Necmettin Batırel

Muhalefet "yandım Allah" diye bağırdığı zaman, doğru yoldasınız demektir. Sizin için tek bir ölçü var; düşmanın ağlaması, dostun gülmesi...

Üretici binbir emekle yetiştirdiği malını doğrudan kooperatife versin, o da doğrudan esnafa satış yapsın; aracılar ortadan kalksın!..

Bir sağdan bir soldan yumruk yiyen dolar, grogi duruma düştü, dünya para birimleri karşısında kazandıklarını geri verdi...

Avrupa'daki parasal genişleme ekonomik toparlanmayı sağlıyor. Ancak euro mum gibi eriyor.

İhracatının yüzde 85'i enerjiye dayanan İran'ın yaptırımlar dolayısıyla eli kolu bağlı.

Yabancı yatırımcılar 52 milyon dolarlık tahvil topladılar, stokları 45 milyar doları aştı. İkisini toplayın, tam 97 milyar dolarlık portföyleri var...

Hükümet sonunda doğru yolu buldu.

ÖNCE HABERİ OKUYUN "...Son günlerde tartışılan bir banka var, 86 ülkede 325 bin çalışanı olan HSBC. Dünyanın en büyük bankalarından biri olan HSBC'nin yeni CEO'su Stuart Gulliver, Türkiye'yi dört sorunlu ülke arasında saymış ve gerekirse çıkılabileceğini açıklamıştı. HSBC'nin Türkiye'de kalma şartı 2014 yılında 40 milyon TL olan zararın kapatılarak kârlı bir bilançoya geçmek..."

Türkiye'de işler tam rayına giriyor derken olumsuz hava birdenbire ağırlaştı.

Türkiye, son 10 yılda teoride ihracata dayalı büyüme modelini benimsedi ancak pratikte dış borçlanmaya ve ithalata dayalı modelini uyguladı.

ABD merkez bankası FED piyasaları ters köşeye yatırdı. Beklendiği gibi aldığı kararda faiz artışı konusunda 3 aydan beri kullandığı sabırlı kelimesini kaldırdı, ancak ekonomiye yönelik beklentileri aşağı çekti.

Dünyayı siyasi partiler değil, merkez bankaları yönetiyor. Yılbaşından bu yana 24 merkez bankası ekonomilerine hız kazandırmak amacıyla faizleri gevşetti.

Çözüm süreci ile Türkiye çağ atlayacak. Güneydoğu ve Doğu Anadolu turizm, hayvancılık ve tarım sektörlerinde büyük atılım gerçekleşecek, işsizlik azalacak.

Başbakan Davutoğlu, Başkan Başçı ile görüştü, tansiyon düştü. Sadece bir tedbir alındı, TL değer kazandı, borsa yükseldi, dolar gevşedi...

2014'ün ocak ayında doların 2.350 TL'ye tırmanışına geç müdahale eden merkez bankası, yine nal topluyor.

Şubat ayında ihracat rakamları 10.5 milyar dolarla tahminlerin altında kaldı, yerli düşmanlar bayram etmeye başladı.

Merkez bankalarının enflasyonla mücadele silahlarının en güçlüsü, şüphesiz faiz oranları. İkisi arasındaki ilişki genelde şu şekilde işler:

Cep telefonundan beyaz eşyaya kadar binlerce kalem malın satışı faiz düşerse daha büyük oranda gerçekleşecek.

Faizler ne kadar düşerse yatırımcı parasını aktif olarak o kadar çok yatırıma çeker. Bu da sanayinin, ticaretin, istihdamın artması olarak geri döner...

İhracatımızla birlikte büyüme hızımız artacak. Dövizdeki gerileme maliyetleri aşağı çekecek, son 45 yılın en düşük enflasyonunu yaşayacağız.