Ümit Aktan

Bazı azaların artık çalışamaz olması her zaman mümkündür... Felç denilen illet her yerimize gelebilir... Ama ruhumuza asla...

Transfer bombaları birbiri ardına patlıyor. Gözü dönmüşçesine yapılanan ve yepyeni yüzlerle sahasına çıkmaya hazırlanan Fenerbahçe an itibariyle harcamalarda şampiyon oldu bile...

Kadın takımlarımız tatamide, ringde, masa tenisinde, filenin arkasında veya potanın altında hep başarılı. Erkekler ise kürsüyü sağa sola çekiştirip kızlarımıza madalya takmakla yetiniyor...

Her camia kanında dolaşan genlerine uygun biçimde yapılanıyor. Kimisi telaşlı, kimisi sakin, kimisi gaz pompalama peşinde, kimisi de gazı boşaltma derdinde. Maç takvimine göre davrandıkları ise kesin bilgidir...

Transferin tozuna dumanına kurban gidiyor ama esas tartışılması gereken bir konu da sessizce büyüyor. O da Türkiye Futbol Federasyonu Başkanlık Seçimi. Demirören-Ulusoy ve Yarsuvat...

Ligi bitirdik tamam ama transfer yarışını bitiremiyoruz, bitiremeyiz de... Gaza gelip bütçesini aşanlarla, gönül verenlerine hayal pompalamaya çalışanların arasından gerçekleri bulup ayıklamak durumundayız şu aralar...

Galatasaray hiç ihtiyacı olmayan bu kupayı, çok ihtiyacı olan bir takımdan alıp dönüyor

Bu hafta köşemi bir alıntıyla kullanıyorum izninizle. Hürriyet.com tr ve Sabah gazetesi geçmişi olan değerli spor yazarı dostum olan İskender Baydar'ın kaleme aldığı bir yorumlu yazıyı izniyle kullanıyorum... Çünkü benim yazım ile çok örtüştüğü için benimkini çöpe attım bile...

Helal olsun iki takıma da... Ligin sonunda karşılıklı jestlerle mükemmel bir lezzet bıraktılar damağımızda...

Artık transfer safsatası ile gerçekler bir arada harmanlanacak ve sayfaları hayaller süslemeye çalışacak. Birbirinden gündem çalmaya çalışacaklar önemli takımlar. Hele bir adım geride kalanlar daha da beter saldıracaklar transfer hayallerine...

Bana göre ligin düğümü galiba burada çözüldü. Artık kabul edelim ki Galatasaray general, rakipleri ise albay...

Sivas'ın fırsat bulma pahasına fırsat vermekten çekinmesi maçı zevkli hale getirdi. Maçı hak eden turu kaybetti

Bir camia, malzemesi insan olan bir futbol takımı kötü olabilir, kötü de oynayabilir ama ortada bir yanlış varsa bu, oradaki insanların işidir. Biri bir yanlış yaptıysa tüm mahalleyi yanlışlıkla itham edemezsiniz...

Kime oy atacağımı belirledim. Sakın ola ki 7 Haziran durumuyla ilgili bir şey yazacağımı beklemeyin. Doğal üyesi olduğun Galatasaray'ın başkan adayımı seçtim ve burada açıklıyorum. Tabii kendimce nedenlerimle...

Galatasaray maçın başında sunulması gereken on biri maçın son yarım saatinde yakaladı ve arka direğe atılan bir kornerle işi bitirdi...

Bir maçın analizini yapmak için takımlar ısınmadan oturup, kadroları elime alıp kendimi hazırlardım.

Ligde her gün yeni bir lider çıkıyor. Bir bakıyorsunuz cumartesi başkası, pazar başkası, pazartesi başkası... Buna can dayanmaz...

Dünkü Galatasaray'ı bütün sakarlıklarına rağmen yenmek pek mümkün değildi...

Lig TV'de Maraton adlı programda '3 silahşörlerin' 'yaptıkları' yorumlardan; ya da 'yapamadıkları' yorumlardan sıyrılmak ve bu 'illet' ligin değerlendirmesini kendime yakıştıramadığım için bir 'loca' meselesini kurcalamayı tercih ediyorum.

60 dakika bekleyip sonra vurmak bir Akhisar modeli olabilir ama dün gece bu maçın; bu kadar önemli bir virajın modeli asla değildir Hamza Hocam.