Behçet Fakihoğlu

Ülke kalkınmasını ele aldığımızda iki başlık akla geliyor. Birincisi ülkenin altyapısı, sosyal tesisler ve diğer ihtiyaçlarının sağlanması açısından ülkenin kalkınmışlığı. İkincisi, ülke insanının hayat şartları, güncel ihtiyaçlarını ne derecede temin edebildiği, özetle istihdamı.

Bugüne kadar 12 defa değiştirilen Okul Servis Araçları Hizmet Yönetmeliği, son halini 17 Eylül 2009'da aldı. Bu tarihte yapılan değişikliklerle; servis araçlarının en fazla 12 olabilen yaşı, 20'ye yükseltilmiş, rehber personel yaşındaki alt sınır 22'den 20'ye, eğitim seviyesi de lise mezunundan ilkokul mezununa düşürülmüştür.

Zonguldak'taki kömür ocaklarında bu yıl 16 madenci hayatını kaybetti. Hayatını kaybedenlerin 6'sı Türkiye Taşkömürü Kurumu'na (TTK) ait ocaklarda, 10'u ise kaçak ocaklarda çalışıyordu.

Gelen her şehit haberi ciğerlerimizi dağlıyor, hislerimizi kabartıyor. Dağdaki marjinaller ile şehirlerdeki uzantıları mutlaka etkisiz hale getirilmelidir. Bu dramatik tablonun bitmesi için, perde gerisindekilerle de mücadele edilmelidir. Şehirde terör estirip, vatandaşın canına, malına kastedenlerin etkisiz hale getirilmesi, yakalanıp adalete teslim edilmeleri bu kadar mı zor?

Sayın Başbakan'ın dikkatine; Gazetelerde, sel mağdurlarının zararlarının karşılanmakta olduğuna dair haberler okudum.

2009-2010 eğitim-öğretim yılı başladı. Yaklaşık 15 milyon öğrenci sınıfları dolduracak ve öğretmenlerine kavuşacak. Ülke için eğitim sisteminin başarısı çok önemlidir. Eğitim sistemi ne denli önemliyse, eğitimi geliştirme işlevi olan teftiş sistemi de o denli önemlidir. Dolayısıyla eğitime verilen önemle, eğitimin teftişine verilen önem doğru orantılıdır.

Halk arasında yaygın sözler vardır. "Dereye yapma sel alır, tepeye yapma yel alır" sözünü en çok felaket zamanlarında hatırlarız. Trakya ve İstanbul'da büyük sel felaketi yaşandı. Arabalar sanki kibrit çöpü gibi sürüklendi, evler, sokaklar, meydanlar suyun altında kaldı. Bir süre önce aynı görüntüler Giresun ve çevresinde yaşanmıştı.

Ne mutlu sizlere Ayşe'ler, Fatma'lar, Ali'ler, Mustafa'lar kısacası dünyanın çiçekleri... Ne mutlu sizlere! Filizler, Gönüller, Gülşenler, Osmanlar, Süleymanlar, Turgutlar ve Milli Eğitime gönül vermiş Eğitim ve Öğretim ordusu arkadaşlarım merhaba...

Çocuklarının okul masraflarını karşılamaya çalışan öğretmenlerin bütçelerinde, Ramazan bayramı ve ardından kış mevsimi hazırlıkları nedeniyle büyük delikler oluştu.

Merkez Bankası Başkanı'na; Kredi kartlarından kaynaklanan mağduriyetlerin ortaya çıkmasındaki olumsuz etkenler ortadan kaldırılmadan, kredi kartı probleminin çözüme ulaştırılması mümkün değildir.

Sayıları yaklaşık 350 bin olan Ahıskalı Türkler, Türkiye, Rusya, Ukrayna, ABD, Azerbaycan, Özbekistan, Kazakistan, Kırgızistan ve BDT'ye (Bağımsız Devletler Topluluğu) üye diğer ülkelerde dağınık hâlde yaşıyorlar.

Öncelikle herkesin can, mal ve namus emniyeti sağlanmalı. Devletin bütün birimleri güven vermeli, devlet-millet kaynaşması sağlanmalı. Vatandaşlar arasındaki sevgi, saygı ve kardeşlik bağları güçlendirilmeli. Eğitim ile hizmetlerin kalitesi arttırılmalı, huzur içinde ilerleme sağlanmalıdır.

İçişleri Bakanlığı'na;  Babamızın ölüm yıl dönümü olan 27 Ağustos gününde, saat 16 sularında, hususi otomla ailece Kayabaşı Mezarlığı'na doğru yola çıktık. Önümüzde seyir halinde bulunan 34 FE 1989 plakalı otomobilin sürücüsü telefonla konuşuyordu, birden sert fren yaptı. Arkada bulunan ben de sert fren yapmak zorunda kaldım, araçta bulunan annem, ablam ve biri 3 yaşındaki kızım olmak üzere 4 çocuk başlarını arabanın muhtelif yerlerine çarptılar, büyük korku ve panik yaşadılar.

Büyük şehirlerin problem yumağı haline geldiği herkesçe bilinmektedir. Oysa yatırımlar ülkenin her tarafına, kırsal kesimlere bile dengeli biçimde yayılsaydı; şehirler anormal göç algısıyla karşılaşmayacak, gecekondulaşma furyası yaşanmayacaktı.

Zeytinlik alanların topraklarımızın %1.1'i kadar olduğu söylenmekte, bazı çevrelerce bu alanlarda yapılabilecek madencilik önemsenmemektedir. Diğer taraftan sit, turizm alanları, meralar, su toplama havzaları gibi madenciliğin kısıtlandığı alanlar için de aynı şeyler söylenmektedir.

Engeline rağmen var olabilmek, hayatın içinde yer alıp; iş bulabilmek, sosyal hayata katılabilmek ülkemizdeki engelliler için oldukça zor bir var oluş sancısı. Engelli vatandaşlarımızın hayatın bu derece kıyısında kalmalarının sebebi, onların engelleri olabilir mi?

Doğası ile dünyada bir eşi ve benzeri olmayan yurdum... Bütün kem gözlerin üzerinde olduğu, her bir taşının-toprağının paha biçilmez uygarlık abideleri ile dolu Anadolum; sana acımasızca kıyıyorlar...

Milli Eğitim Bakanımızın dikkatine; Bu sene İlköğretim okulu kayıtları, veli okula gitmeden, nüfus kaydı adresine göre, otomatik olarak yapıldı. Bu uygulama, kayıt sırasında, okul kapısında çile çeken vatandaşlar için inanılmaz kolaylık ve devrim niteliğinde. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.

Babamın bir sözü var; "cahille aynı mekanı paylaşacağına, arıyla aynı çuvala gir, daha iyi edersin" diye. Bazıları bilmedikleri konularda, özellikle madencilikle ilgili hususlarda kolayca ahkam kesiyor. Madencilik olmazsa gazete olmaz, bilgisayar olmaz, kalem olmaz, saat olmaz...

Biz çocukluğumuzda, büyüklere imrenirdik. Şimdiki çocukların da öyle olduklarını tahmin ediyorum. Biz çocukken, zaman bir an önce geçse de büyüsek diye düşünürdük. "Ah bir büyüsek, ah bir büyüsek" diye, ne büyük sabırsızlık içindeydik öyle. Heyhat ki heyhat, zaman ilerledi, yaş kemale erdi, istekler de tersine döndü.