Ediz Hun

Sovyet döneminde Karadeniz'e akan Dinyeper, Dinyester, Wolga ve Don ırmaklarına kurulan enerji santralleri, hamsi popülasyonunda azalmaya sebep oldu.

Türlerin hayatı, içinde bulundukları ekosistemin sağlıklı bir şekilde devamına bağlıdır... Bu topraklarda bir zamanlar aslanlar, kaplanlar, filler yaşamaktaydı. Ama insanoğlunun bilinçsiz davranışları, bitmek bilmeyen menfaati ve hırsı; biyolojik zenginliği yok etti ve etmeye de devam ediyor...

Biyolojik çeşitliliğin korunması bir ülkenin sadece çevre sağlığı ile ilgili değil, ekonomik gelişmesine de hizmet eden bir yaklaşımdır. İnsan hayatına verdiğimiz değeri, mutlaka 'Tabiat Ana'ya da göstermeliyiz.

Atık sudan elde edilen arıtılmış su birçok ülkede birbirini izleyen çeşitli havuzlardan oluşan bir deniz çiftliğinde kullanılıyor.

Türkiye'de orman varlığının artması gelecek kuşaklar açısından büyük önem taşıyor. Bir zamanlar ormanlarla kaplı olan cennet vatanımızı yeniden yeşillendirirsek iklim değişikliğinin önüne geçebiliriz

Makineleşme ile birlikte gelişen teknoloji doğayı direkt olarak etkiledi. Nüfus hızla çoğaldı. Tıptaki ilerlemeye bağlı ölümlerin azalması nüfusu da artırdı.

Bazı bilim adamları, insanlık tarihinin 1 milyon yıldan fazla geçmişi olduğunu varsayar. Bu zaman biriminde dünya nüfusunun son derece yavaş arttığı görülür. O dönemde en çok 5 milyon insanın yaşadığı tahmin edilmektedir.

Meksika'daki Dünya İklim Zirvesi uzun pazarlıklara sahne oldu. 192 ülkeli toplantıdan, "Yeşil İklim Fonu" için uzlaşma çıktı.

İnsanoğlu, doğayı bozup "hava"yı da meta haline getirdi. Bu da bir çeşit borsa! Ancak bu borsada hisse değil hava alınıp satılıyor.

Milyonlarca yıl doğal bir şekilde varlığını sürdüren ekosistemler insan kaynaklı bozulmanın etkisi altında... Ancak, bu değişimin sunduğu fırsatlar da var.

Çöllerden 6 saatte elde edilecek güneş enerjisinin, insanlığın 1 yıl içinde tükettiği enerjiden fazla olduğu ortaya çıktı.

Günümüzde aşırı tüketimle birlikte dev bir atık sorunu da ortaya çıktı. Küresel ısınmayı tetikleyen karbon emisyonlarını azaltan Yeşil Vergi gibi uygulamalar, tabiatı kurtaracaktır.

Doğa dostu ressam Claude Monet'in, Paris'in bir köyüne kurduğu çiçek bahçeleri her yıl ziyaretine gelen 500 bin kişiye çevre bilinci aşılıyor.

Gezegenimizde bugüne kadar yaklaşık 1.5 milyon tür tanımlanmıştır. Tabiattaki bu Biyolojik Çeşitlilik, canlı doğal kaynak zenginliği olduğundan hem sağlığımız hem de ekonomik kalkınma açısından büyük önem taşır

Nükleer santrallerden dolayı 100 bin ton radyasyonlu atığın nasıl bertaraf edilebileceği belli değil. Öyle anlaşılıyor ki, nükleer füzyon reaksiyonuyla başlayan dönem gelecek nesillere devredeceğimiz kötü bir miras olacaktır.

Kızıl çamurun bizim sahillerimize ulaşması çok fazla zaman almayabilir. Zehirli çamurun önce deniz canlılarını ardından da insanları etkilemesi kaçınılmaz.

Fosil yakıtların çevreye verdiği zararı bitirmek için su, rüzgâr ve jeotermal gibi temiz enerji kaynaklarına yönelmek zorundayız.

Her yanımız hastanelerle donatılmış durumda. Sağlık kuruluşlarının; patolojik, radyoaktif ve bulaşıcı tıbbî atıkların insan sağlığına zarar vermemesi için gerekli tedbiri alması şart.

Dünya hep aynı hacimde olmasına rağmen, ekosistemin en önemli varlığı olan insan ekonomisi her geçen gün büyüyor. Doğaya bırakılan atıklar çoğalırken, tabii kaynaklar azalıyor. Bu nedenle kısa vadeli refah ve mutluluklar yerine önümüze geleceğe yönelik plan ve hedefler koymalıyız.

Sevgili Okurlar, bugün, Sizlerin desteğiyle 100. Haftamıza ulaştık. Çevre ve Doğanın korunmasında bilimsel yaklaşımlara her hafta tam sayfa ayıran ilk ve tek gazete olarak ben de Türkiye Gazetesi'ni tebrik ediyorum.