M. Necati Özfatura

Avrupa Birliği'nin Varşova Zirvesinde, Türkiye Başbakanı Tayip Erdoğan'ın teklifi üzerine; son yıllarda İslamiyet'e yapılan saldırıların önlenmesi ile ilgili karar müspet bir gelişmedir.

Türklerle Ermeniler arasındaki münasebetleri sadece son asıra dayandırmak son derece hatalıdır. Bu iki millet arasında 800 yıllık müşterek bir tarih vardır.

Mısır ile İsrail arasında Camp David Antlaşmasının mimarı ABD'nin eski Dışişleri Bakanı Yahudi asıllı Kissinger, bir konferansında ve yazdığı bir siyasi yorumda: Orta Doğu'dan bütün güçler çekilmeli ve Osmanlı yeniden ihya edilerek, yeniden Türklere terk edilmelidir görüşünü ileri sürmüştür.

Bilimevi Basın Yayın'ın çıkardığı, Dr. Şamil Mutlu'ya ait "Osmanlı Devletinde Misyoner Okulları" adlı eseri inceledim. Esasen Osmanlı Devletinin neden yıkıldığını "ilmel yakin" olarak biliyordum. Ancak bu eser ile adeta "aynel yakin" hasıl oldu. Yazının sonunda yayınevi adresi verilmiştir. Okuyucularıma tavsiye ederim.

Türk ve İslam düşmanı Josef Stalin'in emri ile 14-16 Kasım 1944 tarihinde; Gürcistan'ın Ahıska bölgesinde yaşayan Anadolu asıllı Türkler; Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan'a sürgün edildi...

Bir yazar, hukukçu ve emekli bir subay olarak yıllar yılı araştırmacı kişiliğimin neticesi olarak şu görüşe vardım: Türkiye'nin talihsizliği, aydınlarının (çok azı hariç) Batı'yı tanıyamamış olmasıdır.

Şeyh Edebali'nin (Kuddise sirruh) Osmanlı Sultanı Orhan Gaziye şu nasihatı hâlâ geçerliliğini koruyan akçe gibidir: "Geçmişini iyi bil ki, geleceğe sağlam basasın. Nereden geldiğini unutma ki, nereye gideceğini unutmayasın." Aynı konuyla ilgili başka bir alim zat "Tarih bir milletin hafızasıdır.

Son günlerde basında tirajı artırmak adına "kıyamet" ile ilgili senaryolar, ilk sırada yer almaktadır. Kıyametin ne zaman olacağını sadece Allahü teâlâ bilir. Kahin, medyum, falcı ve hangi isim altında olursa olsun; gelecekten (gaybdan) haber vermeleri tek kelime ile yalandır.

Açe, Endonezya'nın Sumatra Adası'nın kuzeyindedir. Nüfusun tamamı "Müslüman"dır. Uzakdoğu'da son asrın en büyük deprem ve tsunami felaketinden en fazla zarar gören bölgesidir.

AB ülkelerinde yapılan istatistikler, son 5 yılda evlilik oranının %20 azaldığını, boşanmaların %30 arttığını gösteriyor.

Son yıllarda hırsızlık, kapkaç, soygun, gasp, cinayet korkunç derecede artmış, fuhuş, kumar ve kötü alışkanlıklar önüne geçilmez bir hal almıştır. Elbette her meselenin temelinde (sebeb-netice-illiyet) rabıtası vardır.

Misyonerlerin en meşhur liderlerinden Zwemer'in 1930 yılında yaptığı vasiyet şöyledir: "Siz misyonerlerin görevi, Müslümanların Hıristiyan yapılması değildir.

İslamiyet son yıllarda bütün dünyada olduğu gibi özellikle Avrupa Birliği ülkelerinde de parlayan yıldızdır. Reuters haber ajansına göre: İslamiyet, Avrupa Birliğinde yükseliştedir. Sadece 2000- 2003 yılları arasında Müslümanların sayısı yüzde 5 artmıştır.

Diyanet-Sen, İmam Hatip Liseleri Mezunları ve Mensupları Derneği (ÖNDER) ile Tüm İlahiyat Fakülteleri ve Yüksek İslam Enstitüleri Mezunları Derneği'nin (TİYEMDER) ayrı ayrı yaptığı araştırmalar Türkiye'de 36 bin din görevlisine ihtiyaç olduğunu ortaya çıkardı.

Diyanet İşleri Başkanlığının Çanakkale Zaferinin 90. yıl dönümü ve misyonerlik faaliyetleri sebebiyle camilerde okuttuğu hutbeler Batıda tepkilere sebeb oldu.

Ne fanatik Ermeniler ne sözde Ermeni soykırımını Türkiye'ye karşı kullanan emperyalist güçler, gerçekte Ermenilerin Osmanlı halkını katlettiğini bilmiyorlar. Ya da menfaatleri gereği bilmek istemiyorlar.

Her yıl olduğu gibi bu 24 Nisan'da da emperyalist güçler yalana dayalı Ermeni soykırımı ile dünya kamuoyunun beynini yıkamaya devam edecektir. Oysa gerçekleri görmek için başta Osmanlı Arşivleri olmak üzere, dünyanın bütün arşivleri açıktır.

Misyonerler hedef ülke seçtiği Türkiye ile birlikte, Orta Asya'da Türk ülkeleri, Balkanlar, Kafkasya, Avrasya, Orta Doğu ve İslam ülkeleri gibi Afrika ve münhasıran "kara Afrika"da (sahra altı Afrika) son derece faaliyet içindedir.

Yalana dayalı "Sözde Ermeni Soykırımı" geçmişte olduğu gibi bugün ve önümüzdeki yıllarda bilhassa Avrupa Birliği müzakerelerinde gündeme gelecektir. Marsilya Ermeni mafyası ile sıkı iş birliği içinde olan bazı Fransızlar, Türkiye'nin tam üyeliğini bozmak için her çareye başvuracaklardır.

Afganistan halkı (Peştun, Tacik, Özbek, Türkmen ve Hazara) olmak üzere 5 gruptan ibarettir. 22 sene devam eden savaşta bütün gruplar çok acı çektiler. Sovyetler Birliğine karşı kazanılan zaferde hepsinin payı vardır.