Ünal Bolat

“Bu olayı babam dâhil kimseye söylemedim. Çünkü annemin başına gelecekleri tahmin ediyordum.”

“Annem babama itiraz etmedi ama üniversiteyi okumamda benim için irade gösterdi...”

“En huzurlu zamanlarım öğle uykusuna dalmak için dinlediğim ve diğer uyku saatleri...”

“Kim ne yaparsa yapsın annemin en büyük destekçisi annesiydi yani biricik anneannem...”

“Şartlarından biri de geri kitap götürmemekti. Kalanları da ücretsiz dağıtıp dönerdik”

“Böylece hem sen hem ben dinî kitap verme ve ulaştırma sevabına nail olacağız” dedi...

“Gözlerine dedelerinin hayali gelmiş. Onlara yaptıkları davranış sebebiyle çok gücenmiş...”

Ağabeyimin sağlığında aynı evde yaşamımıza rağmen daha önce yengemin yüzünü hiç görmemiştim...”

"Odaya 3 ve 4 yaşlarında iki çocuk girdi. Çocuklar 'amca' diyerek Osman’ın kucağına koştular.”

“Minibüsümün arka koltuğuna geçtim ve tam uzanmıştım ki biri arabanın camına vurdu...”

“Tesellim, öncesinde kısa bir sohbetimiz olmuştu. Allahü teâlâ şefaatlerine nail eylesin...”

“Babam beni dövsem döver, dövülsem döver, bir yerden düşsem bir hata yapsam yine döverdi...”

“Susturmak için önümüzde kalan bisküvi ve lokumları da Türkan’a verirdik ki ağlamasın...”

“Birkaç gün sonra annem babam, iki yaşındaki kardeşim Erhan’ı da alıp İstanbul’a gitti...”

“Babam iyice acıkmış ki inanın o kocaman su böreği dilimlerini âdeta yutuyordu”

 “Babam iki gün küstü, sofraya oturmama, yememe kararını aldı ve misafir odasına geçti...”

“O pazar anneler günüydü ilk kez annem yoktu sol yanım acıyor hiç geçmiyor ki…”

“Beni telefonun başında güz yağmurları misali içimi çeke çeke, öksüz bir çocuk gibi ağlatarak bırakıp gitti...”

“Geliyor, geliyor, teyakkuza geçin” diye uyarırdı hapşırmadan önce oturduğu mekânı...

Alman ev sahibim, "bunun resmini görmüştüm ama hiç yemedim, bu nasıl yenilir” dedi...