Mustafa Selçuk

Yılın bu döneminde ekonomik raporlar bollaşır. Yatırımına, işine, borcuna yön tayin etmek isteyenler için, iyi hazırlanmış, analitik raporlar işe yarar. Çarşamba günü Merrill Lynch yıllık raporunu yayınladı.

Merkez Bankası, son toplantısında değişik ve iddialı bir karar almıştı. Faizi indirirken, sıcak paraya yönelik kısıtlayıcı tedbirler aldı; bankaların karşılık oranlarını yükseltti. Kredi büyümesini kontrol altına almak için, kredi kartları ve bireysel kredilerde düzenlemeler yaptı. Enflasyondan endişeli olmadığını, dış açığın finansmanını da zor görmediğini gösteren bir karardı bu...

3 yıl, 5 yıl, 10 yıl tutukluluk süreleri... Adli Tıp, Yargıtay, istinaf mahkemeleri... Soruşturma, delil, dosya...

Faizler Türkiye tarihinin en düşük düzeyinde... Sıcak parayı kısıtlamak için alınan tedbirlere rağmen ülkeye döviz girişi sürüyor.

Avrupa'nın küçük ülkesi Estonya, yeni yılla birlikte Euro bölgesine girdi. Normal şartlarda, üstelik Estonya gibi küçük ve ekonomisi sınırlı bir ülkenin çokça sevinmesi gereken bu durum, Estonyalıları endişelendirmiş.

Kürtler lisanları üzerinde devlet baskısı olmasından şikâyet ediyorlar. Şikâyetlerinde haklı olabilirler. Lakin müesses nizam sadece kürtçe üzerinde mi baskı kurdu? "Arı Türkçe" denilerek, bildiğiniz "dil faşizmi" yapılmadı mı yıllar yılı?

Değişim konformizme zıt bir kavram... Türkiye ideolojik donukluk yüzünden saplanıp kaldığı statükodan uzaklaştıkça, değişen paradigma birçok zihinde karmaşaya yol açıyor.

Seneye seçim var. Esasen seçime 5 ay var. Eskiden seçimin bırakın lafını, ima edilmesi bile -çalmadan oynayan- piyasayı toz dumana katardı. Biz de, seçim döneminde rayından çıkmayan ekonomilerine bakıp, Almanya'ya, İtalya'ya imrenirdik. Her bahane ile ekonomisi sarsılan o Türkiye artık yok.

-Biz Cumhuriyeti koruma görevi için buradayız.

Önce faizi indirip karşılıkları arttırdı. Dün de görevinin sadece fiyat istikrarı değil, finansal istikrar olduğunu açıkladı.

Türkiye'nin en yakıcı meselesi denildiğinde ne söylersiniz? Laiklik? Eksen kayması? Veya baska bir "büyük" sorun?

Yazımı yazarken CHP Kurultayını izliyorum. Yeni CHP, vizyon, 3. yol, değişim laflarından geçilmiyor.

TBMM'de bütçe görüşmeleri başladı. Seçim yılı da olması sebebiyle 2011 bütçesi krizden sonraki kamu maliyesinin yönünü belirleyecek. Gerçi ilk gün bütçeden çok Kılıçdaroğlu'nun "kürsüden dosya sallama" şovuyla geçti ama, bütçe görüşmeleri önemli...

Bu sorunun şu an için resmi bir cevabı yok. Fakat biliyoruz ki, Merkez Bankası bu yılın ikinci yarısında hızlanan sıcak para girişinden rahatsız... Dün Ocak-Ekim cari açık sayıları çıktı: 36 milyar dolar...

Ahmet Sağırlı gazetemizdeki bir yazısında "çocuğunuzu okula verirken 'eğitim sisteminin vereceği hasarı nasıl azaltabilirim' diye düşünmelisiniz" demişti. Elhak doğru...

Active Academy'nin düzenlediği Finans Zirvesi'nin teması "yeni normal"... Yani, krizden sonra ekonominin yeni denge ve doğrularına göre şekillenecek olan yeni kriter ve kabuller... "Yeni normal" tabiri bile, küresel ekonomik düzende "kesin doğru-kesin yanlış" olamayacağının göstergesi...

"İstişare edin, gerekiyorsa itiraz edin ama karar verildikten sonra o karara tam olarak sahip çıkın."

Türkiye'nin önemi ve değeri artıyor diye seviniyoruz. Artıyor da...

CHP'den "sosyal demokrat parti" çıkarmaya uğraşan "simyacılar", Gandi Bey'in son dönem performansını nasıl buluyorlar acaba?

WikiLeaks yılbaşında Wall Street hakkında ortalığı sarsacakmış. Bir bankanın iç yazışmalarını yayınlayacakmış. Dün bu bankanın Bank of America olduğu dedikodusu yayıldı, bankanın hisseleri düştü filan...