Naci Arkan

En son şampiyonluğu tam 17 yıl geride bırakmıştır Anadolu... Trabzonspor ile başladığı efelenmenin üzerinden tam 17 yıl geçti... Geçen sezon ise, şampiyonluk hevesleri son üç haftada avuçlarının arasından kayıp giden G.Antep'in dramını da sayarsak, elde avuçta Anadolu adına kayda değer bir şey bulamayız... Anadolu, kendisini uyutanların kaprislerine boyun eğmek zorunda kaldığından, yıllardır bir baltaya sap olamamıştır...

"Böyle oynayın canımızı verelim" dün gece İnönü Stadı'nı dolduran taraftar işte bu sözlerle mutluluktan uçtu...

Düne kadar seyircisiyle bütünleşmiş koca Fener dün gece sanki ıssız adada kalmış gibiydi... Kimse bilet fiyatları yüksek demesin...

Lig öncesi herkesin "gariban takım" diye baktığı İstanbulspor, sinsi sinsi puanları toplamaya devam ediyor...

Bizim medya, genelde skora göre yön çizdiği için, bazen kontraya düşer gibi oluyoruz... Ama işin aslına bakarsanız, Lazio galibiyeti bir zaferden çok, bir şans galibiyetidir... Bir koca "İtalyan firmasını" yenmek tabii ki kolay değil...

Siz hiç baklavanın üzerine turşu suyu içmek zorunda bırakıldınız mı? Hatta bir de üzüm hoşafını da cila diye midenize indirdiniz mi? Daha bitmedi...

Son yıllarda koskoca bir 45 dakikada rakibi hiç rahatsız etmeyen takım gördünüz mü? Günlerdir "Ezeriz, biçeriz" edebiyatı ile sahaya çıkan millilerimiz, değil biçmek rakip sahaya ilk yarıda basmaya bile kıyamadı...

Bu Milli Eğitim sistemimizin çarkında, bir öğrencinin karşısına çıkan engelleri bir bir atlaması imkânsız...

Daum'un, elinde bonservisiyle gezen Almanlar'dan ve Norveçliler'den kurduğu Beşiktaş, futboluyla asla mutluluk vermiyor...

İki haftadır çekilen müthiş stres, iki dakikada biter mi? Evet biter...

F.Bahçe, Rangers maçı öncesi, bir defa daha saklanayım derken, bu defa Güngören'de kayboldu... "Gel Çarşamba gel" diye sayıklarken, başına inanılmaz bir kaza geldi...

Dün gecenin şüphesiz en konuşulan ismi Beşiktaş'ın 37'lik kalecisi Peter Kjaer'di... Türkiye'ye geldiği ilk gün şehir hatları vapuru kaptan köşkünde poz veren, tek antrenmana çıkan ve Beşiktaş kalesini teslim alan Kjaer, Guiness Rekorlar Kitabı'na mutlaka geçmeli...

Spor cephesinde yeni bir şey yok... Nerede bırakmışsak, aynen devam... Küfür mü?..

Maç öncesi genel kanaat Beşiktaş'ın yenilenmiş Trabzonspor karşısında fazla zorlanmayacağı yolundaydı...

Sporumuzun her döneminde, bir türlü bazı kirliliklerden arınamadık... Siyasi yalanların manşetlerden inmediği günümüzde, yarınımızı hep karanlık görmeye alışmışken, tek sığınacağımız liman olan sporumuzu da, ne yazık ki bu çarkın içine aldık...

Kaç kişi bu zamanda cebine girecek 2 trilyonu hayır duası almak için harcar? Kaç kişi Mehmet gibi düşünüp, "Bu zamana kadar kazandıklarım bana yeter, şükürler olsun" deyip arkasını futbol sahalarına dönüp gider?

"Garip kuşun yuvasını Allah yapar." İyi güzel de, Avrupa'da 4 yıldan beri "Fink" atan, UEFA Kupası, Süper Kupa sahibi G.Saray'ın yuvasını kim yapacak ?

Günlerdir her akşam bir büyüğümüzün maçını televizyondan izledik... Ali Sami Alkış'ın dediği gibi "Görüntü kirliliği" içindeki gecelerimiz, vücudumuzdaki su kaybına yol açan sıcak yetmiyormuş gibi, sinir ve keyif damarlarımızı da laçka etti...

Olimpiyat ninnisinden 3. defa boyumuzun ölçüsünü aldık... Ama küsmek yok zinhar... Devam... Devam... Devam...

"Bir gün gelecek, şampiyonluk Anadolu'ya göç edecek!" Kim demiş bunu? İstanbul dışındaki takımların rüyalarından uyanmasını istemeyen bir kaç başkan... Başta İlhan Cavcav, sonra da Celal Doğan...