Necmettin Batırel

2008 yılında ABD'de konut sektöründeki bozulmayla çıkan global kriz, gelişmiş ülkelerde kısa sürede yayıldı. Zira borçlar anormal yükseldi.

Ünlü kredi kuruluşu Moody'sin 13 İtalyan bankasının kredi notunu düşürebileceği uyarısı, İtalya ve Alman gösterge tahvilleri arasındaki faiz farkını rekor düzeylere ulaştırdı.

Türkiye seçimlerden alnının akıyla çıktı, vatandaş Ak Parti'yi %50'lik güçle parlamentoya gönderdi ya, şimdi önüne gelen herkes cari açık sakızını çiğnemeye başladı. Ağzı olan konuşuyor. Piyasa korktu, dövize - faize sarıldı. Ekonomi yönetimi bile dümen suyuna girdi.

1 yılı aşkın süredir gündemde kalan Yunan dramında yeni bir sayfa açıldı. Papandreu parlamentodan güvenoyu aldı.

Almanya Başbakanı Merkel ile Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy'nin Yunanistan'a yeni kredide anlaşmaları global borsalara rahat bir nefes aldırdı.

Yunanistan'la ilgili kaygıların doruğa ulaşması ve 5 yıllık Yunanistan CDS'leri (ülke tahvil sigorta primleri) 1850 ile rekor seviyeye çıkınca, piyasalarda "İkinci bir Lehman Brothers krizi mi yaşanacak" korkusu oluşturdu. Türkiye'nin CDS'leri 170 düzeyinde. IMF danışmanı Zhu Min, Yunanistan'ın durumundan oldukça endişeli olduklarının gelişmelerin durumu kötüleştirici yönde olduğunu bildirdi.

20 Mayıs'ta yazdığım (Uç baba torik) başlıklı yazımı şöyle noktalamıştım. (......CHP neden halktan oy almak için gökteki yıldızları vadediyor! Çünkü, karşısındaki rakibin çok güçlü olduğunu ve 3. defa tek başına iktidara geleceğini iyi biliyor, bu yüzden desteksiz atıyor.

Bugün Türkiye'de yeni bir sayfa açılıyor. İstikrar sürsün, Türkiye büyüsün diyenlerin sözü geçti. İMKB'de seçim rallisi yaşanmadı. Endeks, mayıs başında 70 bin puanı aşsa da son bir ayda âdeta sürekli geriledi Yeni döneme 63 bin 700 puanla başlangıç yapıyoruz.

Başbakan Erdoğan'ı önceki akşam, CNN Türk televizyonunda bir başka gözle izledim. Basit soruları soranların birer sinek gibi küçüldüklerini gördüm.

Son 4 genel seçim sonrası yükselişin yaşandığı İMKB'de tarih tekerrür edecek. Bunun ana nedeni ise ABD'de faizlerin düşük kalacak olmasıyla doların zayıf konumunu sürdürecek olması. Uluslar arası yatırım kuruluşlarının peşpeşe yayınladıkları olumsuz raporlar sonucu yabancı yatırımcılar son 3 aydan beri İMKB'deki pozisyonlarını azalttı, tahvile geçti.

Türkiye 12 Haziran seçimlerinde tarihinin en önemli kararını verecek. Büyük bir ihtimalle siyasi istikrara evet denilecek.

8 gün sonra seçim sandığına gidiyoruz. Bizi 4 yıl süreyle yönetecek olan siyasi partiyi seçeceğiz. Yaklaşık 2 aydan beri liderlerin mitinglerini izliyoruz.

Dünya ülkelerinin kredisini tayin eden 3 büyük rayting kuruluşu var.

G-8 zirvesinde çıkan ekonomik toparlanma devam ediyor mesajına bağlı olarak doların zayıflaması yurt dışı piyasalardaki ralliyi devam ettirebilir.

Yunanistan'ın borçlarını yeniden yapılandırma yoluna gitmesinin, dünya ekonomisi için Lehman Brothers'ın batmasından daha kötü bir etki meydana getirecek.

Gelişmiş piyasaları 3 önemli tehlike bekliyor. 1) ABD Hazinesi 14 trilyon dolarlık kanuni borçlanma limitine dayandı.

Yunanistan ve İtalya'nın kredi notlarının düşürülmesi, Avrupa'yı olumsuz etkiledi. Edeksler %1 değer kaybetti. IMF, Portekiz'e 26 milyar euro kredi verilmesini onayladı.

C HP lideri Kılıçdaroğlu, kaynağı benim diyerek insanları, kendi hayal dünyasına taşıyor... Meydanda toplanan kalabalıkları görünce, aşka geliyor. Bunları alt alta sıraladığınızda 160 milyar liralık kaynak ihtiyacı çıkıyor.

Seçim yaklaştı ya, muhalefet partileri Türkiye'nin borç defterini açtı. Rakamları çarpıtarak, halka kasten yanlış bilgi veriyorlar. Her doğan bebeğin şu kadar borcu var, diyerek hükümeti karalıyorlar.

Global borsalar, bilanço beklentileri sona erince haftayı ekside tamamladı. Bugün Merkez Bankası tüketici güven endeksi, şubat ayı işsizlik oranı ve nisan ayı bütçe rakamları belli olacak.