Behçet Fakihoğlu

Türkiye'de emeklilik açısından vatandaşlar arasında birtakım ayrıcalıklar yaşanmakta, bu da, insanlar arasında devletin bir baba olarak göstermesi gereken adaletli tavrına halel getirmektedir.

Ailemle beraber, 18 Temmuz 2004 tarihinde Eyüp'e gelerek, bazılarının Pier Loti, bazılarının da o tepe üzerinde bulunan Kaşgârî Dergahı'nı ziyaret maksadıyla gittikleri tepeye çıktım.

Vatandaşın sesine kulak vermek lâzım. Nasıl ki vücutta ortaya çıkan ağrılar bazı ciddi rahatsızlıkların habercisi ise, bunların ciddiye alınıp gereken tetkiklerle problemi teşhis etmek gerekiyor ise; değişik yörelerde yaşayan vatandaşların uyarılarını da ciddi bir şekilde değerlendirmek gerekir.

Ben bir demiryolu mühendisiyim. 28 yaşındayım. Hayatımın yarısını demiryolu eğitimi ve çalışmaları ile geçirdim.

Bizler Konya'nın Karatay ilçesinde çalışan bir grup ücretli öğretmeniz. Yaklaşık 3 aydır asgari ücretin de altında olan maaşlarımızı alamadık. Problemin MEB'den kaynaklandığını öğrendik ve şoke olduk.

Bu yıl LGS'ye (Lise Giriş Sınavı) giren toplam 634.787 öğrenciden "64.598 öğrenci sıfır çekti". Bu oran, geçen yılın yaklaşık %50 daha fazlası. Bu kadar öğrencinin sıfır puan alması medyadaki haberlerde "korkunç tablo" olarak yer aldı.

Balıkesir'de ikamet eden Hasan Yüksel, 27 yıl boyunca çalışarak SSK'ya prim yatırmış, sonra da emekli olmuş. Verilen emekli maaşı hayatını idame ettirmesine yetmeyince, küçük bir yer açarak ayakkabı tamirciliğine başlamış.

Olayları kulaktan kulağa duymakla, bilfiil yaşamak arasında fark olduğu kesin. Üç bankada çalıştım; bunlardan biri her geçen gün çalışmalarına ivme kazandırarak gelişmekte, bir tanesinin yerinde yeller esmekte, diğeri de Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun (TMSF) tasarrufunda

Ben, İlçe Milli Eğitim Şube Müdürlüğü yapan bir yöneticiyim. Hemen her kesimin kendi görev zorluğunu öne sürerek hükümetten bazı taleplerde bulunduğu bugünlerde, Milli Eğitim İl ve İlçe Yöneticileri ile ilgili bazı konuları paylaşmak istedim.

Ben bir lise müdürüyüm. Şu anda herkesin yıllık izinde olduğu sırada ne yapıyorum biliyor musunuz? Artık bu sene olmaz dediğimiz, ama ne yazık ki önceki senelerde olduğu gibi, tembellik ve uyanıklık yapan, devamsız ya da başarısız öğrencilere bir sınav hakkı daha verildi. Daha da ilerisi, otuz günlük yetiştirme kursu hakkı verilerek, ne yazık ki Türk Milli Eğitimi yürekler acısı hale getirilmiştir.

Bizler, Ziraat Meslek Lisesi'nde okuyup, Ziraat Teknisyeni olarak göreve başladıktan sonra, Bakanlığımızın teşviki (bize okumamız için geçici görev veriyorlardı) ve günümüzdeki ekonomik şartların da etkisiyle, zor bela kazandığımız üniversiteleri bitirerek, Ziraat Mühendisi olduk.

lkemizde toplanan vergilerin borç faizlerine gitmesi insanı kahrediyor. Bu kısır döngü belimizi bükmekte. Kaldı ki, biz ödüyoruz, borç artıyor...

Sayın Başbakan'a, Milli Eğitim Bakanı'na ve Maliye Bakanı'na; Bizler, Aydın'ın Köşk ilçesinde ücretli sınıf öğretmeni olarak çalıştık.

Tarım Bakanlığı'na; Çiftçilere yapılan "Doğrudan Gelir Desteği" için, her yıl yapılan dosya yenileme işlemi bir eziyet ve soyguna dönüşüyor.

Şehirlerarası yollarda hız sınırının 90 km/saat olduğunu, bu sınırın % 30 aşılması halinde 84 milyon, % 30'dan fazla aşılması halinde 169 milyon ceza ödeneceğini bir sürücü olarak biliyorum.

Ulaştırma Bakanlığı'na; 26.06.2004 günü Tavşanlı Tren Garı'na gittim. 1 Temmuz 2004 tarihinde Ankara'ya gitmek istiyordum, yer ayırtacaktım.

Nevzat Elvan, 36 yaşında, evli ve 14, 12, 9 ve 4 yaşında 4 kız çocuğu var. İsteğe bağlı sigortalı olan Nevzat Elvan,1.5 yıl önce şiddetli baş ağrısı şikayeti ile gittiği Kartal Devlet Hastanesi'nde "anevrizma" teşhisi konularak ameliyat edilmiş.

Gençlerimizin ne alemde olduğunu yeterince biliyor muyuz? Tinerci, yan kesici, kapkaççı olanlar biliniyor da, ya gerisi?

Biliyorsunuz, biz polisler kendi memleketimizde görev yapamıyoruz, yani aldığımız her şeyin parasını vermek zorundayız.

Yaz sıcaklarıyla birlikte tatil mevsimi başladı, seyahat edenlerin sayısı da haliyle arttı. Bu da beraberinde tehlikeler, ölümlü tra-fik kazaları getiriyor. Alkol alan bir sürücü trafik canavarı olabiliyor, birçok ocağın sönmesine sebep olabiliyor.