Gürbüz Azak

"KÜÇÜK güzeldir" sözü gayet yerindedir. Gerçekten de her canlının yavrusu kendisinden daha sevimli.

BAHARIN tadına varamadık. Cümle keyifler alıp başını gitti. Zaten yarım yamalak mutlu, kör topal yaşayan, dört beş nesildir "Ohh" diyememiş bir toplum iken, son ekonomik krizle yırtılmış bir ülkenin çâresizleri olarak kala kaldık.

Dünya, rengârenk yalanlarla örülü. Biz o yalanlarla avunur, oyalanır ve o yalanların gölgesinde mutlu oluruz. Yalanların, kırılgan doğruları ezip geçişi kimsenin derdi değildir. İnsanoğlu yalan adreslerle avunuk.

GALATASARAY, dünya devi Real Madrid'i yendi. İYİ. Ama Trabzon ile Beşiktaş nal topluyor. KÖTÜ.

ÜLKEMİZ giderek zorlanıyor. Darlık ve ümitsizlik en büyük belâ. Ortalıkta yarın korkuları almış yürümüş. Bir çıkış yolu var mı? Evet.

SENELERDİR deyip durduk: İlle de siyâsi istikrar, güçlü para, sağlam ekonomi! Ama, duyanlar hani?

BUGÜNE kadar kurulan hükûmetler içinde en yoğun desteği bu koalisyon almıştı. Medya övgüler yağdırıyor,

BİZDE aydın denilenlerin çoğu, sadece konuşur. Şikâyetten bıkmaz, tenkidden usanmaz. Üstelik kedi kadar ürkek, tavşan misâli korkaktır.

TUHAF bir Mart yaşadık. Kazma kürek yaktıran ürkütücü Mart'lar artık eski öfkesini, asık suratını boşladı, âdeta evcilleşti. Mart'ın uysallığı keşke ekonomiye de yansıyabilseydi. Nisan ile Mayıs kimbilir hangi sürprizlere hazırlanıyor. Belli... Türkiye yepyeni ve dikeni bol yorgunluklar önünde.

ÜST üste imdat mektupları alıyorum. Küçük ve orta ölçekli esnaf tükenme eşiklerinde. Feryat büyük, ıstırap çekilmez boyutlarda. Son gelen mektuplar öfkeli birer hıçkırık. Üzülerek ve tıpkı onlar gibi kahrolarak köşemize alıyorum. Sıra ilkinde.

TELEVİZYONDA bir kadın, yemek târifleri veriyor. Tatlı da anlatıyor. İyi de, neden yarı çıplak?

FRANSIZLARIN; çok yürekli, saygı uyandıran, büyük sloganı şu: "Nerede bir Fransız varsa, Fransa ordadır!"

SENELERDİR aynı haberleri okur, televizyonlardan alkış alkış dinleriz. Ama sonu sonrası gelmez. "İki ton eroin yakalandı"

KUSURA bakılmasın... Mevlâna, Yunus, Mehmet Akif ile ilgili hiçbir yazıyı okumam. Okusam; zaman ziyanda, ben ziyandayımdır. Niye?

BİR Koca yörük yıllar önce Torosların zirvelerinde, üç okumuşa ayran getirirken şöyle diyordu: "Dertlenmeyin. Bu topraklarda, bu sularda, bu havada dua singinliği vardır." Singinlik ne anlama gelir, bilmiyorum.

AKLIMA gelen; acıklı, hem de öfkeli yüz sualden ilk onunu sormak isterim ...

ERDAL İnönü ve Mehmet Moğultay istifa, Fikri Sağlar ise ihrac ile CHP'den koptular. Üzüntüsü bize düşmez de, bazı efendilerce ortalığa yamukluk sepelemenin mânâsını anlayamadık. Partisinden çıkarılan Sağlar diyor ki: "Bu parti Altı Okçu ve devrimci yapısını yitirdi. Artık ondan başarı beklenemez."

DSP milletvekili Sema Pişkinsüt, televizyonda bağırıyordu: "Vahşi kapitalizm ile meseleler çözülmez!"

HAYIR öyle değil... Ticaretin; alıp satmaktan, kazanmaktan öte kuralları var. Bunun yanında; sanâyîcinin, üreticinin de uyması gereken bazı sırları öğrenmek ister misiniz? Buyurun.

NEDENSE, bütün işlerimiz yarım. Kıbrıs öyle, Kuzey Irak meselesi öyle. Hiçbir atılımda plân yok, hesap yok. O yüzden devamlı kaybediyor, hatta milletin onuru ile oynayıp duruyoruz.Yerden göğe haklı olduğumuz 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı'nı yarıda bıraktık. Garantör devlet olduğumuzu unuttuk. Kıbrıs'da, Cumhuriyeti ve düzeni koruma görevi üstlenen Türkiye, gitti, yarıyolda durdu.