Öcal Uluç

Ben bıktım, “Okan Buruk” yazmaktan, Okan Hoca bıkmadı; “Şampiyonluğa koşan” takımının maçlarını “deneme tahtası” yapmaktan!..

Ortaya çıktı ki, Galatasaray yönetimi, Avrupa’nın da değil, dünyanın en iyi kalecilerini, savunmacılarını, orta saha yıldızlarını, golcülerini de transfer etse, “Okan Buruk oldukça”, sarı kırmızılı takımın, camiasını, taraftarını mutlu edecek bir hedefe ulaşması mümkün olmayacak!.. Şampiyonlar Ligi’nden, UEFA Ligi’ne, Süper Kupa’dan, Türkiye Kupası’na, hatta “avucunun içine gelen fırsatları art arda kaçırarak” hedefe ulaşamayan bir teknik direktörle, Galatasaray nereye varacak?..

Sevgili okurlarım, ben bu maçlara “UEFA Avrupa Ligi maçları” demiyorum; “Okan Buruk play-off maçları” diyorum. Neden mi? Dinamo Kiev’i kendi seyircisi önünde yenebilseydi, şimdi bu maçları oynamıyor olacaktık da ondan… 

Soru; Adana Demirspor Başkanlığı’ndan 2024’ün ekim ayında istifa eden Murat Sancak, 2025 yılının 10 Şubat gecesi, takımı nasıl sahadan çeker?

Futbolculuk sürecinde “Galatasaray ve Fenerbahçe formalarını da giyen” Kasımpaşa Teknik Direktörü Burak Yılmaz “Galatasaray ve Fenerbahçe’nin savaşı diğer takımları ve hakemleri kötü bir şekilde etkiliyor. Bu savaş böyle devam ederse Türk futbolu geriye gider” dedi.

Sevgili Hoca’m, artık bırak ve Trabzonspor’u “zirve hedeflerine götürecek yolu açacak bir teknik adama kavuşmasının yolunu aç!”

“Çok az istisnalar” hariç, “Galatasaray maçlarını TV ekranlarında yorumlayan meslektaşlarımın okumaları gerektiğine inandığım” bir okuyucu maili aldım.

Galatasaray için Süper Lig de tehlikede! İşte acı gerçek ortada… Türkiye’de, “kötü futbol ve başarısız sonuçların sorumluluğunu ‘Türk hakemlere yükleyen’ üç büyük takımımız”, perşembe gecesi UEFA Avrupa Ligi’ndeki üç maçta, hem de “kadro değeri olarak kendilerinden çok geride olan” rakiplerinden ‘ancak 1 puan’ alarak”, hâli pürmelallerini camialarına da, taraftarlarına da gösterdiler!..

Umarım üç takımımız da istediği sonuçları almış ve Avrupa’da yoluna devam ediyordur… 

Galatasaray, “şampiyonluk yarışında” Fenerbahçe’nin 6 puan önünde. Ama “şampiyonluk beklentisinde” Fenerbahçe yönetimi, “psikolojik olarak” taraftarlarını çok önde yaşatmayı biliyor. Sanki sarı lacivertiler 6 puan önde…

Galatasaray taraftarı “haklı” ıslıklamakta… Ama “ıslıklanacak hedef” yanlış seçildi ve Muslera gibi bir kaleci “giderayak” küstürüldü…

Okan Hoca, “gene” köşeyi dönemedi; “Bire birleri kazanamayan” bir Hoca olarak kariyerine bir “büyük kaybı” daha yazdırdı…

Doğrusu futbol yazmak, futbolda Galatasaray’ı yazmak bana pek mutluluk vermiyor.

Ömer Faruk Ünal, dün “Danışma Kurulu oyunmuş” başlıklı bir yazı yazdı. Futbolla ilgilenen, ilgili olan ve futbolun sorunlarına eğilen herkesin okuması gereken bir yazı…

Bahsettiğim yapılanma Fenerbahçe ve Beşiktaş’ın başkan ve sözcülerinin söylediği bir yapılanma değil…

“Bunlar” susturulmazsa, “bunların medyadaki sözcüleri” uyarılmazsa” çok kötü şeyler olacak.  Resmen ve alenen “büyük kitleleri birbirlerine düşman etmek için” elden ve ağızdan gelen her şey, evet her şey yapılıyor!..

Okan Hoca’nın, “hem hocalığına, hem kendisine, hem takımına, hem de kulübüne yakışmayan” bir huyu var; hırçınlık!..

Görüyoruz; “Bek açığın var” ama… “Yenilen gol çokluğunun sebebi” sadece bu olamaz”, olsa olsa, ancak “bahanesi” olabilir!..

Tribünlerde taraftar, kaç maçtır “Yönetim istifa” diye bağırıyor… Yönetimin başında kim var; Ali Koç… Futboldan sorumlu yönetici kim; Acun Ilıcalı!..

Dybala, Mikautadze, Joaquin Correa, Berke, Ahmed Kutucu…