Şirin Berber

Buz gibi hava, kördöğüşüne dönmüş futbol ve bu oyunu yorumlamak zorunda olan ben.. Dikkat kesildim, her tarafı süzüyorum, sadece tribünlerden ses geliyor. Sahada anlamsız bir koşuşturmaca. Hakemin keskin düdükleri yükseliyor bazen.

Müthiş tempolu girdi maça Elazığ. Topun olduğu her alana baskı uyguladı. Şiddetle puana ihtiyacı vardı, boşa harcayacak saniyesi yoktu. Topa sahip olduğu her anı gol için değerlendirdi... Futbolcu kalitesi, yetenek, yıldız, her şey rafa kalktı, futbol mentalitesi maça hakim oldu. Oyun üzerinde belirleyici olan tamamen taktikti. Taktiğin sonuç vermesi için gelişmiş olması gerekiyor. Takım hareketi de neticeye yönelik olgunluk istiyor...

Başkanın yumruğu elbette yanlış. Ne olursa olsun kalkmamalıydı o kol. O küfürler 20 senedir sürüyor. Son edilenlerin öncekilerden farkı neydi? Sayın Cemal Aydın sportif başarısızlığını kapatma gayretinde.

Zaman değişti, devir değişti. ligde var olmanın şartları değişti. Paranın belirleyici olduğu yarışta Trabzonspor fakir kaldı. Bir zamanlar kendi şampiyonluğu için ter döken Trabzonspor, artık başkalarının sevincini tayin eder oldu. Paranın gözü çıksın.

Geçiş döneminde çok kaybetti Antepspor. Multescu'dan beri beklenen çıkış gerçekleşmedi. Mitroviç - Sağlam teknik hareketi hız kazanmadı. Şahintürk ve Kemal'in ayrılışı ekibi zayıflatmış olmalı. Oyun düşüncesindeki değişim de oturmamış...

Yeni bir şekil bulmuş hocam.. Taktiği, tekniği, kondisyonu falan, tüm futbol terimlerini tersine çevirmiş.. Bir futbolcu grubu ancak bu derece kötü kullanılabilir.. Mutlaka bir değerlendirme yapılmıştır... Rakibe göre taktik kurulmuştur, bir futbolcu grubu bu şekil maça da çıkabilir. Dört defans, iki orta saha, dört forvet olarak oynayabilir. Ancak burada bir yanlışlık var. Bu isimlerle, bu şekilde, bu iş olmaz..

Seyir zevki olarak, çirkin bir maç geçti. Şöyle gözü okşayacak, akıllarda kalacak bir güzel hareket yapan olmadı. Hocaların taktiksel yönlendirmeleri içinde koşturdular. Tekmelik yerine odun bağlamışlar, kazmayı da ayakkabı niyetine giymişler...

Yarışa hile karıştı! Bir rakibe taş ocaklarında yorarak oynat, bir sonrakine beş yıldızlı odalarda dinlendir! İtiraz etmesi lâzım F.Bahçe'nin... Neyse fazla karıştırmayalım. Zaten F.Bahçe'nin derdi başından aşmış. Ligle uğraşacak vakitleri yok. Stad inşaatı, tesisler, Ortega'lar, Waşigol'ler, Steviç'ler... Uçup giden milyon dolarlar... Oğuz Çetin ve talebelerinin ne iş çıkaracağını biz de merak ediyoruz. Malatyaspor sağlam bir savunma bloğu, organize orta sahası, her ortamdan gol çıkaracak vasıflarda hücumcularıyla etkili bir ekip... Bir ihtimâl beraberlik, sonrası F.Bahçe'nin galibiyeti...

Sallanıyor Kocaelispor. Gelişmiş en ufak taktikleri yok. Kayıplarda sadece puan bırakmıyorlar, her oyunda bir alt lige yanaşıyorlar. Bu futbolla düşer Kocaelispor. Bir kere daha kaybediyor Güvenç Kurtar. Soyadına ters işler çıkarıyor hoca. Bu gidişle "Düşür" olacak galiba... Bursaspor da kötü durumda. Şampiyonluk parolasıyla girdikleri sezonda "paçayı nasıl kurtarırız" hesapları yapıyorlar. İkisinin de hali harap. Kötülerin oyunundan her sonuç çıkar, beraberlik ağır basıyor. (İlk maç: 4-2 Bursa)

İki kötünün mücadelesinden biri kârlı çıktı. Sadece 3 puanı kazandı Beşiktaş. Gelecek haftalara karamsar bir hava taşıdı. İlk 10 dakikada İlhan - Ahmet Dursun marka iki golle kopardılar maçı. Sonrasında çok aciz kaldılar. İstanbulspor ligin zayıf ekibi. Taktiksel yetersizlikleri var. Futbolcularının kapasitesi düşük. Bu futbolu normal karşılamalı. Zaten daha organize olabilseler, dipte kalmazdılar.

