Behçet Fakihoğlu

Anayasamızda seçim tarih ve usulleri ile ilgili hükümler, hiçbir zihin bulanıklığına sebebiyet vermeyecek biçimde açık ve net olmasına rağmen; bazı çevrelerin kendi mahfillerinde bu konu ile ilgili provokatif senaryıları, komplo teorileri üretmeleri niyetlerini ortaya koyuyor.

Başlangıçta çeşitli hayali suçlamalar ve zoraki kararlarla bazılarının seçilmesine engel olmak istediler. Halkın gücü bütün bu engelleri silindir gibi ezdi. Bazılarının istemediği bu kişiler, beklenmedik başarılara imza atarak, Türkiye'yi yeniden şahlanır duruma getirdiler. Şimdi Cumhurbaşkanlığı seçimi ve Genel Seçimlere kısa süre kaldı. Bütün karalamalara, çarpıtmalara rağmen, halkın takdiri ve teveccühünün birilerinin istemediği kişilere yönelik olduğu ortaya çıktı. Bu da uykularını kaçırıyor. Yine eski huyları depreşti. 10-20 yıl öncesine ait tozlu rafları, dosyaları karıştırarak, kendilerince belge arıyor, bunları da çarpıtarak belden aşağı vurmaya çalışıyorlar.

1987-1994 yılları arasında bir gazetenin temsilcisi olarak Gümüşhane'de görev yaptım. Bu vesileyle o yöreyi iyi tanıdım ve gördüm ki, Gümüşhane zengin maden yataklarına sahip bir ilimiz. Buna rağmen ekonomisi en alt seviyelerde seyreden ve insanı da aynı oranda gelir seviyesi alt düzey gurubunda olan bir ilimiz. Tabiri caiz ise gömülü bir hazinenin üzerine kurulmuş çadır kent.

11.11.2005 tarihinde, anlı-şanlı bir zincirin Manisa mağazasında, bir yakınım için 1.849.88 TL ödeyerek Fujitsu Siemens Amilo Pro V2045 Dizüstü bilgisayar satın aldım. Aldığım akşam çeşitli problemler görmem üzerine, ertesi sabah mağazaya gittim. Birgün önce beni büyük bir nezaket ile karşılayan mağaza personeli adeta benden kaçtı. Sorumlu ile görüştüğümde, cihazı servise göndermeleri gerektiğini ifade ettiler.

Hükümet, otoyolların özelleştirileceğini, bundan elde edilecek gelirle yeni yolların yapılacağını belirtti.

Türkiye'nin önünde büyük bir fırsat durmakta. Gelişmiş, demokrasisini arzu edilen seviyeye getirmiş, vatandaşlarını mutlu edebilmiş, cazibe merkezi olmuş güçlü bir Türkiye için paha biçilmez olan bu tarihi fırsatlar kaçırılmamalı.

1.02.2007 tarihinde gece saat 12'de bir televizyon kanalında yayınlanan Şans Yağmuru isimli programı aradım. Bu tür programların gerçekliğine inanmadığımız halde yine de aradık. Karşıdan gelen ses şu idi: "Şu anda bağlanamıyoruz tekrar deneyin." (Tam aklımda olmamakla beraber, buna benzer bir cümle) Bu sesin telefon şirketinden mi, yoksa şans yağmuru adlı programdan mı geldiğine dair en ufak bir belirti yoktu.

Eğitim kalitemizin istenen seviyede olmaması hepimizi üzmektedir. İşin uzmanları bu iş için kafa yoruyor. Ama her nedense, iyileştirme için yapıldığı söylenen birçok yenilikler beraberinde başka problemler getiriyor. Çoğumuz bu yüzden eski okulları arar hale gelmedik mi?

