Behçet Fakihoğlu

Maliye ve Sağlık Bakanlıklarına önemle duyurulur. Devletimizin sosyal güvenlik kurumlarını çökerten ve devleti trilyonlarca zarara sokan ilaç ve tedavi giderlerini yarı yarıya azaltacak birkaç önerim var.

Sağlık Bakanlığı, Sağlık Ocaklarını daha faal hale getirerek, hastanelere giden hasta sayısını azaltacak çalışmalar yapılacağını belirtiyordu. Birinci sağlık kademelerinde tedavileri mümkün olan birçok hasta boşu boşuna hastanelere gitmeyecek, sağlığa büyük bir rahatlama getirilecekti.

Diyanet'ten Sorumlu Devlet Bakanı açıklıyor: "14 yıldır kadro verilmiyor. 18 binden fazla imam-hatip açığı var..." İlahiyat mezunları yakınıyor: "Atamalarımız yapılmıyor. İmam kadrosundan yatay geçişle okullara öğretmen alınıyor..."

Birçok vatandaş sudan bahanelerle oyalanmakta, çok basit işler gereksiz bürokratik engellemelerle sürüncemede bırakılmakta ve insanlarımız maddi olarak da büyük zararlara uğratılmaktadır. Bağ-Kur emeklileri de bu tür bürokratik işlemlerle mağdur edilmektedirler.

Petrol fiyatları yine fırladı, 50 dolar sınırını da aştı bir ara. Irak işgalinden sonra hep yüksek rakamlar görüldü. Petrol fiyatlarını en son 50 doların üzerine çıkaran da Nijerya'daki kriz imiş. Zaten bir bahane yetiyor... Türkiye gibi ülkeler için bu rakamlar büyük yük getiriyor.

Bilindiği gibi İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'ne bağlı bir Kardiyoloji Enstitüsü bulunmaktadır. Haseki'de bulunan bu Kardiyoloji Merkezi, yıllarını vermiş hocalar ve doktorlar sayesinde haklı bir şöhrete kavuşmuştu. Birçok kalp hastası vatandaş bu merkezin müdavimi olmuşlardı.

30 yıldan beri ticaretle uğraşan biri olarak, 18.05.2004 tarih ve 5174 numaralı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu'nu okuyunca, beklentileri karşılamadığını anladım.

Bursa'nın Nilüfer ilçesinden yazıyorum. Vergi daireleri gerçekten çok iyi çalışıyor, fakat vatandaşı mağdur edecek şekilde.

15 Temmuz 2004 Perşembe günü 22:30 sularında TÜBİTAK- Ulusal Elektronik ve Kriptoloji Araştırma Enstitüsü (UEKAE) ekibinin görev dönüşünde, Gelibolu yakınlarında trafik kazasında hayatlarını kaybeden üç görevliden biri olan Elektronik Yüksek Mühendisi Mehmet Ercan Kuruoğlu'nun emekli öğretmen babasıyım.

Bilindiği gibi, düşük gelirli iller için bazı teşvikler uygulanıyor. Bu illerde yatırım yapanlar için vergi, SSK ödemeleri gibi bazı alanlarda avantajlar sağlanıyor.

Yeni ders yılıyla birlikte, problemler, şikayetler başladı. Anne-babaların telaşlı koşuşturmaları, endişeleri, kaygıları arttı. Yine tıkış tıkış doldurulmuş sınıflar, öğretmensiz okullar, dökülmüş binalar...

Bu aralar Van, Hakkari ve civarlarını gezme fırsatını buldum. İtiraf etmeliyim ki, iyimserim, hem de çok...

Trafik kazaları dolayısıyla ortaya çıkan can kayıplarının çok yüksek olduğu herkesin malumu. Yetkililer de bunun bilincinde olarak, 2004 yılını "Trafik Yılı" ilan ettiler.

Adıyaman'ın şirin ilçelerinden Tut'a bağlı Tepecik (Tirentil) köyünde yaşayan yaklaşık 1000 kişi, son yıllarda akıl almaz bir ihmale maruz kalıyor.

Emniyet hizmetleri sınıfında polis memuru olarak görev yapmakta olan personelin "Komiser Yardımcılığına Yükselme Sınavı" ile ilgili, 14 Ağustos 2004 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan yönetmelik değişikliği ile bizler hayal kırıklığına uğratıldık. Bu düzenleme ile hukuk devleti ilkelerine ters düşüldüğüne inanıyoruz.

27.07.2004 tarihli gazetemizin bu köşesinde "Ödediğimiz prim bu kadar artar mı?" başlıklı bir yazı yer almıştı.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı'na; 1. Devlet memuru olduktan sonra kendi çabasıyla üniversiteyi bitiren memurlara, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 36. maddesinin "Ortak Hükümler" bölümünün (A) fıkrasının (12) No'lu bendi uyarınca üst öğrenim intibakı yapılıyordu

Pamukova'da meydana gelen "hızlandırılmış tren" kazası hepimizin yüreğini dağlamıştı. Tam bu acıları unutmak üzereyken, Gebze'de bir başka kaza oldu... İki kaza için de teknik incelemeler yapılıyor. Eminim ihmali veya sorumluluğu bulunanlar için gereken yapılacak.

Şeffaflaşma, işlemlerin kolay ve hızlı yapılması amacıyla e-devlet adı altında, gerçekten küçümsenemeyecek adımlar atıldı.

Sağlık Bakanlığı'na; Anayasamızda da belirtildiği gibi, her insanın yaşama hakkı vardır ve bunu devletin sağlaması zorunludur.