Halime Gürbüz

Boy sırası, bayrak töreni, mendil üzerinde tırnak kontrolü, bit şampuanı, BCG aşısı, patates baskısı, Cin Ali ve topacı, tebeşir tozu, konuşanlar listesi, kokulu silgi... Yaşasın bu hafta açılıyor okullar. Ve bunlar da ilkokuldan aklımızda kalanlar...

Uzmanlar, okul korkusu olan çocukların genellikle uslu, uyumlu, aşırı kabul bekleyen, ailesine bağımlı çocuklar olduğunu belirterek, ailelerin bu konuda dikkatli olmasını tavsiye ediyor.

&gt2;&gt2;&gt2; Ninem diyor ki: Yalan; erin son sığınağıdır, kadının ilk tutamağı

- Yav Papa, hatun bana yüz vermedi, erkeğiz tabii, gurur yaptık; cadıdır diye ihbar ettik, yaktılar. Galiba günah oldu ha? - Bağışlarız. Pişman mısın?

Sıradan bir anne sıradan bir yaramazlık yapan oğluna terlik fırlatmaktaydı... Aynı anda ama farklı bir yerde...

Günlerden, alacakaranlık. Aylardan? Zil çalıyor... Uçuşup duruyorken tam da zihnimde harfler. Sonra bunlar birleşip kelime oluyor ve cümle denen dallara konuyorlarken, birer çiçek veya kelebeğe dönüşerek... Ben aval aval bakıyorum şimdi karşımdakine, kim olduğunu anlamak ister gibi. O ise hem ismimi söylüyor, hem de adımın ardına bir "abla" ekliyor!..

Gurbet elde canıma yetti bu karıncalar. Bizim memleketin karıncaları ekmeğinin peşinde minyon garibanlar. Kardeşim bu karıncalar kibarından sarılmış zeytinyağlı dolma kadar. Odanın her yerini sardılar. Ne bulsalar sırtlayıp taşıyorlar. Obsesif zaten bunlar; alıyor taşıyor, dönüyor, alıyor yine taşıyorlar...

Formülü: (Milyon miligram minyon) Tam olarak bilemem, ancak mühendisliğe kadar okuyabildik. "Rabbim ne güzel yaratmış" deyip, çay ve içli köfteden sonra yeryüzüne en güzel armağan olarak kabul edilmelidir.

Suyu sadece bardakta görmüş olanlardan mısınız? Yoksa sığ denizde diz hizasına gelince suya oturup kıyıdakilere "Baak oturdum" diyenlerden mi?

Filistin'deki anneler için tekrar... - Bir sabah uyandığınızda, siz tam güne başlarken bir yerlerde savaş başlayacak... - Siz bardaklara çayı dökerken, bir yerlerde masum insanların üzerine bombalar dökülecek...

Balıklama: Kollar baş üzerinde dikey birleştirilir. Bir balık gibi suya dalınır. Sığ sularda ve evde denenmemelidir. Kafa üstü çakılanın pusulası şaşar, şaştı mı da düzelmez!

"Sevgilimle portakal soslu ördek yedik bu akşam, çok lezizdi. Ah Morotisto restoran ah; anılarımın kozası" Hah ha.. Maalesef en çok prim yapan köşe yazısı tarzı buymuş diye böyle başladım yazıya. Merhaba ben Sia. Halime'nin kedisiyim. Önüne gelen 'yazarım ben' deyu podyumda salınalı beri ablam depresyonda. Pikeye dolanmış yoga yapıyor. Ben de fırsat bu fırsat klavyeyi patileyeyim dedim.

Ben pek anlamam, bundan ne anladıklarını ise hiç anlamam. Kâbus başladı ya hani! Dünya Kupası... Bu tantana bitene kadar maçları; kendilerini teknik direktör, futbolcu, spor yazarı, klüp başkanı sanarak kişilik bölünmesi ya da bütünlemesiyle izleyen bir sürü adam. Neredeyse her evde yaşanan tam bir karabasan!

Bu, kariyeri boyunca dedektifi zorlayan tek dosyaydı. Metropolü dehşete bulayan seri katil durdurulamıyordu. Tam yirmi kişi teker teker ortadan kaybolmuştu. Cinayet mahallerinde ise şu şeffaf kuruyemiş torbalarına "cımbızla ucundan tutup konacak" kadar bile delil yoktu. Tek bir şey hariç; kurbanların son fotoğrafları!

Yılların alışkanlığı olsa gerek sabah erkenden uyanmış, terliklerini sürüye sürüye camdan hava ve yol durumuna bakmış, "Kapatamadık zamanında şuradan bir iki dönüm arsa" diye hayıflanmış, çayı ateşe koymuştur. Kahvaltı, gazeteler, ajans...

Biz kadınlar bazı şeyleri erkekler gibi yapamıyoruz, kabul etmek lâzım. Mutfakta gezinen hamam böceğini gördüğümüzde kayıtsızca arkamızı dönemiyoruz. Siyah döpiyesin altına beyaz çorap giyemiyoruz.

Al Pacino'yla başrol teklifini bile "selektör yapan otomobil tersler" gibi reddetmiş bir aktristi. Yüzüne terapi yaptırdı, lazer tutturdu, ışık sıktırdı, gece kremi sürdü...

Kalk hadi, kalk! Saat on buçuk: "Anne saati" Greenvich'den bağımsız olarak çalışır, duruma göre bir-iki buçuk saat ileridir. Yerel saatin söylenmesi halinde yataktan kalkmayacağınızdan endişe eden anneye, part time çalışan gözlerle itiraz etmek işe yaramaz. Bu teknik sıklıkla kullanılır ve çoğunlukla kanılır.

Hintli guru Çaykaşhihi'nin 'İki çay çek Felsefesi'ne geçen haftadan devam... Has Tiryaki: Kimi tipler pırasa, kimileri de telefon kordonu misali salınsa da, has çay tiryakisinin duruşu vakur bir porselen demlik gibidir.

İki çay çek öğretilerinin kurucusu Hintli guru Çaykaşhihi dün İstanbul'a geldi. Ünlü guru, havalimanında aralarında ünlülerin de bulunduğu on binlerce çay tiryakisi tarafından poşet çay sallanarak karşılandı.