Ediz Hun

Atık su havuzlarına pompayla verilen basit bir hava sayesinde oluşan oksijen, aktifleşen sudaki organik maddeleri ayrıştırıyor "Yeniden Kazanım" çalışmaları balık yeminden verimli toprağa kadar ekonomik değeri büyük bir hazineyi de karşımıza çıkartıyor

Hava yolu şirketlerinin zararı 11 Eylül'ü geçti. Hisse senetleri düştü. Turizm ağır yara aldı. Avrupa'da gıda sıkıntısı başladı

Her kış yaşanan soba ve şofben zehirlenmeleri, yolda giderken başımızı ağrıtan egzoz gazları, şüpheli bir varildeki maddeler... Bunların hepsi nefes darlığından kansere kadar hayatımızı olumsuz etkiliyor.

3 bin yıllık geçmişi olan gülün değişik renkte tam 50 bin çeşidi var. Sevgiliye sunulan en güzel hediye olan bu mis kokulu bitki, ilkbaharda herkesi peşinde koşturur...

Tabiatın kanunları öyle beşeri hukuk sistemleri gibi değişikliğe gelmez. Özellikle 'daha çok kazanmak hırsı'yla doğayı mahvetme girişimleri; ileride tüm canlılarla birlikte insanlığın da başını yakacaktır..

Ormanlar, sevimli hayvanlar, çetin dağlar, göz alabildiğine ovalar, içinde yaşadığımız küçücük evimiz; kısacası canlı-cansız bütün varlıkların paylaştığı EKOSİSTEM'i korumak zorundayız

Geçenlerde İngiliz The Times gazetesi, turistlerin Türkiye'yi tercih etme sebebi olarak; kirletilmemiş eşsiz doğal güzelliklerini gösterdi.

Baş döndüren teknoloji, bizi her yıl yeni bir cep telefonu ve bilgisayar almaya teşvik ediyor. Ancak bir de madalyonun görünmeyen yüzü var. O da giderek artan elektronik hurdalar...

Birkaç tabiat âşığı okumuş gencin özel gayretleriyle kurulan Kuzey Doğa Derneği'nin çevre koruma faaliyetleri dünyada büyük ses getirdi. Kars'ın Kuyucuk Gölü'ndeki sevimli kuşlar, hamilerine ödül üstüne ödül kazandırdı.

Dünyada yok olan ormanları, kırları, otları geri getiremezsek torunlarımıza hiç de iyi bir miras bırakmamış olacağız. Çünkü karbon, azot ve fosfor gibi gözle göremediğimiz maddeleri yararımıza sunan toprak ve bitkilerdir...

Doğadaki maddeler, insanın ürettiği tüketim maddeleri gibi kullanıldıktan sonra hiçbir adımda çöp olmaz. Bu öyle bir döngüdür ki, mesela kirlettiğimiz su yer altına süzülerek temizlenip bizim kullanımımıza uygun hale gelir

Hayat kaynağımız olan oksijen deposu ormanlar, çevreyi koruduğu gibi biyolojik çeşitliliğe de ev sahipliği yapıyor

Soğuklar en çok sahipsiz hayvanları olumsuz etkiliyor. Yolda rastladığımız aç susuz köpek, kapımıza gelen kedi, penceremize konan kuşlar, dağda bayırda dolaşan yaban hayvanları için bir şeyler yapmalıyız!

Havasıyla suyuyla içimizde bir özlem olan Anadolu, asırlardır dünya medeniyetlerine ev sahipliği yapıyor. Çevre bilinci sadece çöp toplamakla gelişmiyor, aynı zamanda tarih mirasımızı da koruyup gözetmeliyiz...

Herkesi ilk görüşte kendisine hayran bırakan, coğrafi konumu, binlerce yıllık kültürel mirası, genç ve dinamik nüfusuyla Türkiye'nin incisi olan İSTANBUL, Avrupa Kültür Başkenti hüviyetini fazlasıyla hak ediyor...

Avatar, 47 yıllık meslek hayatımda seyrettiğim en ilginç filmlerden biri. Kullanılan ileri teknoloji bir yana, verilen çevreci mesajlar çok etkileyici. Hayal dünya Pandora'daki doğal güzellik ise göz kamaştırıyor...

Bu sonsuz kâinattaki ahenk ve düzen, 'İlahi Kudret'in sevgisiyle yoğrulmuş tükenmez bir enerji kaynağıdır. Bu cevherin zerreleri hiç şüphe yok ki, gönlümüzdeki sevgi pınarını oluşturmaktadır. Bu pınar öyle coşkuludur ki, tüm doğaya hayat vermektedir...

Sadece milyarlarca euroluk bütçeyle Çevre Faslı imtihanını geçemeyiz. Bu konuda başta Çevre Bakanlığı ve özellikle Belediyeler olmak üzere sivil toplum kuruluşları ve bireyler olarak bize büyük görevler düşmekte. Artık izmariti sokağa atma devri kapanmalı

Güney Afrika Greenpeace sözcüsü Kumi Naidoo'nun, KONFERANSTA ALINAN KARARLAR; YOKSULLARA, ADA ÜLKELERİNE, DÜNYAMIZIN GELECEĞİ ÇOCUKLARIMIZA VE TORUNLARIMIZA KARŞI BÜYÜK BİR İHANETTİR sözleri tarihe geçti...

Küresel anlamda yeni bir ticaret olgusu olarak ortaya çıkan protokoller, anlaşmalar, konferanslar; eskinin "kirleten öder" prensibini, âdeta "paran kadar kirlet" sürecine çevirmektedir * Kopenhag'daki 15. Taraflar Konferansı'nda ABD ile Çin arasında sıkışıp kalan Türkiye, konferanstan yana değil "İKLİM"den yana taraf olmalıdır