Yılmaz Öztuna

Bazı karamsarlar veya AB karşıtları, Avrupa Birliği'nde çözülme başladı, dağılma devrine girdi diyorlar. Bu görüşe katılmıyoruz. Katılmak bir yana, örgütün daha doruğa ulaşmadığı kanaatindeyiz.

Sayın Başbakan'ın, bakan sayısını azaltacağını söyleyip, hükûmet üyelerini huzursuz etmesinin sebebini kavrayacak derecede hikmet-i hükûmete vâkıf değiliz.

Avrupa Birliği anayasasını referandum denen halkoyuna sunmak fikri yanılmıyorsam Jacques Chirac'tan zuhur etti.

Bugünki mevzuata göre ister bu parlamentonun, ister bir yıl önce seçim yapılıp bundan sonrakinin oylaması ile olsun, kimin cumhurbaşkanı seçileceğini Tayyip Erdoğan'ın tayin edeceğini yazdım.

Seçimin bir yıl önceye alınıp 2006 sonbaharında (hattâ daha önce) yapılmasını isteyenler ne ümit ediyorlar? Bu husus konuşulmuyor. Ancak seçim 2006'da olup cumhurbaşkanını yeni Meclis seçse ne değişecektir?

2007'de cumhurbaşkanını bu Meclis mi, sonraki Meclis mi seçecek? Genel seçimler 2006'da mı; 2007'de mi olacak? tartışmaları başladı. Yılbaşından sonra, 2006 içinde şiddetlenecektir. Demokrasinin yazıya geçmeyen (Osm.gayri mektûb) yasaları böyledir.

Yazımızın başlığındaki meblağın azameti, ilgi çekicidir. G8 devletleri, dünyanın çok yoksul 18 devletinin bütün dış borçlarının toplamı olan 40 milyar doları silmeye karar verdiler.

Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Amerika dönüşünden sonra dış politikamız nasıl bir doğrultuya girdi? Çok tarafsızca ve de birkaç cümle çerçevesinde özetlersek, oluşan ve görünen tablo şöyledir:

Yazımızın başlığının daha doğru şekli Stratejik ittifak yenilendi mi? şeklindedir. Zira ABD Başkanı ile Türkiye Başbakanı arasındaki görüşmeler her zaman iyi geçmiş, bu defa da öyle olmuştur. Hemen akabindeki tatbikat ve uygulama önemli ve belirleyecidir.

Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Amerikalı meslektaşı Condoleezza Rice ile 45 dakika görüştü. Kıbrıs, PKK vs. Konuşmaların Orta Doğu ağırlıklı olduğunu tahmin edebiliriz. Amerika, Büyük Orta Doğu ve Kuzey Afrika projesinde bizden siyasî ve askerî destek bekliyor. Bu husus âşikâr. Ama resmî ağızlarca telaffuzu erken.

Ukrayna'nın demokrasi kahramanı Devlet Başkanı Viktor Yuşçenko, ilk yurt dışı ziyaretini Ankara'ya yaptı. İnanılması zor bir demokrasi mücadelesinde eşinin yanında büyük çaba gösteren Katerina Yuşçenko da ziyarete katıldı.

Türk ekonomisi kendine geldi. Öyle ki, ne içeride cumhurbaşkanı-başbakan çekişmesi, ne dışarıda vetolu referandumlar etkilemiyor.

Bugün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Birleşik Amerika ziyareti başlıyor. Washington Post'un yazdığı gibi iki taraf, Birleşik Amerika ile Türkiye, stratejik ittifaklarını yenilemek arzu ve hevesi ile buluşuyorlar.

Fransa referandumu için o kadar dil döküp Hollanda'yı pas geçmek hakkaniyete sığmaz. Hollanda da Fransa gibi NATO müttefikimizdir. Her iki ülkede de önemli diaspora'larımız var. Hollanda parlamentosunda Türk asıllılar bulunduğu halde nedense Fransa meclisine milletvekili sokamadık, fark o kadar...

Avrupa Birliği Anayasası denen tüzüğe benzer korkunç hacimdeki metin Fransa'da, yüzde 55'le reddedildi. Yazımızı Hollanda'da referandum sonuçları alınmadan önce yazıyoruz. Ancak bu ülkede de ret oyu çıkacağı tahminleri yapılıyor. Hollanda malûm,

Fransa tarihinin derinliklerinde kaybolup, olumsuz çıkan referandumu ihtilâl şeklinde değerlendirmek mübalağadır. Ama bir siyasî krizin gerçekleştiği muhakkaktır.

Fransız seçmeninin yüzde 70'inden fazlası sandığa gitti. Ve ancak yüzde 45'i 'Evet' dedi. Avrupa Birliği Anayasası, yüzde 55 oy ile reddedildi.

Bütün Avrupa Fransa'ya odaklandı. Fransızlar'ın ne diyeceklerini beklemeye başladı. Yazımızı dün ikindi vakti kaleme aldık. Onun için sonuçlarını bilmiyoruz. Bu satırlar okunduğu saatlerde, referandumun ne dediği ortaya çıkmış bulunacaktır.

Bakû-Ceyhan boru hattı yalnız petrol akıtmayacak. Stratejik değeri, Asya politikasındaki ağırlığı daha önemlidir. Türkiye'yi, daha mühim bir devlet hâline getirmiştir. Kafkasya ve Orta Asya ile, Türk cumhuriyetleri ile bağlantımız artık daha kuvvetli, daha muhkemdir.

Medeniyetler Çatışması tezinin sahibi Amerikalı fikir adamı Huntington, Akbank'ın davetlisi olarak İstanbul'a geldi. Daha çok nutka benzer bir konferans verdi ki, söyledikleri, biribirini tutmaz, fütürolojiye bile aykırı düşen medyatik faraziyelerdi.