Önceki hataların bedeli ağır oldu. Yıllık yanlışlar, 3 günde kapanmadı. İsimler, resimler değişti ama ekibin aksak hareketi seyredeni rahatsız ediyor. Hepsi iyi futbolcular, fakat kafalarına göre oynuyorlar.

Revivo, Xavier, Ali Lukunku, Suat takviyeli, bir aydır bir arada çalışmış G.Saray. Takım kondisyonuyla alâkalı mazereti kalmayan, sistem, taktik, uyum, her türlü problemini çözmüş olması gereken bir G.Saray. Sadece Lukunku'dan ümitsizim. Bir de bünyenin kamburları tabii ki. Meziyetli futbolcudur diye hep oynatılan, fakat oynadığı çok maçta kendisi gibi olamayan kamburlar... Denizlispor iyi durumda. Bir ihtimâl beraberlik, sonrası G.Saray'ın galibiyeti... (İlk maç: G.Saray 3-1)

Soğuk, yağmur, suya takılan top ve çılgınca takımına sarılan binler. Hava şartlarına takıldı derbi. Rakipten çok, zeminle uğraştı futbolcular. Bir tek Fatih şaşırdı hedefi. Çivili vidalarıyla çiğnedi İbrahim'i. Derbilerde afallıyor çocuk, önüne geleni ayağının altına alıyor. Çok çirkin bir hareket yaptı Fatih. Mesleğe saygısızlık, rakibe hakaret, takımına ihanet.

Küçük olmayı kabullendi Trabzonsporlular. Sahipsiz bıraktılar bordo-maviyi. Bir küçük fidana çevirdiler koca çınarı. Çok sıradan bir küçük kulüp sınıfına soktular Trabzonspor'u. Adını da kendi yağıyla kavrulma koydular. Özkan Sümer'in sırtına bindirdiler yükü. Sıkıntılı yıllarda çok kere keyvan olup da kavurmayı yakan Sümer'e verdiler görevi.

G.Saraylı futbolcuların ayakta duracak hali yoktu. Mısır'a kargo uçağı ile gitmiş gibiydiler. Futbol topuna hükmetme becerileri yok olmuş. Aylardır aranan teknik becerinin yanına fiziki fukaralık eklenmiş. İlk topa hamle, rakibin oyununu bozma, hata yaptırma gibi vasıflar gitmiş;

Neden sayın Sümer neden, neden bir daha başkan seçildiniz? İki yılda hiçbir şey yapamadınız, yeni bir iki yıla ne için talip oldunuz? Çok birikimli, çok tecrübeli bir futbol adamısınız. Mutlaka bir düşündüğünüz vardır. Aklımız kesmiyor, bulamıyoruz, iki yıl içinde Trabzonspor'un varacağı çizgiyi tahmin edemiyoruz. Lütfen anlatın, bordo - mavili gönülleri rahatlatın...

Gözünü açar okulda bulur kendini bebeler, bin bir müşkülat içinde. Evde en doğruları tamamlar, okula gelir yarım olur. Ev, okul, sokak hayatı... Tam bir karmaşadır yaşadıkları. Her şeyin doğrusunu kendi bulmak mecburiyetindedir bebeler. Açılmıştır beyin odacıkları. Sadece şehir trafiğinde zarar görmeden hareket edebilmek bile büyük bir imtihandır. Oxford'ta, Cambridge'te dahi alamazsın bu eğitimi. Alışkındır çocuklarımız problemin altından kalkmaya....

Birlik olmuş, kandırıyorlar Trabzonspor taraftarını. Daha dün şampiyonluk dışında mutlu olmayan bir camiaya, altıncılığı başarı olarak sunuyorlar. İstanbul büyüklerinden biri bir geri kaldı mı ortalığı yıkıyorlar. Kırk koldan eşeleyip altını üstüne getiriyorlar, bir tutar dal bırakmıyorlar. Başkanını, hocasını ,futbolcusunu yerin dibine sokuyorlar. Ne gariptir, aynı kalemler Trabzonspor'un halini başarı olarak sunuyorlar...

"Efendim, bloklar arası bağlantıda arıza var. Kanatlar ortaya destek veremiyor. Orta göbekte kilit görevi yapan eleman yetersiz. Tandemin ikilisi birbirine uyum sağlamadığı için sistem arıza yapıyor. Teknik adamın son iki değişikliği de tutarsız olunca puan kaybedilmesi kaçınılmaz oluyor. Yer ve zemin etütleri yapıldığında, kayıpların bir diğer sebebini ekibin saha yerleşimi olarak gösterebiliriz. Sistem 4-4-2'yi mecbur kılarken, hoca üçlü savunma kurarak hareketi zayıflatmıştır." İnşaat sahasından naklen yayın yapıyor mübarekler...

Gazozuna maçlar oynanır mahalle aralarında, köpüğün havası köpürterek!  G.Saray maçıyla şampiyonluğu garantileyen Beşiktaş da, Samsunspor karşılaşmasına böyle bir hava verdi. Stres yok, telaş yok, panik yok!