Cem Küçük

Dün AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen geniş heyetle Ankara’ya geldi. Başkaları da gelecektir. 

Türkiye son yıllarda Kuzey Irak ile iyi ilişkiler geliştirdi. Hem siyasi hem ticari anlamda başarılı işler yapıldı. PKK yasaklı örgüt listesine alındı. Kuzey Irak’ta PKK’ya göz açtırılmadı. MİT ve TSK neredeyse onlarca PKK’lıyı nokta atışıyla öldürdü. Bafel Talabani hariç Irak’ta PKK’ya olumlu bakan kimse kalmadı. Irak halkı da onlardan nefret ediyor.

Suriye’de Esad rejimi yıkıldı. Baas bitti, gitti. 54 yıllık Esad ailesi dönemi bitti. Yıkım, enkaz, katliam ve zulümle geçen bir dönemdi.

Suriye Millî Ordusu, "Özgürlük Şafağı Operasyonu" kapsamında Menbiç’i terör örgütü PKK/YPG'nin işgalinden kurtardı. Menbiç sokaklarında devriye gezen SMO birlikleri, yerleşim yerlerindeki binalar ile kırsal bölgelerdeki yollarda PKK/YPG'nin kurduğu bomba tuzaklarıyla mayınları tespit ve imha çalışmaları yürütüyor.

Arap Sosyalist Baas Partisi Suriye'de 1963'te darbeyle iktidara geldi. 1970 yılında parti içi darbeyle Beşar Esad'ın babası Hafız Esad iktidarı ele geçirerek 1971'de Suriye Devlet Başkanı oldu. Beşar Esad ise, babasının ölümü üzerine 2000'de Baas rejiminin başına geçti.

Suriye’de çok yönlü sorunlar uzun süredir devam ediyor ve ortada çözüm yok. Suriye halkının bu durumdan duyduğu memnuniyetsizlik ortadadır. Türkiye devleti hâlihazırda operasyonun içinde olmadığını açıkladı. 

Şu an Suriye’de olan biteni anlamak daha kolaylaşıyor. Suriyeli muhalifler rejimin kontrolü altındaki birçok yeri aldılar. Öte yandan rejim de ellerindeki yerleri muhaliflere kaptırmamak istiyor. Hatta dün gelen haberlere göre Hama’nın bazı bölümleri rejim tarafından geri alınmış.

Türkiye’ye komşu İdlib’de Rusya’nın hava, Suriye rejiminin kara saldırıları son dönemde iyice yoğunlaştı. Rusya ve Suriye rejiminin saldırıları iyice artmaya başladı.

Türkiye’de ideolojisine inanan kaç kişi vardır, bilmiyorum. Söylediği gibi yaşayan bir elin parmaklarını geçmez. Ancak yıllarca Türk medyasına ve kültürüne hâkim olan solcular imkânlara kavuşunca pek de ideolojik davranmıyor. Bunu geçmişte de biliyoruz. 

Daha önce TSK içinden bilgi alıyorum diyerek algı yapan Müyesser Yıldız ve ona bilgi veren bir subay tutuklanmıştı. Müyesser Yıldız içeriden çıktı. Her YAŞ öncesi yazdığı yalan ve algıları artık yapamaz oldu. Sesi soluğu kesildi.

Tek Parti dönemine; 1930 ve 40’lar dönemine en küçük bir eleştiri getirdiniz mi, Türkiye’de kendisine "Atatürkçü" diyen kesimler kıyameti koparıyor!.. Birçok tarihçi belge ortaya koyuyor, ona rağmen, “Hayır öyle değil” diyorlar... 

Atatürk ve İsmet İnönü döneminde camilerin kapatılması konusu konuşuluyor. Mustafa Armağan, AK Parti Afyon vekili Ali Özkaya ve birçok tarihçi gerçeği ortaya koydu.

Bugünlerde Yenidoğan Davası görülüyor. Peki soruşturma ve dava nasıl başladı? Kronolojik sırayı verelim. 

Türkiye’de yakın tarihi çok az kişi okuyor. 1962-63’te Talat Aydemir ve Fethi Gürcan iki kez Harp Okulu öğrencileriyle darbe yapmaya kalktılar. Başarısız oldular. Aydemir ve Gürcan idam edildiler. Harp Okulu öğrencilerinin bir kısmı okuldan atıldı. Demek ki yanlış işlere bulaşırlarsa öğrenciler okuldan atılır... 

Hükûmet "Etki Ajanlığı Yasası"nı çıkaracaktı ama bazı değişiklikler yapmak kaydıyla tasarıyı haftaya bıraktı. Bu yasanın mutlaka geçmesi lazım. Yasa görüşülürken MİT Müsteşarlığı Hukuk Dairesi Başkanı Fuat Midas kurulda önemli açılmalar yaptı. Etki Ajanlığı niçin önemli anlattı. Midas ne dedi, bir bakalım: 

Türkiye’de yasa dışı bahis ve kumar oynamanın cezası, Kabahatler Kanunu 34. Madde ile düzenlenmiştir. Kumar oynama kabahat olarak kabul edilir. İdari para cezası kesilir. Bu da 5 bin TL ile 20 bin TL arasındadır.

Mansur Yavaş konser işine kadar süreci iyi götürüyordu. Sokakta imajı çok iyiydi. Sessiz kalması, konuşmaması avantajıydı. Birkaç ay önce HDP ile arasına mesafe koyması da artı puan kazandırdı. Hatta Esenyurt’a kayyım atandığında İmamoğlu’nun miting davetine gitmedi...

Trump, ABD tarihinde müthiş bir geri dönüşe imza attı. İnanılmaz bir zafer elde etti. Bu başarının birçok sebebi var. İşin mimarlarını da unutmamak lazım.

Kim kazanırsa kazansın ister Donald Trump ya da Kamala Harris, Türkiye için çok şey değişmeyecek. Ancak dünya için öyle olmayabilir.

Türkiye ekonomisi 1,2 trilyon dolarlık büyüklüğe sahip. 2025 bütçesi 14 trilyon lira. Nüfus 85 milyon. Türkiye ekonomisinin temel rakamları da iyi geliyor. Yani 2025’te yavaş yavaş işlerin düzeldiğini hissedeceğiz...