Engin Atay

Olay 20 gün önce Samsun'da geçiyor... Kıran kırana bir kavga-dövüş... Ve iki görgü şahidinin yazılı ifadesini getiriyorum şimdi ekranlarınıza... Konu: Samsunspor - G.Saray maçı... Kahramanımız: G.Saraylı Ayhan...

Bugün koca bir yılın son günü... Yarın ise yeni bir başlangıç (!) olacak... Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte bazılarımız 'hatırı sayılır' insanlar arasına gireceğiz... Kimimizin 8 trilyonu olacak, kimimizin 4... Kimimizin birkaç yüz milyarı... Elveda varoşlar, selam dur sosyete...

"Heyt bee.. Analar ne aslanlar doğururmuş..." Eskiden hep böyle övünürlerdi... Hele Cüneyt Arkın gibi bir oğlun olduysa, ananın babanın havasından geçilmezdi; "Malkoçoğlu gibi maşallah..." Artık o devirler geride kaldı...

G.Saray, Samsun kalesini Nimet abla gişesine çevirdi... Fevzi'nin koruduğu kalede görülmemiş gol kuyruğu vardı... Samsun cezaalanı adeta G.Saraylı futbolculardan oluşan göle döndü de gole dönüşmek 1 saatlik zaman aldı...

Hiç kimse, duymak istemeyenler kadar sağır olamaz... "Mee... Haaa... Keeeee... Alo sesüm gelir müü?.."

G.Saray için çıtır çıtır rakipler artık kıtır kıtır oldu... Real Madrid, Barcelona, Milan'la yapılan boğuşmalardan sonra Antep gibi takımları yemek sonrası tatlı niyetine midesine indiren Aslan'ın midesi bozulmuş. Artık Antep baklavasında bile ağzının tadını bulamıyor.

Azra Akın, dünyanın en güzel kızı... O bir Türk... İngiltere'deki yarışmada kraliçelik tacını taktı. Yarışmayı 142 ülkeden 2 milyar kişi naklen izledi. Azra, Türkiye'ye büyük bir gurur yaşattı... Yaman Özçelik, dünyanın en çirkin adamı... O bir Türk... Ümraniye sapığı... İstanbul'un çeşitli ilçelerinde küçük yaşta 15 ayrı kız çocuğuna tecavüz girişiminin zanlısı olarak yakalandı... Türkiye'ye büyük acılar yaşattı...

Bu maç için ne yazılabilir ki?.. G.Saray karşısında direnmekten bile 'bi haber' Yimpaş Yozgat... Ve öyle bir Y.Yozgat'ı görünce derin bir 'Ohh..." çekip, turu yürüyerek geçen bir G.Saray... Beşiktaş maçı için ölçü olur mu?... Olmaz...

Bir gün hepimiz toprak olunca... Ne şimdi, ne hemen... Ne biraz sonra, ne yeniden, ne az önce... Ne ana, ne baba... Ne deniz, ne biz, ne eski günlerimiz ve diğerleri... Ama bazılarımız için toprak olmaktan daha zor şeyler var bu alemde...

Eskiden G.Saray için "Takımın yarısı yok ama G.Saray için farketmiyor..." diyorduk... İşin enteresan tarafı, şimdi de aynı şeyi söylüyoruz; "Takımın yarısı yok ama G.Saray için farketmiyor..."

13 yıldır G.Saray yazıyorum.. Artık haber için Florya'ya gitmeye gerek yok. İşler oturduğum yerden de yürüyor... G.Saray haberleri şah damarımız kadar yakın... Florya, Manyas Kuş Cenneti gibi. Antenleri oraya doğru çevir yeter. Muhabir başına ortalama üç kuş düşüyor. La Gazetta della Sport muhabiri bile çaycı Vahit'in hangi marka çayı kullandığını biliyor...

Bodrum Yalıkavakspor'dan Serkan'ın golüyle öne geçti Cavcav'ın takımı. Bir sezon önce 60 bin dolara transfer edilmişti. Beni de öyle görüp çıkarmıştı sayın Cavcav. O görmeseydi amatör kümelerde zaman geçirirdim. Aynı şekilde Serkan da kimbilir hangi 3. Lig takımında ter akıtıyordu. Christian'lar, Baliç'ler, Arif'ler dururken Yalıkavaklı çocuk tabelayı değiştirdi. Türk futbolunun garip hali işte, ne yaparsın...

Gazeteci pataklamak artık sanattan sayılıyor... Son talihli Adanalı... Adana Demirspor tesislerine haber için giden Bülent Kaplan, haberlik oldu... Adanalı yönetici Basri Baş öyle bir baş koydu ki, Bülent nakavt...

Barcelona adam mı seçiyordu, dalga mı geçiyordu? Maçtan önce Katalan yöneticileri, Nou Camp'a fazla seyirci gelmeyeceği endişesiyle 14 yaşından küçükleri ve 60 yaşından büyükleri 'maç bedava' deyip stada topladı. Yetmedi, hocaları Van Gaal, maç saatine kadar futbolcularına izin verip, "Çocuklar herkes maç saatinde stadda olsun yeter" deyip işi iyice abarttı.

"Fatih Terim, İtalya'da üç ay boyunca sahaya yaka bağır açık, eşofmanla çıktı... Sonra İtalyan mankenler gibi lüks ve şık giyinmeye başladı... İlk gittiğinde tabelaların üzerinden atlıyordu. Sonrasında beyefendi gibi davranıp kenarda oturdu... O da birşeyler öğrendi... Türkiye'ye geri döndüğünde artık eski yaptıklarını yapmaz. Ben de burada bazı şeyleri yapamam..." Bu sözler bana değil, Mircea Lucescu'ya ait...

Bir saç telinin bile gölgesi vardır... Beyazın bile... Ve siyahın... Ve kırmızının... Ve lacivertin... Saman çöpü rüzgarın yönünü gösterirmiş... Derbiler gibi... Fener gibi... Cimbom gibi... Kartal gibi...

Ergin Ataman... İtalya Basketbol Ligi'nin ilk Türk koçu... Siena takımının imparatoru!... Bizden biri...Onurumuz, gururumuz, medar-ı iftiharımız...Siena'nın başında ama aklı başında değil. Galiba saksı düşmüş olmalı...

G.Saray dün gece 2 tane Altay'a karşı oynadı... 1- Altay Spor Kulübü... 2- Kaleci Altay... Şimdi diyeceksiniz ki tek başına mücadele eden Brugge'ü yenemeyen G.Saray, iki tane Altay'ı nasıl yenecekti?..

Dün medyada şöyle bir haber vardı; "Paniğin böylesi... Yılanın soktuğu elinin bir parçasını ısırıp yuttu..." Olay Afrika'da geçiyor... Isıran ünlü Mamba yılanı...

1989'un başlarıydı... 13 yıl önce... Kurtlar sofrasının hemen yanında kurulmuş; kuşlar sofrası... Bir tarafta yıllarını Florya'da geçirmiş 'kurt' muhabirler; Oğuz Tongsir, Fatih Altaylı, Cengiz Kaptan, Bahri Havadır, Halil Özer, Süleyman Rodop, Ruşen Güven...