Şekip Hazar

Mustafa Denizli'ye A.Gücü maçında ağıza alınmayacak hakaretler yağdıran gazeteci (!) kim? Deplasmanlarda puan kaybeden takımlarını havaalanlarında çiçeklerle karşılayan taraftarlar... Ve F.Bahçe'den muhteşem final...

Mustafa hoca Andersson'un sakatlığını duyunca nasıl şoka girdi? Gidecek söylentileri ayyuka çıkan Revivo nasıl takımının kurtarıcısı oldu? Gönderilmesi için zemin hazırlanan Denizli nasıl baş tâcı edildi?

Mustafa Denizli Milli Takım'la birlikte Avrupa Şampiyonası'ndayken Almanya'ya dönme hazırlıkları yapan ve ayrılma noktasına gelen M.Doğan kulübe çağırıldı. Mustafa hocanın kendisi için "Mutlaka kalmalı" şeklinde yönetime rapor verdiği futbolcu iknâ edilerek yeniden elde tutuldu.

Şadan Kalkavan - Selim Soydan ikilisi öncelikle takımın başına disiplini sağlayacak, otoriter bir teknik direktör getirmek için kolları sıvadı. Yönetim kurulunun ilk toplantısında Selim Soydan'ın söylediği "Fatih Terim'i G.Saray'dan ayırmazsak şampiyonluk hayâl olur" şeklindeki konuşması toplantıda buz gibi bir havanın esmesine sebep oldu.

Aslında bu öykünün başlangıcı olarak Aziz Yıldırım'ın başkanlığa ilk getirildiği gün olan 15 Şubat 1998 tarihini seçmeliydim. Hani Vefa Küçük'ü 1 oyla geçtiği o meşhur kongre tarihini...

Yaşa Fenerbahçe... Bir tarih yazan mazine şanlı bir sayfa daha eklediğin için... Yaşa Fenerbahçe...

Şampiyonluğa oynuyorsun... Üstelik en yakın rakiplerini yenerek moralini de fullemişsin... Kalmış şunun şurasında sadece 3 maç...

Yanlış anlaşılmasın... Sözüm bu maçı izlemek için İstanbul'dan 5 otobüsle Trabzon'a gelen sözde F.Bahçeli taraftarlara... Be hey gâfiller, maç izlemeye mi geliyorsunuz, yoksa savaşa mı? Durduğunuz yerde olay çıkarmak, talan yapmak, hayretler içerisinde sizi seyreden 50 yaşında bir adamcağızı bıçaklamak da neyin nesi?

Felaket tellallarından oldum olası nefret etmişimdir. Ama geçen haftaki Denizlispor yenilgisinden sonra istemeye istemeye F.Bahçe için tehlike çanlarının çaldığını ben de yazmıştım. Maalesef haklı çıktık.

"Valla bu Mustafa hoca da amma ballı haa!..." "Böylesine kaliteli futbolculara sahip, oynattığı oyuna bakın yahu..." "Ne zaman 'Bu takımın kondisyonu yok' diyoruz, futbolcular son 10 dakikada canavar kesiliyor. Ben bu işten hiç bir şey anlamadım..."

Kimse ama hiç kimse F.Bahçe'nin dünkü mağlubiyetini genç kaleci Oğuz'un üstüne yıkmasın. Hiç bir F.Bahçeli "Ah ulan, Rüştü kalede olsaydı biz bu golleri yer miydik?" demesin. F.Bahçe'nin kalesinde dün Rüştü de olsaydı, deplasmanlarda artık klasik hale gelen puan kaybı Denizli'de yine olacaktı.

Şu Abdullah'ın ettiğine bakın bir hele... Hiç yakıştı mı onun gibi tecrübeli bir futbolcuya?.. Takımın en yakın rakibine 8 puan fark atmış. Üstelik ligin bitimine sadece 10 hafta kalmış. Taraftarından yöneticisine tüm camia şampiyonluk için kenetlenmiş. Sen kalk, ortada top mop yokken rakibe tekme salla.

Bakmayın ikinci yarıda oynadığı maçlarda aldığı sonuçlara. Y.Yozgatspor ligin en iyi futbol oynayan takımlarından biri. Kadrosunda gerçekten çok kaliteli futbolcular var. Hele hele Preko ile Ayew arasındaki uyum Yozgat'ı ligin seyre değer takımlarının en başında getiriyor.