M. Necati Özfatura

Osmanlı Bahriye (Deniz) Kuvvetlerinde vazife yapan Osmanlı subayı, Kaymakam rütbesindeki Mustafa Bey (Kaptan) yurt içi ve Osmanlı toprakları dışındaki görevleri esnasında gördüklerini "Sergüzeşt" isimli eserinde topladı.

İngiltere, 1947 yılında Hindistan bağımsız oluncaya kadar; orta öğretimdeki öğrencilere, logaritma cetvelini ezberletti. Çünkü zihinlerinin başka şeyle meşgul olmasını istiyordu. Ayrıca zihinlerini işlemez hale getiriyordu.

Osmanlı dünyaya hükmeden bir cihan devleti idi. Gittiği her yere adalet ve huzur getirdi. Farklı kültürlerden ve ırklardan insanları kucaklamasını gayet iyi bildi. Nasıl mı?

Bugün dünyada yaşayan 6 bin 800 yaygın dil vardır. Unutulmuş (ölü diller) ise bunun en az 10 mislidir. Uzmanlara göre bu 6 bin dilin yarısı 21. asrın sonlarında ölü dil haline gelecektir.

Atatürkçü" olarak bilinen bazı kişilerin Türkiye'nin AB üyeliği ile, Atatürkçü düşünce ve Türk devrim, ilkeleri ile bağdaşmadığı görüşünü savunmaları, "Atatürkçülük-Kemalizm'in diğer bir adı olan "Atatürkçü Düşünce Sistemi" karşıtlarına, Kemalizmin, Türkiye'nin AB üyeliği yolunda bir engel olduğu görüşünü ortaya atmalarına ve savunmalarına yol açmaktadır.

636 yıllık Osmanlı Devletini başta İngilizler, misyonerler ve bunların potasında eritilerek Hıristiyan Batı kültürü ile yetişen Osmanlı düşmanı bazı (sözde) aydınlar yıktılar.

Bugüne kadar pek çok yazımda misyoner faaliyetlerinden bahsettim. Bugün sizlere Müslüman gençleri para karşılığı dinlerinden koparan ve siyonizm emrinde olan bir teşkilat "Yehova Şahitleri"ni kısaca anlatmak istiyorum.

Amerikan Chicago Üniversitesi Doğu Enstitüsü (Oriental Institute) 21 yıl süren çalışma ile "HİTİT SÖZLÜĞÜ" hazırladı. Chicago Tribune gazetesinin geniş yer verdiği haberde: "Hititçe'nin, İngilizce ve bütün modern Avrupa dillerinin atası olduğu" açıklanmıştır.

Anadolu ve Türkler arasındaki ilgiyi 1071'den itibaren başlatanlar tarihi yanılgı içindedir. 1071'den sonraki Anadolu'ya göçler Oğuz göçleridir. Kaldı ki Türklerin Anadolu'yu vatan etmeleri 5 bin yıl önceye dayanır.

Türk ve İslam Dünyasında, Müslümanları kendi öz benliğinden, milli ve manevi değerlerinden kopararak, altın ve gümüş tepsiler içinde; Batı'nın değerleri yani (zehiri) sunulmaktadır.

Gerek Kuzey ve Güney Amerika gerekse Afrika, Avustralya ve Asya'da misyoner faaliyetleri ile soykırımların içiçe olduğu tarihi belgelerle sabittir. Kristof Kolomb'un Hint Adaları olarak sandığı Antil Adalarına ayak bastığında Amerika kıt'asının nüfusu en az 50 milyon idi.

Hıristiyan Batı'nın tarihi soykırım, katliam, baskı ve zulümlerle doludur. Ve "gen"lerine işleyen bu özellik bugün de çeşitli usullerle devam etmektedir.

İslamiyette terör, fitne, soykırım, cinayet yasaklanmıştır. Vatanı işgal edilen Müslüman halkın direnişi yani bağımsızlık savaşı elbette en tabii hakkı ve kutsal bir görevidir.

Türk Dünyası coğrafyasına İkinci Dünya Savaşı sonundan bu yana yeni bir terim eklenmiştir. Bu, "Avrupalı Türkler"dir. İlk yıllarda Avrupa'ya işçi olarak giden ve bir şeyler kazanıp dönmek niyetinde olanların bir kısmı ve bunların nesilleri şimdilerde buralara yerleştiler.

Tarih boyunca misyoner faaliyetleri, Hıristiyan Batı emperyalizminin öncü kuvvetleri olmuştur. Osmanlı devrinde fethedilen yerlerde, ilk önce akıncılar ve dergahlar ile fetih ortamı hazırlanmıştır.

Son derece büyük çoğunluğun, maalesef göremediği ya da dünya zevkleri sebebiyle görmek istemediği büyük bir tehlike içindeyiz.

Türk tarihini Hun İmparatorluğu ile başlatmak yanlıştır. Hunlardan en az 3 bin yıl önceye dayanan "Ön Türkler" Anadolu, Orta Asya, Kafkasya, Balkanlar, Ege Adaları, İtalya dahil Etröskler (Roma'yı kuran bunlardır), Sümerler ve Kimmerler, Hatti, Hitit, Truva ve daha niceleri tarih sahnesinden gelip geçmişlerdir.

Halk lisanında Truva olan ve Homeros'ta Troia (Troya) olarak geçen bu antik kent, birbirinin enkazı üzerine kurulmuş 9 şehirden ibarettir.

Türkler İslamiyetle şereflendikten sonra çok sayıda Türk imparatorluğu, devleti, hanlığı ve beyliği kurulmuştur.

Anadolu'da Türk tarihini 1071 yılında başlatmak son derece hatalıdır. M.Ö. 3000 yılından önce Anadolu'da, Akdeniz ile Türkler iç içedir.