Şirin Berber

Ne garip bir durum. Duayenler aylardır tartışıyor, bulamadılar F.Bahçe'nin sorununu... Olay aslında çok açık; varsayalım ki, karşı dağlarda bir sandık altın var ve biliyoruz. Bin kişi aramaya gitsek bulabilir miyiz?

Soğuk, buz, kar ve futbol... Futbolcunun iyisi 20 dakikada çevre şartlarına uyum sağlarmış. Maç boyu sahanın zemini ile mücadele ettiler. Kazanan hep kaygan zemin oldu.

Alman hakikaten usta. Taktik tahtasına nasıl çizdiyse, takımı onu uyguluyor. Hiç eksiksiz ölçmüş biçmiş... Nasıl oynamaları gerekiyorsa, o şekile sokmuş ekibini. Bir fuzuli hareket yapan yok. "Kurtar, ver, verdin kurtar" üzerine kurmuş oyunu. Çok çabuk gezdiriyorlar topu.

Sayın Denizli'nin başına ne geldiyse sistemsizlikten geldi. Her zaman yetenekli kadroların başında olmuşturama takımları hiç bir zaman kolektif hareket edememiştir.

Kim G.Saray orta bloğuna oyun kurdurmazsa, puana ortaktır. Bir de topa sahip olduğu anlarda, G.Saray'ın ilk presini kırıyorsa; kazanma ihtimâli artıyor.

Adına yakışır bir mücadele oldu. Hatıralarla dolu bu rekabetin son halkasında heyecan hiç düşmedi. İki taraf da bir an önce öne geçme, maçı koparma hesabında girdi oyuna. Tempo hiç düşmedi. Pozisyon üretmekte F.Bahçe daha başarılıydı. Trabzonspor'un bir gol fırsatı bulduğu ilk yarım saatte, F.Bahçe 4 kez karşı karşıya kaçırdı.

Çok ilginç maç olacak. Maç öncesi verilere göre her sonuç çıkabilir. G.Birliği istim üstünde. Ligin sonundalar, fakat yapılan son takviyelerle hiç de burada kalacak gibi görünmüyorlar.

Koca G.Saray takımına hiç bir artı değer katamayan bir teknik adam tartışılıyor. Bir iddiaya göre Rumen çok çok başarılı, karşı fikir ise tam tersi. İlginç, her malın bir alıcısı olurmuş. Tuhaf, bunca kaçan kupalara rağmen hâlâ Rumen'i beğenenler var...

Atasözlerinde geziyor Trabzonspor. Hani 'tekdir, kötektir" meselesi var ya, tam bizim kulüp için söylenmiş. Senelerdir nice nasihat edenler, yol gösterenler oldu. Ama burunlarının doğrusuna yol aldılar. Zaman içinde öyle şekillendiler ki, şu yaptıklarınızın tam tersini yapın, mutlaka başarılı olursunuz noktasına çıktılar...

F.Bahçe haftalardır kazanıyor. Dikkatlerden kaçan bir gerçek var. Kazanıyor ancak oynanan futbol doyurucu değil. Her an bir yerlerde takılabilir sinyalleri veriyor. F.Bahçe'nin oyun disiplini, temposu, sistemi istikrarlı değil. Yarım kapasite kullanmalarına rağmen çok puanlar getiren bu şekil, uzun sürer mi belli değil...

Binler tribünde, milyonlar ekran başında 47 yıllık özlemin bitmesine kilitlendi. Heyecan, stres, baskı yüklü bir mücadele. Seyretmesi oynamasından zor. Son düdük çalana kadar dikenli tarlada gezeceğiz herhalde.

Ülke futbolu barajın kenarına dayandı. 900 dakikada geçemediği köprüyü 180 dakikada aşmak için yola çıktı. Hakikaten zor bir mücadele.

Rakibe daha çok pas verdiler. Topun olduğu yerde adam başına bir metre hareket sahası düşmüyordu. Her biri usta futbolcu olmasına rağmen, topu oyunun boşluklarına taşıyamadılar. Şampiyonluğa ortak iki ekibin mücadelesi, kördöğüşüne döndü...

G.Saray'ın bir üst tura çıkmasını çok normal buluyorum. Esas çıkamasaydı olay olurdu. Grubun en güçlü, en tecrübeli, en uyumlu kadrosunun başarılı olmasından tabii ne olabilir? Son yendiği PSV, ya da ondan önce geçtikleri... Ligimizde bile daha iyi takımlar var. Mesela Bursa. Bakın göreceksiniz, Avrupa aslanına nasıl kafa tutacak. Bursaspor çok uyumlu bir ekip. Son maçlarda müthiş form yakaladılar. Kollektif oynuyorlar, karşılığında kazanıyorlar. Golcüleri iş görüyor. Yılların eksiği kaleciydi, belli ki; orayı da doldurmuşlar... Güzel maç olacak, güzel... Büyük ihtimâl beraberlik. Tabii ki hakem karışmazsa!.

Ayıp ettik İspanyollar'a !... Her rakibe hiç zorluk çıkarmadan teslim olan şampiyonumuz Barcelona'ya kafa tuttu...

Yarışa hile karıştı. Oyunu idare etmesi gerekenler, puanları bir tarafa ikram etti. Bu şartlarda mücadele zor. Nasıl hazırlayacaksın futbolcunu? Düdükçüler şampiyonu belirlemiş. Tek gayeleri var sarı-kırmızıyı MUTLU etmek.

Arada bir Hikmet Hoca ve ekibini övüyoruz, ancak performanslarından gerçek anlamda memnun değiliz. Sadece işi iyi yapıyorlar. Yapması gerektiği kadar. Öyle seyredeni hayranlık içinde bırakacak bir futbolları yok. Aslında potansiyel var, fakat en ufak zorlukta teslim oluyorlar. Bu maçı kazanabilirler. Zorluk derecesi düşük. D.Bakır iç sahadaki etkili futbolunu henüz dışarıya taşıyamadı. İçeride de kolay kazandığı söylenemez... Beklediğim sonuç Kocaeli'nin galibiyeti...

Şu geçen haftaki gole takıldım. Okan golü atarken kaleciyle arasında 30 metre, kendisine en yakın defans adamıyla 20 metre vardı. Böyle bir golün açıklaması yok. Hem de haftalardır aynı pozisyonlardan sayısız goller yemişken...

Bir Fransız olsam ne yazardım acaba? Stadını, seyredenini, hocasını, futbolcusunu nasıl anlatırdım? Genç takımdan yeni yukarı çıkmış yetenekli çocuklar topluluğu. Son derece çabuk ve basit oynuyorlar.

İnanası gelmiyor insanın. Bir takım nasıl olur da bu kadar istikrarsız bir şekil çizer? Bir oyunu birine benzemez. Devreleri, dakikaları dahi uymaz.