M. Necati Özfatura

Başbakan Erdoğan paralel devletin ara hedefidir. Onun şahsında yıkılmak istenen Türkiye ve Türkiye'nin şahsında İslam Dünyasıdır.

Belki inanmanız zor olacak ama gerçekler güneş gibidir. Vesayet rejiminin yalan, iftira ve propagandalarıyla sıvanamaz. İnkarı mümkün olmayan bir gerçek de; 1699 Karlofça Anlaşmasından 2008 yılına kadar ne Osmanlı ne de Türkiye Cumhuriyeti asla ve asla bağımsız olmadı.

Kadir Topbaş. "Afedersiniz, edepsiz görüntülere dokunma diyerek edepsizce sokağa çıkıyorlar. Paralel yapı da onları destekliyor.

İsrail Parlamentosunun dış kapısında "İsrail'in sınırları Nil'den Fırat'a kadardır." Yazmaktadır. Nil'e ulaştılar. Mısır askeri cuntası İsrail'in kölesidir.

Osmanlı Devletinden bu yana darbeler olmuştur. Cumhuriyet tarihinde ilk Türkiye Büyük Millet Meclisinin feshinden bu yana darbeler birbirini takip etmiştir.

ABD ve AB, Türkiye'nin Çin'den hava savunma ve füzesavar sistemi almasına karşı çıkıyor.

Türkiye'de ilk ve ortaöğretim de ezbere dayanan sistem değiştirilmelidir. Eğitimde ilk defa zeka testini Osmanlılar yapmıştır.

Geçmişte "Medreseler" zamanımızda "Üniversiteler" medeniyetlerin inşası, geliştirilmesi ve devamında önemli rol oynayan bilim yuvalarıdır.

Dünyada yılda 1 milyar 300 milyon ton gıda çöpe gidiyor. Bu kadar büyük bir israf olmasa dünyada açlık sona erer. Çöpe atılanların parasal değeri 1 trilyon dolardır.

Nüfusun artması ve kaynakların azalması tarımı geleceğin en stratejik alanı haline getirmiştir. Türkiye'nin tarımda söz sahibi olması için öncelikle parçalanmış toprak yapısını bütünleştirmesi gereklidir. Tarım arazilerinin çoğunun tapusu ölen kişilerin üzerinedir.

Bu olaylar Gezi Parkı ve 17 Aralık darbe teşebbüsü 10 yıl önce yaşansaydı Türkiye haritadan silinirdi. TETSİAD Başkanı Küçükçelik "Devletten başka büyük kimse yok.

Binali Yıldırım, "Bekleyip bekleyip 3 yıl sonra düğmeye basacaksınız. Bu hukuk devleti ilkelerine de uymaz." Muhalefet Ak Parti'nin oyunu azaltmak için darbecilerden daha darbecidir.

Yapı Kredi Baş Ekonomisti Cevdet Akçay'a göre: "17 Aralık operasyonları sonrasında Türkiye'nin yabancı yatırımlar açısından imajı, son 15 yılda olmadığı kadar kötü bir hal aldı."

Suriye'de Mart 2011'den bu yana devam eden çatışmaları durdurmak amacıyla İsviçre'de toplanacak konferansa artık sayılı günler var. Ancak, krize son verecek yol haritası olarak görülen Cenevre-2'ye dair beklentilerin profili oldukça düşük.

Sevgili ve şerefli Peygamber Efendimizi (sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem) gerçek anlamda methetmek mümkün değildir.

Suriye'deki küresel denkleme eklemlenen bölgesel oyunculardan en önemlisi şüphesiz İran.

Suriye'de süren iç savaşa son vermek amacıyla toplanacak Cenevre-2 konferansı, çetin müzakerelere sahne olacak gibi görünüyor.

Hıristiyan Batı'nın stratejisi şudur: İslam ülkelerinden hiçbiri bizim talimatımız dışına çıkamaz.

17 Aralık'ta başlayan yolsuzluk kılıflı operasyon Başbakan'ın şahsında Türk ekonoisini çökertme, demokrasiye son verme ve ülkeyi 2001 ekonomik krizinden beter duruma getireye yöneliktir.

Cenevre'de varılan mutabakatla "nükleer" bayrama giren Tahran, bayram havasından ça buk sıyrıldı.