14 Haziran 2009
Dayak yemek istemiyordu!..
Hacer akşam pazarının atılmış mallarından topladığı bir torba yiyeceği eve getirip güzelce yıkadı. Biraz domates, bir tane karnabahar, birkaç tane de elma bulmuştu. Dış yaprakları çürümüş, pörsümüş bir marul ile birkaç tane de soğan vardı topladıkları arasında. Hemen tencereyi koyup bir yemek pişirdi. Hakan sabahki konuşmasından sonra bir daha hiç ağzını açmamıştı. Kendi başına sedirde oturuyor, camdan dışarı bakıyordu. Hacer onun küçücük kafasından neler geçtiğini bilmeyi çok isterdi. Yemeğin altını kapattığı sırada kapının şiddetle vurulduğunu duyarak irkildi. Yaşar'ın sesi evin içine dolmuştu: