M. Necati Özfatura

Bazıları Türk ve İslam Dünyasındaki misyoner faaliyetlerini küçümsemekte ve tehlikenin boyutlarını görememektedirler.

Binlerce yıl Türklerin anavatanı olan Anadolu yalnız tarihi bakımdan değil, yeraltı ve yerüstü servetleri ile de dünyanın en zengin yeridir.

Samuel Huntington'un "Dünya Düzeninin Yeniden Kurulması" ve "Medeniyetler Çatışması" olarak bilinen eserleri bir itiraf niteliğindedir.

Bir milletin geçmişi, o milletin kökleridir. Mazisinden, örf, adet ile milli ve manevi değerlerinden koparılmış milletler yok olmaya mahkumdurlar.

Dinlerarası diyalog, Müslümanları Hıristiyan yapmakla görevli "misyoner faaliyetleri"ne müsait zemini hazırlamaya yönelik bir tuzaktır.

Türk Devletini yıkmak, Türk milletini bölmek ve en kıymetli hazinemiz olan İslami inancını (imanı) yok etmek ya da sapık inançlara kanalize etmek adına içerden ve dışardan son derece korkunç saldırılar olmaktadır.

Maalesef son 50 yıldır enerji politikamız yanlış temeller üzerine inşa edilmiştir. Kanunlarımızı Avrupa Birliğine uydurmak için çabaladığımız halde; enerji politikamız AB'nin tam tersi istikametinde dışa bağımlı hale gelmektedir.

Petrole "sanayinin damarlarında dolaşan kan" demek daha doğrudur. İşte bu yüzden 20. asır ve içinde bulunduğumuz 21. yüzyıl, savaşlar, darbeler ve iktidardan düşüşlerin itici gücü olmuştur.

Türk milleti asırlarca İslamiyete hizmetle şereflenmiştir. Bütün Müslümanların hamisi ve muhafızlığını yapmıştır.

Yeraltı zenginliğimiz son yıllarda, IMF'nin de baskısıyla büyük ölçüde ihmal edildi.

Türk Milletini bölmek isteyenler, Türkiye'yi bir Hıristiyan ülkesi yapmak isteyen misyoner faaliyetleri ile doğrudan ya da dolaylı olarak işbirliği içindedirler. İnsanları hasta eden mikroplar her zaman mevcuttur.

Türk tarihini Orta Asya (Türkistan)da M.Ö 220 Hun İmparatorluğu başlatmak ve M.Ö. 220 ile 1071 arasını Türklerin ilkçağ tarihi olarak ifade etmek hatadır. "ÖN- Türk" devlet ve medeniyetlerini görmemezlikten gelmek; emperyalist güçlerin tuzağıdır.

İngiliz Gizli Servisi (M15) "Turanlılar ve Pan-Turanizm" adlı ve çok gizlilik derecesi taşıyan 340 sayfalık bir kitabı, Kasım 1918'de "A Manual On The TURANIANS and Pan-TURANISM" orijinal adı ile hazırlamıştır.

Türk tarihini M.Ö. 220 yılında Hun İmparatorluğu ile başlatmak hatadır. M.Ö. en az 3 bin yılında Anadolu, Ege Adaları, Balkanlar, Kafkasya ve hatta İtalya'ya kadar giden Ön Türkleri Asya menşeli gösteremeyiz.

Nasıl ki, dünyanın her köşesine dağılmış olan Müslümanları tanımıyorsak, aynı şekilde soydaşlarımız olan Türkleri de çoğumuz tanımıyoruz.

Katolik Kilisesinin emri ile Argon Kralı Ferdinand, uzun süren savaşlar neticesi "Gırnata"yı işgal ederek 700 yıllık "Endülüs Devleti"ni yıktı. Papa, Ferdinand'a "Katolik unvanı" ve "azizlik payesi" verdi. Sadece "Kurtuba"da 1 milyon el yazması eser yakıldı.

Hıristiyan misyonerler Anadolu'yu eski bir Hıristiyan ülkesi olarak görmektedirler. Ve misyonerlere asırlar önce verilen talimat, bu toprakları savaş ile değil Anadolu halkını Hıristiyan yaparak fethedebilirsiniz şeklindedir.

Türkiye'de bir kısım ilahiyatçı ve dine saygılı tanınan yüksek tirajlı gazetelerin bazı yazarları dinlerarası diyalog ve hoşgörü tuzağına düşmektedir.

Gürcistan, 1991 yılında, fanatik bir Ortodoks-Hıristiyan olan aşırı milliyetçi lider Zviad Gamsakhurdia öderliğinde eski Sovyetler Birliği'nden ayrılarak bağımsızlığını ilan ettiğinde, bu ülkede yaşayan ve nüfusun 5'te birini teşkil eden Müslümanlar için yeni ve belki de çok daha zor bir dönem başladı.

Şu günlerde sinemalarda gösterimde olan Truva filmi, son yılların en çok hasılat yapan filmidir. Truva, Çanakkale'nin 30 km uzağında Hisarcık denilen mevkidedir. Bu kent o devirde mimari açıdan dünyanın en modern şehri idi.