4 Eylül 2003
Bu çocukları korumak devletin görevi değil mi?
üçük yaşta suça bulaşanların sayısı her geçen gün artıyor. Bu çocukların çoğunu bazı çıkar çevreleri ve art niyyetli kişiler kullanıyor.
Ama devletin bir görevi de bu çocukları korumak ve kollamak değil mi? Bazı canavarların bu masum yavruları kendileri gibi canavarlaştırmasına nasıl göz yumulur?
Hayat şartlarının zorlamasıyla suça yönelenleri de kurtarmak, topluma kazandırmak devletin asli görevi. İsminin yazılmasını istemeyen Antalyalı okuyucumuz da bu konuya değinmiş:
"D.G. 15 yaşında bir kız çocuğu... İşte onunla ilgili çeşitli zamanlardaki haber başlıkları: D.G. uslanmıyor', Yine suçüstü', Yine o', Yine yakalandı', Yine o tanıdık yüz', D.G. bu sefer kaçamadı', D.G. ile ailesi başedemiyor', D.G 53. kez', D.G.60. kez', D.G yine serbest', 62. defa yakalandı yine serbest kaldı'...
Yerel gazetelerde bazen manşetten, bazen sayfa aralarında adına ve fotoğrafına sık rastladığımız bu kız çocuğu artık meşhur oldu.
Bu çocuğun neden hep suç işlediğini, neden hiç uslanmadığını soran var mı acaba? Bunun sebeplerini araştıran bir kurum çıkmış mı? Bu çocuk okula gitmiş mi, nasıl, nerede, hangi ortamda yaşıyor; ne yiyor, ne içiyor, nerede yatıp kalkıyor, nasıl bir aile ortamında yaşıyor? Çalıp çırptığı parayı, malı nereye götürüyor, kime veriyor, kiminle paylaşıyor?...
Çocuk öyle alıştırılmış, öyle yetiştirilmiş, geçim kaynağı yapılmış, kullanılıyor. O halde yapılacak tek şey var, çocuk o aileden alınmalı ve Çocuk Esirgeme Kurumu'na verilmeli; işlenen 62 suçtan da aile yargılanmalıdır.
Çocuk suç işliyorsa, önce ailesine gidilmeli. Bazı aileler, çocuğun yaşının küçüklüğü yüzünden ceza almamasını fırsat bilerek, çocuğu kullanıyor. Bu durum iyi bir şekilde araştırılmalı ve suçlu ailelere gereken cezalar verilmeli, çocuk da o aileden alınmalı. Aksi halde çocuk suçluların azalması beklenmemeli..."