Behçet Fakihoğlu

Sayın Nimet Çubukçu'nun dikkatine; 1997 yılında üniversite sınavında ilk 200'e girerek, Milli Eğitim Bakanlığı'nca verilen yurt dışı bursuna hak kazandım. Üniversitenin ilk sınıfını Boğaziçi Elektrik-Elektronik Mühendisliği'nde okuduktan sonra, MEB, 1998-2001 yılları arasında, Amerika'da lisans öğrenimim boyunca, okul ücretimi ve aylık harçlığımı karşıladı.

Bu köşeyi takip edenler, benim orman sevdamı ve maceramı hatırlar. Zaman zaman yapılanları yazıyor, hem deşarj oluyor, hem de bazı şeyleri sizlerle paylaşıyorum.

Emniyet Genel Müdürlüğü'ne; Ülkemizde, yalnızca medyadaki haberleri günlük olarak izleyen sıradan bir vatandaş dahi fark etmektedir ki, "cinayet, yaralama ve benzeri adli vakalar", günden güne ve sanki aritmetik değil de geometrik bir şekilde hızla artmaktadır.

Gözne'nin rakımı 1000 metre civarındadır. Mersinlilerin yaylasıdır, yıllardır belediyeliktir. Kışın, nüfusu genellikle 5-6 bin civarında.

Ahıska Türkleri'nin yurtlarından sürülüşünün 65. yıl dönümüne denk gelen 14-16 Kasım günlerinde, başta Türkiye olmak üzere ABD, Rusya, Ukrayna, Gürcistan, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ve diğer ülkelerde anma programları düzenlendi, düzenleniyor.

IMF ve Dünya Bankası toplantıları İstanbul'da yapılırken, sokaklarda yaşanan bazı olaylar, ülkesini seven herkes gibi beni de derinden etkiledi. 186 ülkenin naklen yayın yaptığı sırada, yaşanan nahoş olayların imajımıza olumsuz yönde etki yaptığı muhakkaktır.

Sayın Halil Şıvgın'ın Sağlık Bakanlığı döneminde, Mali Müşavirlik büroma Resmî Gazete alırdım. Her köşesini okurdum.

Üniversiteler, bilginin tartışıldığı ve çıktılarının topluma hizmet olarak sunulduğu ortamlardır. Her yönü ile ortaöğretim ve meslek okullarından ayrıdırlar. Üniversitede meslek dersinden herhangi bir mesele, ilgili bilim disiplin veya üniversite genelinde tartışılır, herkes görüşlerini açıklar ve sonuç genelleştirilir.

Türk Mimar ve Mühendislerinin, Türkiye'yi daha iyi tanıdıkları için çok daha güzel, daha faydalı projeleri hazırlayacaklarına şüphe yoktur. İstanbul Boğazı'na yapılacak üçüncü köprünin projesini, yüklü paralar ödenerek yabancılar değil, bizzat bizim mühendis ve mimarlarımız hazırlamalıdır.

Marmara Denizi'nin sahillerine, Boğaz'a yayılan İstanbul için deniz ulaşımı her zaman büyük önem taşımış. Osmanlılar zamanında da Vapur Seferleri İstanbul için önemli imiş. Bu iş için kurulan şirket yakın zamana kadar gelmiş, bunun bünyesinde "Şehir Vapurları" işletilmiş.

21 Ekim 2009 tarihli gazetemizin bu köşesinde, "Banliyö tren istasyonlarının güvenliğini gözden geçirin" başlığı altında bir okuyucu mektubuna yer verilmişti.

20 Ekim tarihli gazetemizde "Serbest Kürsü"de, bir öğrencimizin mağduriyetine yer vermiştim. Dar gelirli, zar-zor geçinen bir ailenin çocuğu olan ve çok başarılı olan Fatma, mahallesinde bulunan okula naklini yaptırmak istiyor, bunu bir türlü başaramıyordu. "Sistem kapalı" denerek, her defasında isteği geri çevriliyordu.

Siyasi Partiler Yasası ve ona bağlı olarak ortaya çıkan tüzükler demokratik olmalı. Gelin önce Siyasi Partiler Yasasını değiştirin. Günün şartlarına, AB'ye uyumlu hale getirin. Borçlar Kanunu'nu tasarlarken İsviçre'yi örnek alıyorsunuz da, iş Siyasi Partiler Yasası'na gelince, neden İsviçre'yi örnek almıyorsunuz?

Kamuoyunun yakından bildiği Garipoğlu cinayeti gibi bazı hadiseler insanın kanını donduruyor, dehşete düşürüyor. Kız çocuğu gözünü kırpmadan annesini kesiyor, bazı olaylardaki vahşet sınır tanımıyor. Biz bu olamayız, bizim kültürümüzde bu yok...

Başkalarını rahatsız eden, üzen, nezih olmayan, kul hakkı tanımayan hiçbir davranış benim milletimin davranışı olamaz. Yıllarca kendimizi yanlış tanıtıp bizi kendimizden uzaklaştırdılar, yanılttılar.

Sayın Başbakan'ın dikkatine; Ben, Bursa'da ikamet etmekte olan, 48 yaşında, bir çocuk annesiyim. Eşimi, 5 yıl süren hastalığının ardından, 4 yıl önce kaybettim. Ondan hatıra olan oğlumla, onun işi olan esnaflığı Bursa Çarşısı'nda sürdürmeye çalışıyoruz. İşimiz, bayan giyimi üzerine, tekstil.

Son günlerde çocuk suçlularla ilgili haberler gündemde. Çocuklara değer vermek, onları korumak herkesin sorumluluğundadır.

"Memleketten Haber Var" yazı dizimizde, Kars'ı anlatırken, Ani Antik Kenti'nin önemini anlatmış, buranın yeterince korunamadığına ve restorasyon çalışmalarının istenen hızda yürümediğine değinmiştim.

Aksaray ilini bilirsiniz kesin. Bu ilin Ortaköy adında bir ilçesi var. Bu ilçenin de "Plevne" adında bir mahallesi... Bu mahallede evleri bulunanların çoğu Avrupa'da yaşamakta. Her aileden en az bir kişi senelerdir yurt dışında yaşar.

Topluluklar, tarihsel süreç içerisinde ya devam etmişler ya da bir diğer topluluk içinde erimiş, tarih sahnesinden çekilmişlerdir. İnsanlar; bireysel yaşama yerine toplu yaşamak için, ortak değerler, kurallar, kabullerle bir arada yaşama iradesini ortaya koyarak kararlı birliktelikler oluşturmuşlardır.