Engin Atay

Üç aşağı beş yukarı... Ya da iki kere ikinin dört etmesi gibi!.. G.Saray'ın buradan puan çıkaramayacağı belli gibiydi...

G.Saraylılar'ın ağıt yakıp, Beşiktaşlılar'ın türküler, şarkılar söylemesi gerektiğini ortaya koyan bir haftayı yaşadık.

Söylemeyecektim ama daha fazla dayanamayacağım; artık ben de emekli bir vatandaşım. Resmen ve cismen bu devletin emeklisiyim.

Yalnız hava mı? Seyirci soğuk, Samsun soğuk, Cimbom soğuk...

G.Saray, kulüpleriyle problemli olan Rüştü, Alpay ve Okan'ın yanı sıra Yıldıray'ın da peşine düştü

Bir zamanlar iki ülke amansız bir rekabete tutuşmuştu.

Öykünün kahramanı bir genç kız... Bu genç kız kendi annesinin cenaze töreninde daha önce kim olduğunu hiç bilmediği bir genç adamla karşılaşıyor. Genç adam kızın rüyalarının adamıdır ve kız görür görmez adama aşık oluyor.

Geçtiğimiz pazar günü Kapalıçarşı'da tuvalet kuyruğunda, "Önüme geçtin, geçmedim" kavgası yüzünden tam üç kişi öldü, üç kişi de ağır yaralandı.

G.Saray, Beşiktaş'a kaptırdığı Lucescu, Sergen, Emre ve Ahmet Yıldırım'ı arıyor... Düne kadar başkan Özhan Canaydın'ın Lucescu'yu gönderip yerine Fatih Terim'i getirmesini alkışlayanlar bile bugün, "Keşke Lucescu kalsaydı" pişmanlığına büründü.

Maçın daha üçüncü dakikası... Sevinsem mi, üzünsem mi bilemiyorum...

Osman efendi bir sabah müthiş başağrısıyla uyanır. İlaç alır, bir-iki gün bekler ama geçmez. Doktor çağrılır, muayene olur, lâkin başağrıları artarak sürerken, gözleri de yaşarmaya başlar.

Fatih Terim, memleketi Adana'ya gelirken, takımın yarısını İstanbul'da bıraktı...

Puromuzu havan takımına hava atmak için içilmediğini öğrendiğimizde adam oluruz...

Della Alpi Stadı... Önce Hakan Şükür'ü yedi ve bitirdi... Torino'ya 'Kral' olarak giden Hakan, 'Torinolu Şaban' olarak döndü Türkiye'ye...

Batista, annesi öldüğü gece Florya'daydı... Zavallı (!) çocuk annesinin öldüğü geceyi Florya'da kampta geçirdi... Söylenene göre forma aşkı yüzünden cenazesine gitmemişti.

G.Saray'ı iki kere tanıyamadım!.. 1- Sahadaki hâl, davranış, duruş ve vuruşundan... 2- Bratu'sundan, Petre'sinden, Abdullah'ından...

Günümüz aşıkları artık sevgililerine, "Köpek gibi özledim" diye sesleniyor. Millilerimiz de üç gollük hediyesini Lichtenstein'ın eline tutuşturuverdi. Bu durumda da İngiltere'ye, "Köpek gibi özledim" demek gerekecek...

İnsan hangi ortamdaysa ilgisi de oraya oluyor. 3-4 gün öncesine kadar CSKA Sofya-G.Saray maçı için Bulgaristan'daydım. Meridyen Gazetesi muhabiri Dinçer Feyyaz isimli Türk kardeşim Bulgaristan'da müthiş bir derbi maçından bahsetmişti. Geçtiğimiz cuma günü oynanan maç öncesi oradaki atmosferi öyle bir anlatmıştı ki, o maçın heyecanına ben de kendimi kaptırmıştım.

Türkiyem'i değil de bu çağda, bu kadar geri kalmış Bulgarlar'ı Avrupa Birliği'ne alanlara... Bu stadı görüp de Olimpiyat Stadı'na dil uzatanlara (Buna ben de dahilim)... 7 milyonluk Bulgar'ı, 70 milyon Türk'e kafa tutturanlara... Nokta.. Nokta ... Boşuna yırttılar kendilerini... Sonra da kesekağıdı gibi patladılar... Adamların Cumhurbaşkanları bile maça gelmedi ki, sözüm ona futbolcular hırslansın, maç sırasında hızlansınmış... Ama ne oldu?.. Hani "Ahmak ıslatan" derler ya; böyle bir havada olsa olsa ıslanırlardı... Sen kimsin, G.Saray'ı elemek kim? Kaldı ki, bu Aslan'ın ölüsüydü... Daha 5.dakikada Hasan Şaş nakavt, 7'de Bülent hacamat... Hakemler için bizim basın her ne kadar sallasa da, ben adamları tuttum abi...

"Narkozdaydım, hatırlamıyorum..." İşte Ümit Karan, G.Saray'ı iki kelimeyle böyle özetledi... İşte bugün forvetsiz kalan, Bursa'da ortası ve gerisi TEM Otoyulu'na dönen G.Saray'ın durumu... Ümit Karan çok güzel izah etmiş. Ama zavallı çocuk (!) narkozda olduğu için hatırlamıyor. Adam ameliyat masasında bile "Karı istirem..." diye tutturuyorsa vah Cimbom'un haline... Ümit golcülüğündeki gibi kararlı... Karşısındaki kim olursa olsun yakın markaja alır, çalımı basıp, golünü atar. Hasta yatağına hatun almaya çalıştığı gibi... Menzilinde kim varsa kurtulamaz. O anda ameliyat olduğu hastanenin hemşiresi vardı, onu markaja aldı. Üstelik iki kasığından ameliyat olmuş haliyle... O durumda... Öyle bir halde...