M. Necati Özfatura

Geçmiş asırlardaki Haçlı Seferleri günümüzde kabuk değiştirerek devam etmektedir. Irak ve Afganistan'da askeri harekatlar ve bütün İslam Dünyasında ise misyoner faaliyetleri ve kültür emperyalizmi ile haçlı seferleri çok yönlüdür.

Iraklı esirlere yapılan son derece iğrenç, insan haklarına aykırı ve yüz kızartıcı işkence görüntülerinin su yüzüne çıkması ile Orta Doğu'da gerilim kat kat artmıştır. Bununla beraber ABD stoklarına yönelik endişeler ve Çin'in artan talepleri üzerine ham petrol fiyatları adeta çıldırmışçasına son 14 yılın en yüksek seviyesine çıkmıştır.

Türkiye'nin kuzey doğusunda Artvin ve Ardahan ile sınırı olan Acaristan; Osmanlı devrinden itibaren Batum vilayeti ve çevresinden ibarettir.

18 Temmuz 1998'de İngiltere'nin Cantenburg Katedrali'nde "14. Lambeth toplantısı" yapıldı. Dünyadaki Anglikan Kilisesinin üst düzey din adamlarının katıldığı bu toplantıda Hıristiyanlığın yeni hedefleri olarak seçilen Asya'daki Türk cumhuriyetleri, Orta Doğu halkları ve Müslüman ülkelerde misyonerliğin yaygınlaştırılması kararlaştırıldı.

Adeta soğuk savaş döneminin bir modası olarak, yıllar yılı bütün komşuları ile çok ciddi problemler yaşayan Türkiye'de, son iki yıldır AK Parti iktidarının dış ilişkilerde "sıfır problem" politikası dikkat çekiyor.

Osmanlı sınırları içinde ve münhasıran Anadolu'da misyoner faaliyetleri asırlardan beri devam etmektedir. Geçmişte başarılı olamadılar. Çünkü Müslüman halkın çoğunluğu İslâmiyeti yaşıyordu.

Dünyada altın madeni bakımından Güney Afrika Cumhuriyetinden sonra ikinci sırada yer alıyoruz. Bor ve toryum rezervi ile dünyada birinci sırada yer alırken mermer rezervlerinin de üçte biri Türkiye'dedir.

Şu an Türkiye'de 600 bölgede altın rezervi tespit edilmiştir. Ve uzmanlara göre yılda 600 ton altın üretecek kapasitemiz olduğu halde ancak Bergama Ovacık'ta 3-4 ton altın üretiyoruz.

Türkiye, misyonerlerin kıskacı altındadır. Dahası Türk milletinin sağlam aile yapısı alkol, uyuşturucu, fuhuş, cinsi sapıklık, müstehcen neşriyat, televole kültürsüzlüğü ile inancı, hayâ duygusu, milli ve manevi değerleri korkunç bir şekilde erozyona uğramaktadır.

Ankara Ticaret Odası'nın altın varlığı konusunda hazırladığı "Altın Fırsatlar" raporuna göre, Türkiye altın rezervleri açısından dünyada ikinci sırada bulunuyor.

Mutlak boşluk yoktur. Kalblerde ve dimağda Allahü teâlâ ve Sevgili ve Şerefli Peygamber Efendimizin sevgisi ve İslâmiyet ile ilgili bilgiler ve inanç olmazsa, bu boşluk ateist, Yehova, satanist, Mooncu ve daha nice sapık inanç ile doldurulur.

Türkiye'de 9 Nisan'da gösterime giren ve 16 yaş dahil küçükler için sınır konulan "İsa'nın Çilesi" filmi; bir misyoner faaliyetidir. Bu film Katoliklerin merkezi olan Vatikan'ın ve Papa 2. Jean Paul'un onayı ile hazırlanmıştır.

"İsa'nın Çilesi" filmi Yuhanna İnciline sadık kalınarak Mel Gibson ve Beredict Fitzgerald tarafından hazırlanmıştır. Filmin senaryosunu Vatikan onaylamıştır. Gibson, Amerika'da doğmuş, Avustralya'da yetişmiştir. Filmde Yahudi düşmanlığı işlenmektedir.

14 Mart 2004 tarihinde Putin, ikinci defa devlet başkanlığına seçildi. 1993'ten bu yana Duma'da 2. olan komünist partinin oyu yüzde 13.7'ye düştü.

Prof. Dr. D. Ali Mercan'a göre: "Kişi başına elektrik tüketimi yılda 5 bin kilovatsaat olmak şartıyla; Türkiye'nin en az yüz yıllık enerji ihtiyacını (Toryum) karşılayabilir."

Cem Karaca'nın vefatından sonra çok sayıda yazılar çıktı. Önce sizlere Cem Karaca'yı değişik yazarların kaleminden arz edeyim: 13 Şubat 2004 tarihli Milliyet gazetesinde popüler kültürde: "Cem Karaca alkışlarla girdi hayatımıza; tekbirlerle gitti... Rock'tan... Hakk'a..."

Dünyadaki petrol rezervlerinin 40-45, doğalgazın 60-65 yıl ömrü vardır. Bunun yanında rüzgâr enerjisi tükenmeyen ve en temiz enerji kaynağıdır. Ülkemiz rüzgâr enerjisinde çok yüksek potansiyele sahiptir.

Enerji konusunda çalışan bilim adamları ve uzmanların ortak görüşü: Enerji ve elektrik kaynağı daha doğrusu 21. asrın müstakbel yakıtı "Hidrojen" olacaktır. Hatta 21. asrın ilk çeyreği sonrasına "Hidrojen Medeniyeti" ismi verilmektedir.

Maalesef ülkemiz enerji üretiminde dışa bağımlıdır. Kaldı ki jeotermal enerji bakımından dünyanın 7. ülkesiyiz. Güneş ve rüzgar enerjisi bakımından zenginiz. Hidroelektrik santraller tam kapasite çalışmış olsa yıllık enerji ihtiyacının tamamına yakınını karşılar.

Son yıllarda başta bazı televizyon kanalları olmak üzere medyanın, süper güçlerin kültür emperyalizmi ve misyoner faaliyetleri ile genç nesillerde millî ve manevî değerlerden kopuş, hangi yol ile olursa olsun para, şöhret ve maddi imkânlara sahip olma hırsı ile milletimizin temelinde ciddi erozyon ve depremler olmaktadır.