Anlat Derdini Feridun Ağabey'e

Feridun Ağabey, aşağıda isimleri olan bizler Açık Öğretim İlahiyat Fakültesi'nde okuyoruz... İçinde bulunduğumuz öğretim dönemindeki sınavlarda yeni bir uygulama başlatıldı. 4 yanlış cevabın bir doğru cevabımızı sileceği bizlere iletildi. Geçmiş senelerde böyle bir uygulama yapılmadı. Dolayısıyla bizlere haksızlık yapıldığına inanıyoruz ve bu durumdan dolayı büyük üzüntü yaşıyoruz. Bu uygulamanın kaldırılmasını talep ediyoruz.

Feridun Ağabey, Çerkezköy’ün ilk yerleşim bölgesi olan İstasyon Mahallesi’nde bulunan mescidin hâli bilenleri kahrediyor. Konuyu burada Bakış isimli bir yerel gazete gündeme getirdi sağ olsun.

Sayın Feridun Ağabey, Divriği mezbahası üç yıldır kapalıdır. Niçin? Çünkü mezbaha, Tarım Bakanlığının mevzuatına uygun olmadığı için. Tarım Bakanlığının verdiği süre içerisinde şartlar yerine getirilemediği için.

"Merhaba Feridun Ağabey, -İsmi bizde mahfuz- bir Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi’nde Diş Tabibi olarak çalışıyorum. Bana mobbing uyguluyorlar, eziyorlar; çare olarak neler yapabilirim?” diyor Diş Tabibi Z.Ş.

Bir toplumun tüm bireylerine katkı sunan tek meslek öğretmenliktir. Başka hiçbir meslekte bu kadar geniş iletişim yoktur.

Artvin'de ilginç gelişmeler yaşanıyor.

Ülke genelinde 81 il ve bağlı ilçelerin MOBESE güvenlik kameraları ile donatılmasına ve birçok kent merkezinde MOBESE kameraları ile trafik denetimi yapılmasına rağmen "Mega Kent İstanbul'da ana arterlerde İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin EDS kameraları ile trafik denetimi yapılıyor" gerekçesiyle, İstanbul'da MOBESE kameraları ile trafik denetimin yapılmaması büyük eksikliktir.

Ben yükseköğrenimini Almanya’nın Aachen şehrinde Yüksek İnşaat Mühendisi olarak yapmış, işletme masterını da aynı şehirde yapmış bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım.

İstanbul’da yapraklar dökülürken bu güzün İçimizi kapladı nihayetsiz bir hüzün Ayrılık saatiydi gece ile gündüzün Veda edercesine son defa bakıp gittin Koca bir aileyi yetim bırakıp gittin…

Feridun Ağabey; geçen hafta TRT BELGESEL’de çok manidar bir belgesel izledim. Belgeselde konu olarak mezarlarının üzerine ölen kişinin dünya hayatındaki işiyle ilgili olarak bir alet edevat vb. bırakmalarıydı. Eğer kişi berber ve terzi ise mezarın üstüne makas bırakıyorlar. Yok ölen kişi çocuksa mezarın üstüne bir bebek bırakıyorlar vb.

"Feridun Ağabey benim adım Ülkü Akgül. Giresun Bulancak doğumluyum. Benim şikâyetim BAĞ-KUR ile alakalı BAĞ-KUR’a 1985 yılında giriş yapmışım. 1992 yılına kadar ödeyebilmişim.

Merhaba Feridun Bey, Bizim de bir derdimiz var ve size yazmaya karar verdim. 15 Temmuz ülkemiz için bir kâbus olduğu gibi bizim de kâbusumuz oldu. Biz orta hâlli emekli bir aileyiz. Kızımız üniversiteyi bitirince dil için Amerika’ya gitti. Bir yıl dil eğitiminden sonra geçen sene VİÜ (Virginia International University)’de Yüksek lisansa başladı. Hem çalışıp hem okudu. Çok zor şartlarda bir yılı bitirdi. Tam ikinci seneye başlarken 15 Temmuz hain kalkışması gerçekleşti.

Sipariş üzerine yurt içi ve yurt dışına camlı çerçeveli "hat eser "tabloları gönderiyorum. Bulunduğum ildeki üç ayrı kargo şirketini de denedim bu hususta. Normalde kullandığım kargo şirketleri aracılığıyla tüm tablolarım sağlam bir şekilde sahiplerine ulaştığı hâlde, başka bir tanesini, günün belirli saatleri arasında % 20 indirimli göndermesi sebebiyle denemek istedim. Yanılgım şu oldu ki; bir tanesini gönderip diğerlerini ise deneme sonrası göndermeliydim.

Feridun Ağabey merhaba, şu memlekette yaşamak bundan sonra daha iyi olma yolunda ilerliyor; torunlarımıza iyi bir gelecek yolda. Emekli olmak eskiden daha zahmetli olmaktan çıktı. Ancak, benim gibi özel durumu sebebiyle bazı yasalardan yararlanamayanlar var. 2013 yılından beri Çiğli, Karşıyaka, Ödemiş, Denizli arasında evrak takibi için epeyce yoruldum. Ticari hayatımda iki bankadan aldığım küçük rakamlı kredide ödeme aksaklıkları yaşadım. Böylece kredibilitem istemesem de bozuldu ve bu durum benim emekli olmama engel teşkil etti.

Feridun Ağabey, ben telefonuma kontör yüklemek için bir GSM şirketini aradım ve kredi kartımla yükleme yapmak istedim.

Feridun Ağabey merhaba, bir ünlü profesör ulusal ve uluslararası bir kongre sonrası düzenlediği basın toplantısında üstüne basa basa ve ısrarcı bir şekilde diyor ki:

Geçtiğimiz cumartesi gecesi oğlumu yüksek ateş ve kusma şikâyetiyle Küçükçekmece Kanuni Sultan Süleyman Hastanesi'ne götürdüm. Saat 21.00 gibi sıra numarası aldık. Önümüzde ise 55 kişi vardı. Gelin görün ki saat 12.00'de ancak muayene olabildik. Hekimin teşhis koyup ilacını yazması bir dakika bile sürmedi. Yani biz bir dakika için tam tamına üç saat beklemiştik. Üç hekim çalışıyordu ancak yine de yüzlerce kişi sırada bekliyordu.

İstanbul’dan isimleri net olarak okunmamakla birlikte Sevilay, Hasan, Kadir, Zuhal, Harun, Tacettin isimleriyle yazan birkaç değerli okuyucumuz ortak imza attıkları bir faksı bize göndererek diyorlar ki:

Bizler Mersin’in Mut ilçesi sakinlerinden bir grup vatandaşız.

Feridun Ağabey, devletin çağdaşlaşmaya dönük sürekli kendini yenilediği, anayasada bile değişikliğe gitmek istediği bir dönemden geçiyoruz. Teknolojinin zirvesi yaşanıyor. E-devlet denilen uygulama toplumda iyiden iyiye kullanılıyor. Bankalar bile müşterilerini bireysel ve ticari olarak internet bankacılığına yönlendiriyor.