 İslâm (23'ü Arap) ülkesinin lider ve bürokratları seyrediyor. Yaptıkları tek şey "kınama" Bu kınama yoluyla vebal ve suçluluktan kurtulduklarını zannediyorlar.

Bundan sonra intihar saldırıları asla durdurulamaz. İntihar saldırılarını tasvip etmek mümkün değil. Ama Filistin halkının ekonomik, psikolojik, sosyal durumu bu intihar saldırılarılarına müsaittir. Şaron iktidarda olduğu müddetçe Barış sürecine geri dönülemez.

Filistin'de yaşanan zulüm tüm dünya tarafından lanetlenirken, Yahudilerin de huzurlu olduğunu söylemek çok zor. Çünkü yoğurdu bile üfleyerek yiyen bu halk başına gelecekleri iyi biliyor. Yaptıklarının bir gün kendisine dönmesinden korkuyor. Nitekim İsrailli bir komutanın; "Müslümanların boyun eğmemesi ve Filistin'i terk etmemesi halinde kazanan Filistin, kaybeden İsrail olur.

Biz yıllardır yazıyoruz. İsrail devleti çıbanbaşıdır ve başında Şaron olduğu müddetçe Ortadoğu'ya sükunet gelemez.

Geçmişte Roma, Yunan, son asırlarda Avrupa ve şu anda "Yeni Roma" olarak isimlendirilen ABD ve Avrupa Birliğinin medeniyeti 2 temel üzerine kuruldu. 1- ASİMİLASYON: Kendi kültür potasında eriterek, kendine benzetmek ve yok etmek.