İnternet kullanıcıları günlerdir hepimizi mail bombardımanına tutuyor. Türk Telekom tarafından kendilerine sunulan internet hizmetinin kalitesine göre çok pahalı olduğunu, tüketici olarak aldatıldıklarını, buna bir çözüm bulunmasını istiyorlar. İddialarını ispatlamak için de, belli başlı ülkelerde bu tür hizmetler için alınan bedelleri araştırıp, elektronik postalarına iliştirmişler:

Otomatik Kumanda Bölümü, 1989 yılında Türk-Alman işbirliği ile, Haydarpaşa Endüstri Meslek Lisesi'nde kuruldu. Otomasyon alanında yetişmiş insan gücünü hazırlayacak potansiyelde yatırımlar yapıldı. Binin üzerinde mezun, bir o kadar tahsil gören gençleri var.

Milli Eğitim Bakanlığı'na; 2004 yılından beri uygulanan ve en son değiştirilen şekliyle 04/03/ 2006 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe konulan Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmenleri Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği, daha önce usulüne uygun olarak öğretmenlik yapıp adaylığı kaldırıldıktan sonra istifa edenlerin tekrar öğretmenlik yapma hakkını tamamen elinden almış bulunmaktadır.

Mayıs ayı içinde Cumhurbaşkanı seçilecek. Cumhurbaşkanı'nı bu meclis seçeceğine göre, mecliste ezici çoğunluğu bulunan AK Parti'nin istediği bir adayın bu makama geleceği ortada.

Kan, vücudumuzun hayat suyudur. Vücudumuzun yaklaşık onüçte biri kandır, bunun beştebiri kaybolursa hayati tehlike riski doğar...

Gençlerin kötü alışkanlıklar edindiği, toplum olarak yeterince kitap okumadığımız gibi şikayetleri hepimiz dillendiririz.

Uyuşturucu bağımlılığının, alkol düşkünlüğünün yol açtığı felaket haberlerini her gün medyada görmek mümkün. Yakalanan zehirin miktarı da baş döndürüyor. Yurt çapında çocuklarımızı zehirlemek için piyasaya sürülen uyuşturucu miktarı, bundan kazanılan paralar ve bu paralarla güçlenen terör örgütleri, mafyalar ise tam olarak bilinmemekle birlikte, tehlikenin günden güne büyüdüğünü kabul etmeyen yok...

Her mesleğin kendisine göre zorlukları vardır. Fakat sağlık çalışanı olan bizlerin yaşadığı zorluklar ne diğer mesleklerinkine benzer, ne de başkaları tarafından bilinir. Tüm memurlar 8 saat çalışır, öğle tatili yaparken; siz 9 saat çalışır, öğle tatili yapamazsınız. Bazen 24 saat uyumadan nöbet tutarsınız. Senelik izniniz bile tehlikededir.

Türkiye'yi yönetmek çok zor. Bu ülkede Başbakanlık yapmak, mayınlı arazide gezmeye benzer. Bir kazaya sebep olmadan, hedefe varmak her babayiğidin kârı değil.

Sağlık Bakanlığı, doktor sayısının yetersiz olduğunu gerekçe göstererek, bazı sınırlamalarla dahi olsa yabancı doktorların çalıştırılabilmesine imkân sağlayan bir düzenlemeye önayak oldu.

Zeytinburnu'nda bir binanın durup dururken çökmesi, her an büyük bir depremin beklendiği söylenen İstanbul'da yaşayan herkesi tedirgin etti. Yetkililerin ve ilgililerin geçen zamanı iyi değerlendirmediği, deprem için gereken hazırlıkların yapılmadığı ortaya çıktı. Yalçın Çetin'in belirttiği adımların, Zeytinburnu'nda eksik bırakıldığı ve bunun neticelerinin korkunç olabileceği anlaşılıyor.

28Şubat, yakın geçmişimize damgasını vuran ve bazı etkileri hâlâ devam eden bir sürecin başlangıç günü. 28 Şubat günü bazı kararlar alındı, sonra da bu kararlara dayanılarak, ülkeyi batırma noktasına getirecek adımlar atıldı.