Behçet Fakihoğlu

Diyanet İşleri Başkanlığı'na; Uzun yıllar yurdumuzun değişik yörelerinde görev yaptım. Emekli olup, memleketim İzmir'e yerleştim. İzmir camilerinde, diğer bölgelerde görmediğim dikkat çekici bazı uygulamalar beni üzdü.

Ölçüyü tutturamıyoruz, "ifrat ve tefrit"e kaçıyoruz. Vur deyince öldürüyoruz... Vatandaşın müzmin hastalığı var; nefes darlığı, ya da başka bir hastalık. Bununla ilgili heyet raporu alınmış, düzenli olarak alacağı ilaçlar belirtilmiş, reçete yazılmış...

Yapılan bir araştırmaya göre, karamsarlıkta, hayatımızdan memnun olmamakta, ilk birkaç ülkedeniz. Geçirilen bunca kriz, bunca badire moral mı bırakır?

İnsanların, trafik kazası tehlikesi yaşamadan, rahat bir şekilde yürüyebilmeleri için şehirlerin içinde bulunan yolların kenarında yaya kaldırımları yapılıyor.

Emekli öğretmenim. Ağlıyorum. Her şeyi çocuğumda yaşadım. Acaba okullar, haksızlığın yaşandığı, çocukların bu haksızlıklar çarkında yok edildiği kurumlara mı dönüştü? Hiddet-şiddet-eziyet-dehşet-vahşet-cinayet uygulanıyor...

Okulların açılmasıyla, okul çevrelerine çöreklenen çetelerin ve saldırganların terörü de başladı. Küçücük çocuklar bıçakla tehdit ediliyor, paraları, telefonları gasp ediliyor. Özellikle büyük şehirlerde gittikçe artan bu feci durum, çocuklarımızı korku ve dehşete sürüklemekte, psikolojik olarak dengelerini bozmaktadır.

Dört yıllık bir fakülte mezunuyum. Katkı kredisi aldım. Devletime müteşekkirim. Asgari ücretle çalışmama rağmen birçok kimsenin geri ödeme yapmadığı bir ortamda, kredi geri ödemelerimi yapmaya çalışıyorum.

Önce gözlerime inanamadım. Sonra dikkatlice okudum. Esnaflar Odasındaki afişte şöyle yazıyordu: "3308 Sayılı Kanuna göre ustalık belgesi istenen işkolları..." Neye uğradığımı şaşırdım! Evet, burası Türkiye idi ve olmaz olmaz demeyin, bunu da gördük!..

Bugün geleceğimiz açısından çok önemli. Muhtemelen Avrupa Birliği'ne üyelik müzakerelerimiz resmen başlatılacak. Bir aksilik çıkabilir, ya da bu karar ertelenebilir de... Karar onaylansa da önemli, ertelense, ya da beklenmedik noktalara gelinse de. Ekonomimiz, politikamız, duruşumuz fevkalade etkilenecek.

Daha önce de yazdım, çocukları okuyan vatandaşların kafaları çok karıştı. Yetkililer, kimseden zorla para alınamayacağını defalarca açıkladılar, ama okul yönetimleri de belli adlar altında para istiyor. Arada da öğrenci, veli zor durumda kalıyor.

Yıkımlar esnasında, gecekondu sahiplerinin çıkardığı feryat-figanlar karşısında üzülmemek mümkün değil. Bu nahoş olayların müsebbipleri eski hükümetler, bazı belediyeler ve çıkarcılar değil mi? Gecekondu sahipleri de kusurlu, ama barınma ihtiyaçları için, oluşturulmuş boşluklardan yararlanmışlar, hepsi o...

Milli Eğitim Bakanlığı'na; Yoksul bir ailenin, görme özürlü çocuğuyum. Zonguldak Karaelmas Üniversitesi, Ereğli Eğitim Fakültesi, Sosyal Bilgiler Öğretmenliği Bölümü'nü bitirdim.

Başbakan ve bazı bakanlar gece-gündüz koşuşturuyorlar. Dünyanın her köşesine gidip, Türkiye'ye yatırım yapılması, Türk mallarının alınması, Türk müteahhitlere iş verilmesi, Türk şirketlerinin önünün açılması için görüşmeler yapıyorlar.

Siyasete ve yönetime istikrarın gelmesiyle, ekonomik değerler hızla iyileşti. Bu iyileşmeden şirketler de pay alarak değerlendiler.

Besni, Adıyaman iline bağlı 36.200 merkez nüfuslu, sosyal ve ekonomik yönden devamlı olarak gelişmekte olan bir ilçedir.

İnternet ve bankacılığın yaygınlaşması, gelişmesi hayatın bir çok alanına kolaylıklar getirdi. Bilindiği gibi, artık elektronik ortamda siparişler veriliyor, ödemeler yapılıyor, birçok fatura ödenebiliyor. Bankalarına otomotik ödeme talimatı veren vatandaşın faturaları da zamanı gelince ödeniyor. Bu kolaylıklardan faydalanan vatandaşların sayısı da günden güne artıyor...

Ziraat Bankası ve Emekli Sandığı Genel Müdürlükleri'ne; Bir vesile ile emekli sandığınca adıma tahakkuk ettirilen 199.40 YTL için İzmir'deki ikamet adresime, Muğla Ziraat Bankası'ndan ödememi almam için, Emekli Sandığı Genel Müdürlüğünce 4.11.2004 tarih ve 839682 sayılı ödeme emri gönderildi. İzmir'de ikamet etmem nedeniyle, Muğla'ya gidip ödememi alamayacağımdan; 1.Aralık 2004 tarihinde, Ziraat Bankası Muğla Şubesi'ne dilekçe ile başvurarak, ödememin İzmir'deki bir Ziraat Bankası Şubesince yapılmasını istedim.

Dövizli Askerlik uygulaması, yurt dışında çalışan vatandaşlarımızın işlerini kaybetmeden, vatani görevlerini yerine getirebilmeleri gerekçesiyle başlatılmıştır. Bunun yazılı olmayan diğer bir faydası ise, beyin göçünün yönünü değiştirebilmeye imkân sağlamasıdır.

Yıllardır aynı oyun oynanıyor. Bütün ilgili bakanlar, yetkililer velilerden zorla bağış alınamayacağını, bunun suç olduğunu söyleyip duruyor.

Milli Savunma Bakanlığı'na; Sağlıklı her Türk gencinin askerlik yaptığı dönemde kazandığı sabır, olgunluk, sorumluluk vb. gibi tecrübelerin sivil hayattaki faydasını kimse inkar edemez.