Hasan Sarıçiçek

Aslında iki taraf için de angarya bir maçtı... F.Bahçe 4-0'lık galibiyetle turu daha ilk maçta Denizli'de garantilemişti!..

Siz deyin, "Tavuk - yumurta" hikayesi ben de küçük bir kelime oyunu ile zor maçı attığı gol ile kolay hale getiren İliç'in rolünü öne çıkarıp, yazıya "PİLİÇ yumurta hikayesi" başlığını atayım.

Bu ülkeye birçok yabancı teknik adam geldi gitti; Derwall"den, Piontek'e, Otto Bariç'ten Veselinoviç'e ve Feldkamp'tan, Delbosque'ye...

Ne müthiş bir maçtı öyle!.. Bir cümle ile, tempolu, heyecanlı, bol pozisyonlu ve şık gollerle dolu müthiş bir mücadeleydi V.Manisa - F.Bahçe maçı... Tebrikler V.Manisaspor!.. Tebrikler Ersun Yanal!.. ... Ve tebrikler Türk futbolu!...

F.Bahçe'nin keyfine diyecek yok!.. Her şey tıkır tıkır ve şıkır şıkır ilerliyor!

Şu İngiliz ekibi de olmasa halimiz ne olurdu? Şöyle bir hatırlayalım, FIFA'da en ağır cezaya çarptırıldığımız 2006 Dünya Kupası grup elemelerindeki İsviçre maçını... Hani ilk maçta 2-0 kaybettikten sonraki gözü dönmüş halde çıktığımız rövanşı hatırlayın... O gün 4 gol atmamıza rağmen elenişimizi hatırlayın.

Hani bir söz vardır, "Eskiden göl balığıydım, şimdi akıntıya kapılmış sazanım" diye!.. Bizim futbol dünyamız da maalesef böyle takımlarla dolu... Mesela şu Denizlispor!... Dün gece bu takımın F.Bahçe karşısındaki teslimiyetçi halini gördünüz mü? Görmediyseniz, size şu kadarını söyleyeyim, çadır tiyatrosunda bile bu kadar gayri ciddi bir oyun oynanmaz...

Şu heyecana bakın!.. Şampiyonluk nazlı bir gelin oldu... Süper Lig'de liderlik 24 saatte el değiştiriyor...

"Rant sağlayan yöneticiler olmasa olaylar bıçak gibi kesilir!" Futbolumuzdaki şiddet ve olumsuzluklar üstüne bu kadar açık, çarpıcı ve cesaretle söylenmiş bu demecin daha önce söylendiğini hatırlayan var mı içinizde?

Aman ki aman!.. Tam 65 dakika, işkence gibiydi F.Bahçe için dün gece... Düşünün pozisyon çok gol yok... Tuncay vuruyor, direkten dönüyor, Nobre, Kemal, Ümit Özat, Aurelio, Alex hatta Servet dahi bandajlı kafasıyla vuruyor ama kalesinde devleşen Fevzi gole izin vermiyor!.. Hani ''Olmazsa olmaz'' derler ya öyle bir maç oynanıyor, Kadıköy'de, F.Bahçe ile Fevzi arasında...

G.Saray - K.Erciyes maçı öncesi G.Saray Genel Kurul üyesi ve sarı - kırmızılı kulüpteki genç neslin arasında ağırlığı olan ismi bizde saklı avukat bir dostum, ''En doğru yorumu sen yapıyorsun. G.Saray'da başkan değişmez.

Çirkinlikler ve güzelliklerin bir arada yaşandığı derbide maçı kazanan G.Saray turu geçen ise F.Bahçe oldu.

Zor bir maçtı... G.Saray karanlık bir tünelden geçti ve Ümit Karan'ın golüyle sonunda yeşil ışığı yakaladı. Ve zirve yarışı şimdi daha bir renklendi.

Duydum ki Fatih Altaylı, Özhan Canaydın'ın listesinden yönetime girecekmiş... Habere hiç inanmadım! Ama haber doğru olsa inanın çocuklar gibi sevinirdim...

Ne zaman F.Bahçe sıkıntılı bir döneme girse, tarihi rakibi G.Saray'ın derdine ilaç olduğu gerçeği dün gece Konyaspor karşısındaki galibiyetle bir kere daha doğrulandı. Ligde son haftalarda 10 puan kaybeden F.Bahçe, kupada G.Saray'ı yenmemiş olsa Konyaspor'a karşı bu kadar rahat ve moralli oynayabilir miydi.

Çok sevdiğim bir fıkrayı burada spor medyası için anlatmak istiyorum... Ressamın biri harika bir tablo yapmış... Tabloyu beğeneceğini umduğu bir üstada gidip, "Efendim nasıl buldunuz?" diye sormuş.

Futbol sonuç oyunu. Kayserispor futbol oynadı, Beşiktaş maça kazandı. Hem de birbirinin kopyası iki pozisyonla... İki golde de uyudu Kayseri savunması.

Kayserispor'da Alex, Nobre, Anelka yok ama Gökhan gibi bir golcü var. Dün gecenin yıldızı tabelayı değiştiren bu oyuncudan başkası değildi.

Zamana şahitlik edecek tecrübeye sahip bir gazeteciyim. O yüzden Milli Takım Teknik Direktörü Fatih Terim gibi bu değişim dönemindeki sancıları ben de gayet iyi bilirim.

Türk futbolunda ikinci baharı yakalayabilmek adına en önemli dersimiz; ''Yeniden Yapılanma''ydı dün gece!.. Son 6 yılda hayat çizgileri kayıplar üstüne kesişen bir milli takım ve çok deneyimli bir hoca, ''En iyisini başarmak'' adına İzmir'de, Çek Milli Takımı karşısına çıktılar.